~Final~

2.1K 136 243
                                        

Huzur...Beş harfli basit bir kelime gibi değil mi? Mutluluk...Buda sekiz harfli basit bir kelime. İnsan mutlu ve huzurlu olmadığı zaman bu iki şeyin değerini daha iyi anlıyor. Aylardır hasret kaldığım bu duyguları şuan yaşamak garip hissetmeme sebep oluyordu. O çok aradığım huzur burnumda tüterken şimdi kollarımın arasında uyuyordu. Jeon Jungkook benim huzur bulduğum mutluluğumdu.

Sabah gözlerimi açtığım da Jungkook bana sarılmış bir şekilde uyuyordu.
-Ben seninle ne yapacağım? (Lisa)
Sessizce söylediğim cümleye karşılık bir ses gelince şaşırmıştım.
-Mesela beni öperek uyandırabilirsin.(Jungkook)
-Uyuduğunu sanmıştım. (Lisa)
-Uyuyorum zaten. (Jungkook)
-Evet belli oluyor orası. (Lisa)
-Hadi öpte uyaniyim. (Jungkook)
-Çok beklersin. (Lisa)
-Ama-
-Aması yok hadi kalk uykucu seni. (Lisa) dedikten sonra gülerek yataktan kalkmıştım. Yaptığım hareketten dolayı Jungkook boşluğa düşmüş dengesini kuramadığı için de yataktan düşmüştü.
-Ben demiştim sana. (Lisa)
Kahkahalar eşliğinde gülerken ondan ses gelmediğini farketmem uzun sürmemişti. Hareket etmeden düştüğü yerde durması şüphelenmeme sebep olurken gülmem kesilmişti. Yavaş adımlarla yanına yaklaşmaya başlamıştım.
-Jungkook. (Lisa)
Ses gelmediği zaman korkmaya başlamıştım. Hareket etmiyor aynı zamanda seste çıkarmıyordu.
-Ya Jungkook. Bak bir şaka ise hiç komik değil. (Lisa)
Yanına geldiğim de tam önünde dikilmeye başladım.
-Jung-
Omuzuna dokunacağım sırada eli ile belimi kavrayarak bedenimi altına almıştı. Kollarını başımın iki yanına sabitlerken gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu.
-YAH! KORKUTTUN BENİ! (Lisa)
Göğsüne hafifçe vurarak geri itmeye çalışsam da bir işe yaramamıştı.
-Sana uyanamadım demiştim. (Jungkook)
-Bu uyanmamış halin mi? (Lisa)
Kafasını aşağı yukarı salladığında gülmeye başlamıştım. Ellerimle yanaklarından tutup kendime doğru çekmeye başladığım da o çoktan gözlerini kapatmıştı. Bu hareketine güldükten sonra bacağımla bedenini iterek yerden kalktım.
-Hadi hayatım kalk yerden.(Lisa)
-Bu yaptığın...bu yaptığın cidden.(Jungkook)
-Bende seni seviyorum. (Lisa)
-Ne dedin sen? (Jungkook)
-Hiçbir şey. (Lisa)
Aptal bir sırıtış ile ayağa kalktığında bende ona gülüyordum.
-Jungkook...günlüğü incelesek mi? (Lisa)
Kafasını aşağı yukarı olumlu anlamda salladığında ben çoktan yatağın başlığına sırtımı yaslamıştım.

Elinde günlük ile gelip yanıma aynı şekilde oturduğunda bana bakıp onay bekleyen bir surat ile bekliyordu. Kafamı aşağı yukarı salladığım da gülümseyerek günlüğün ilk sayfasını açmıştı.

-Bu seninle ilk tanıştığımız zamandan değil mi? (Lisa) -Çok küçüksün

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


-Bu seninle ilk tanıştığımız zamandan değil mi? (Lisa)
-Çok küçüksün. (Jungkook)
-Bana diyene bak. Yüzün bebek gibi. (Lisa)
Gülerek fotoğrafı incelerken ikinci sayfadaki fotoğraf dikkatimi çekmişti.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Cursed LoopWhere stories live. Discover now