Cursed Loop

~45~

Yoona ile birlikte evin merdiven basamağına oturmuş konuşuyorduk.
-Ee ne konuşmamız gerekiyor? (Lisa)
-Birçok şeyi Lisa. (Yoona)
-Evet bunu farketmene sevindim. Bana anlatman gereken birçok şey var. (Lisa)
-Bak Lisa sana bugün her şeyi anlatamam ama dikkatli olman için birkaç şey söylemem gerekiyor. (Yoona)
-Ne demek her şeyi anlatamam. (Lisa)
-Bir günde her şeyi öğrenemezsin. Bu senin iyiliğin için. (Yoona)
-Canımla tehdit altındayım Yoona bilmem farkında mısın? (Lisa)
-Farkındayım ve bunun kimin işinin  olduğunu da biliyorum. (Yoona)
-Kim bu? (Lisa)
-Lisa susup beni dinle. Bu ev...bu evin yaşı yaklaşık bin civarı kadar var. Zamanın da çok iyi anlaşan bir arkadaş grubu varmış. Min Ji, Yu Jin ve Soo Bin. Min Ji uzun bir süreden sonra erkek arkadaş bulduğun da Yu Jin buna karşı çıkmış ve birbirleriyle tartışmaya başlamışlar. Yu Jin hırsını alamayıp kızı ittiğinde en üst kattan aşağı düşmüş. Olayın şoku ile donup kalan Yu Jin koşarak aşağıya arkadaşının yanına inmiş. Min Ji düştüğün de söylenenlere göre hemen ölmemiş ve Yu Jin ile aralarında şu diyaloglar geçmiş.
"-Y...yar...dım...e...et. (Min Ji)
- Üzgünüm. (Yu Jin) -Yardım...Yu...Jin...ölüy...orum.(Min Ji)
-Artık ölme zamanın geldi Min Ji. Kendi kanında boğulman gerekiyor. (Yu Jin)
-Ne...demek...b...bu?(Min Ji)
-Kendi hayatım için bunu yapmam gerekiyor. Ailene ve sevgiline çok iyi bakacağımdan emin olabilirsin. Min Ji elveda dostum. (Yu Jin)
-San...sana...inan...a...mıyo...rum.(Min Ji)
"
Ardından Yu Jin, Min Ji'nin ölmesi için nefessiz kalmasını sağlamış. Söylenenlere göre şeytan türü işlere bulaşan Yu Jin kurban vermesi gerektiği için Min Ji yi kurban vermiş. Başka bir söylentiye göre Yu Jin, Min Ji nin hayatını kıskandığı için ve onun yerinde olmak istediği için büyü türü işlere karışmış. Ardından Min Ji nin hayatını çalıp ailesiyle mutlu yaşamış. Sevgilisi ile de evlenme aşamasına kadar ilerlemişler. Soo Bin olaylardan sonra Yu Jin ile irtibatını kesmiş ve yurt dışında bir yaşam kurmuş. Bu evde bomboş kalmış. Bir gece başka bir arkadaş grubu gelmiş ve aptal bir oyun olan ouija tahtası oyununu oynamaya başlamışlar. Tahta sayesinde Min Ji nin ruhu intikama aç bir ruh şeklinde canlanmış. On kişiyle dalgasına başlayan bu oyun herkesin can vermesi ile son bulmuş. Min Ji nin ruhu Yu Jin i bulduğun da intikamla yanıp tutuşmuş. Önce sevgilisini sonra da onun canını alarak kemiklerini bu evin altına gömdüğünü söylüyorlar. O gün bugündür buraya adım atan kişilere özellikle iyi bir arkadaş grubu olup mutlu bir hayat yaşayan insanlara musallat oluyormuş. Bir çok can almış Lisa. Yaptığı şey şakadan ibaret değil artık gerçekten görmüyorsun ama burası ruh kaynıyor. Birkaçı sana göründü fakat sen görmedin. (Yoona)
-Peki sen Yoona? Sen neden buradasın? (Lisa)
-Ben burada sıkışıp kaldım Lisa. (Yoona)
-Neden? (Lisa)
-Çünkü...çünkü bir gece kaybolduğum için bu aptal eve sığınmaya geldim. Şimşekten korktuğum için bu evde korunabileceğimi düşünmüştüm. Tir tir titrerken o önümde belirdi. Min Ji. Bana korkumdan kurtulmam ve ısınmam için onunla gitmemi teklif etti. Küçük olduğum için direkt kabul etmiştim. Ruhum burada sıkışıp kalana kadar verdiğim aptal kararın farkında değildim. Bileklerimi zorla kesip kanın akışını zevkle izlerken çığlıklarımı duymadı Lisa. Canımın acısını halen daha iliklerime kadar hissediyorum. Hala dün gibi delicesine korkuyorum. (Yoona)
Gözlerimden akan yaşlarla ellerimi ellerine götürdüm. Bileklerine baktığım da derin izler belirgin bir şekilde duruyordu.
-Başka bir yere gidemiyor musun? (Lisa)
-Bu imkansız gibi çünkü karnımdan  büyük bir zevkle kestiği bir et parçasını evin en derinlerinde bir yerlere gömdü. Sırf burda tıkılı kalıp gitmemem için yaptı her şeyi. (Yoona)
-İyi ama neden? (Lisa)
-Çünkü bundan zevk alıyor. O artık eski Min Ji değil Lisa. O intikam ateşi ile yeni doğan başka bir ruh. Ve bundan sürekli zevk alan psikopatın teki. (Yoona)
-Yolun başında çekip gitmeliydim. (Lisa)
-Gitsen bile işe yaramazdı. (Yoona)
-Nasıl yani? (Lisa)
-Lisa sen diğerlerinden daha farklısın. Yolun başında çekip gitsen bile bu lanet seni bırakmayacaktı. Çünkü sen seçilmiş kişisin. Bizleri, buraya tıkılıp kalan ruhları kurtaracak kişisin. Sen o özel kişiliğe sahip insansın. (Yoona)
-Nasıl yani? Hiçbir şey anlamıyorum Yoona neden ben? (Lisa)
-Lisa bunun cevabı için daha erken ama sen bu lanete bulaşan son kişi aynı zamanda bu laneti bitiren bir güç olabilirsin. Bu senin ellerinde Lisa. Bizim serbest kalıp huzura kavuşmamızı sağlayacak çıkış anahtarı sensin. (Yoona)
-İyi ama ne yapacağımı bilmiyorum nasıl anahtar olabilirim? (Lisa)
-Bunun cevabını zamanla bulacaksın. (Yoona)
-Peki neden benimle sürekli gizli konuşup ortadan kayboluyorsun? (Lisa)
-Çünkü seninle konuştuğumu Min Ji bilmemeli. Bunu öğrendiği an beni bu çukurda parçalarıma ayırıp yok eder. Seninle uğraşan o yaşlı amcayı hatırlıyor musun? (Yoona)
-Evet. (Lisa)
-İşte o sadece seninle dalga geçip eğlenmeye çalışan aptal bir ruhtu. Min Ji bunu öğrendiği an onu parçalarına ayırıp yok etti. Hemde hepimizin önünde. Ruh olsa bile acı dolu çığlıklarına şahit olduk Lisa ve bu berbat bir seydi. (Yoona)
-Bu yüzden son zamanlar da başka bir ruh görmüyorum sanırım. (Lisa)
-Aynen öyle. Artık karşına çıkmaya cesaret eden başka bir ruh kalmadı benim dışımda. Ve ben sana bunları anlatarak çıkış yolumuzu arıyorum Lisa. (Yoona)
-Ha unutuyordum. Bu olayı ancak Jungkook ile beraber çözebilirsin. (Yoona)
-Neden Jungkook? (Lisa)
-Çünkü...bunun cevabını sana söylersem yakalanma riskim git gide artar. Sadece daha öncesinde bu lanete bulaştığı için lanetle bir bağlantısı var. Ayrıca seçilmiş kişilerden bir taneside Jungkook. (Yoona)
-Bunu biliyor mu? (Lisa)
-Bunu biliyor o yüzden dert etme.(Yoona)
-Onunla konuştun mu? (Lisa)
-Buraya her geldiğinde konuşuyoruz. Onun sayesinde sıkılmıyorum. (Yoona)
-Seni bir tek ben görebiliyorum sanıyordum. (Lisa)
-Sadece sen ve Jungkook. (Yoona)
Uzun bir sessizliğin ardından Yoona telaş dolu gözlerle bana doğru baktı.
-Lisa derhal git burdan. (Yoona)
-Neden ne oldu? (Lisa)
-O burada. Min Ji geri geldi. Hemen git! Çabuk ol. (Yoona)

Dediklerini dinledikten sonra koşar adımlarla arabaya binip gaza bastım. Dediklerini düşündüğümde olaylar hala tam oturmuyordu kafamda. Seçilmiş kişiler derken ne demek istemişti? Neden seçilmiştim ve ne yapacaktım? Hiçbir şey bilmezken bana umut dolu tutunan bu ruhlara nasıl yardım edecektim? Jungkook biliyor muydu? Bildiği halde neden bana anlatmamıştı? Sanırım bu konuyu onunla konuşma zamanımız gelmişti...
...

Bölümün çok geç geldiğinin farkındayım bunun için kusuruma bakmayın gerçekten :'(

Hayatımda yaşadığım ve hala yaşamaya devam ettiğim birkaç olay yüzünden bölüm gecikti. Bunu telafi etmek için yarın iki bölüm daha yazmayı düşünüyorum. Bu yazdığım bölüm pek içime sinmedi. Umarım görmezden gelip bölümü beğenirsiniz. Sizi seviyorum...