Cursed Loop

~62~

-Ne anlat- BU DUVARA NE OLDU? (Jennie)
-Şştt sessiz ol. (Jungkook)
-Jungkook neler oluyor? (Jennie)
-Jennie...Lisa şuan burada. (Jungkook)
-Ne demek istediğini hala anlamıyorum. (Jennie)
-Dediğin gibi dün bizimle olan Lisa değildi. Lisa'nın görünümde olan başka biriydi. Kim olduğunu bilmiyoruz. Fakat Lisa başka bir boyutta sıkışıp kalmış. Merhaba desene Lisa. (Jungkook)
Elimdeki ruj ile duvara yazdığım da Jennie gözlerini kocaman açıp bakmıştı.

'Selam Jen :)'

-Bu...bu nasıl mümkün olabilir? Hayır anlamıyorum. Lisa başka bir boyutta ve bu yanımızda ki tamamıyla başka birinden ibaret doğru mu? (Jennie)
-Evet doğru. (Jungkook)
-Ama bu...bu tamamen saçmalık. Aklım almıyor bunlar ne zaman oldu? Lisa o boyutta sıkışıp kalırken biz ne yapıyorduk? (Jennie)
Saçlarını elleri arasına alarak yatağa oturduğunda tekrar konuşmaya başlamıştı.
-Lisa...güzelim iyisin değil mi? (Jennie)

'İyiyim fakat kırmızı rujun pek iyi değil gibi.'

-Oradan çıktığın zaman seni öldüreceğim. (Jennie)
Dedikten sonra ağlamaya başlaması ile gözlerimde biriktirdiğim gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Ağlarken titreyen ellerim ile zoraki duvara bir yazı daha yazdım.

' Eğer ağlarsan seni öldürürüm. '

-Bana diyene bak...ellerin titriyor Lisa yazından anlayabiliyorum. Sende ağlıyorsun Lili...sende ağlıyorsun. (Jennie)
-Yeter ağlamayın artık. (Jungkook)
Derken gözünde minik bir yaş özgürlüğe kavuşmak için can atıyordu adeta. Sende ağlayacaktın Jungkook sende ağlayacaktın. Peki kimin için? Lalisa mı Lisa mı? Gerçi ikiside aynı kişi değil miydi? Ama bunu sen bilmiyorsun...deli gibi Lalisa'yı özlerken onu gözünün dibinde göremeyecek kadar körsün. Kör ve aşık...acı çeken kalbin ile bu dünya için fazla güzeldin Jungkook...fazla güzeldin.

Jennie'nin sesi ile düşüncelerimi bir kenara itip onu dinlemeye başladım.
-Peki nasıl çıkaracağız onu oradan? (Jennie)
-Çıkarmayacağız. (Jungkook)
-Ne? Ne demek çıkarmayacağız?(Jennie)
-Çünkü çıkaracağım. Yani ben çıkaracağım Jennie sizin geride kalmanız gerekiyor. (Jungkook)
-Neden? Neden tek başına hallediyorsun? Bende yardım etmek istiyorum. (Jennie)
-Şuan tek yardımın sahte Lisa'nın durumu farketmemesini sağlamak olur. O bildiğimizi farkettiği an her şey mahvolur Jennie anladın mı beni? (Jungkook)
-Anladım ama yalnız olacaksın Jungkook bu çok tehlikeli. (Jennie)
-Yalnız değilim Lisa olacak. (Jungkook)
Diyerek güldüğünde bende gülmüştüm. Fakat bu onu görmemişti.
-Jennie şimdi bu duvarı temizlemen ve hiçbir şekilde sahte Lisa'ya benim yokluğumu hissettirmemen gerek tamam mı? (Jungkook)
-Tamam anladım fakat Lisa geri döndüğü zaman ne yapacağız? (Jennie)
-Orasını o zaman düşünürüz. Şimdi gidiyoruz zaman daralıyor. (Jungkook)
Jungkook kapıdan dışarı çıkarken bende yanında gidiyordum.
-Yanımda görmediğim halde birinin var olduğunu bilmek biraz tırsmama sebep olmuyor desem yalan olur sanırım. (Jungkook)
Dediği şeye güldüğüm de haklı olup olmadığını düşünmüştüm. Bir nebze haklıydı aslına bakarsak.

Sessiz bir şekilde ilerlerken tren istasyonuna varmıştık. Jungkook yavaş adımlar ile eski trene adım attığında çıkan çıtırtı sesleri ile bende adım atmıştım. Vagonun birini o ararken ben de onu izlemeye dalmıştım. Kutuyu elinden geldiğince çabuk bulmaya odaklanmıştı. Benim için endişelenmiş miydi? Lisa için endişelenmiş miydin Jungkook?

Tek tek vagonları gezdikten sonra hiçbir sonuca ulaşamamıştı. Sinirle ağzından etrafa ufak küfürler savurduktan sonra vagon kapısına sert bir tekme attığı anda kapının yerle buluşması bir olmuştu.
-Siktir.(Jungkook)
Trenden indiğimiz sırada rayların üzerinde öylece yürümeye başlamıştık.
-Ah unutuyordum. (Jungkook)
Cebindeki kağıt kalemi çıkararak karşıya uzattığında benim arkasında olduğumdan haberi yoktu. Bu hareketine gülsem de önüne geçerek kağıt kalemi elinden almıştım. Ardından yazdığım şeyi kafasının önüne tuttuğum da gülerek tebessüm etmişti.