|İstenilen Cesaret|

108K 6K 56.9K
                                    

İyi okumalar~


Gerçeklik, asla yadırgamayacağımız, görmezden gelemeyeceğimiz ve tersine çeviremeyeceğimiz  mutlak bir güçtü.

Yaşadığım tüm acılar ise, bu mutlak gücün kanatlarıydı ve tüm hayatım boyunca bunun farkındaydım. Peşime takılmış bir tür hayalet gibiydi. Oradaydı. Hep varlığını en korkunç yüzüyle bana gösteriyordu. Onu başımdan def edemiyordum veya görmemezlikten gelemiyordum. Tüm hayatım boyunca bununla yaşadım. Daha doğrusu yaşamayı beceremedim ama alıştım. Eminim benim gibi birçok insan vardı. Biliyorum.

Biliyorum, fakat insanlar tüm bunlara rağmen gerçeği tanıyabiliyor muydu? Onu gördüklerinde yanlıştan ayırt edebiliyor muydu? Çünkü, yanlışlar da gerçekler kadar acıydı bana göre.

Kafam karışık bir şekilde ona bakarken yutkundum. Birkaç gün önce ilk görüşmemiz sırasında, ilk beni terslemiş olmasına rağmen bana hatırlattığı şeyle bir adım atmıştı. Tekrardan güveniyor muydu bana bilmiyorum ama bu güven adına atılmış bir adım gibiydi diğerleri için.

İşte bu, bu güven...

Gerçek miydi, yoksa bize gösterdiği bir oyun muydu?

Her halükarda onu burada bırakmak istemiyor ve yanımızda tedavilerinin ilerleyeceğini biliyordum. Bakışlarım doktorun sesiyle kesildiğinde, dikkatimi konuşulan konuya vermeye çalıştım.

" Evet biliyorum Taehyung'a olan yaklaşımı bizim için önayak oldu klinikten çıkması için, fakat hala o tehlike arz ediyor."

Hoseok'un söylediği şeylerle yeniden bu konuya girmiş olması beni öfkelendirirken derin bir nefes bıraktım. Onu düşündüğünü ve endişelendiğini biliyorum çünkü üniversite zamanlarından kalma bir arkadaşlıkları olduğunu söylemişti bize ama şu an yanında durduğu ve onu gizleyen  duvar olmasa Jungkook'un ne denli çıldıracağını biliyordum. Birazdan o bütün eşyalarını toplayıp çıkacaktı ve o hala buradaydı.

" Bay Jung, anlıyorum onun keskin zekası bir bıçak gibi. Bu sizi endişelendiriyor, beni de endişelendiriyor fakat onu burada tutarak da bir ilerleme kaydedebilecekmişiz gibi durmuyor. Görüyorsunuz. Birkaç gün önceki görüşme de Bay Jeon'un tepkileri açık ara değişti. Bay Kim'in onun üzerinde etkisi oldukça büyük. Hem ona uygun olan ilaçları tespit ettik çoktan ve düzenli bir şekilde alması, rahat bir ortamla birlikte güzel sonuçlar verecek gibi duruyor. Ve en azından Bay Jeon gidene kadar izninizi rica ediyorum," deyip Hoseok'a gitmesi gerektiğini söylerken Hoseok sıkıntılı bir şekilde durdu. Üzgün olduğunu yorgun gözlerinden anlayabiliyordum.

İngiltere' de nasıl arkadaş oldular veya nasıl bir hayatları vardı bilmiyorum ama sanırım ona gerçekten değer veriyor olmalıydı. Çünkü biz olmasak bile gelip doktordan bilgi aldığını biliyorduk bir şekilde. İngiltere'ye tekrar döneceğini düşünmüş olsam da hala burada olması kalıcı olduğunu düşünmeme neden oluyordu istemsizce.

'' Çıkmak için sizi kandırıyor. Bunu görmediğinizi bana söylemeyin lütfen,'' derken doktor konuşacaktı ki araya girdim.

'' Bizi kandırdığını görüyoruz ama burada onu uyuşturmaktan ve dizginlemekten başka bir adım bile ilerlemediğimizi sen de pekala görüyorsun Hoseok,'' dedim kontrollü sesimle.

Çaresizce bana baktı bir süre. Cevap verecek gibi oldu ama sonra sustu. Çünkü söylediğimin doğru olduğunu biliyordu. Derin bir iç çekip bakışlarını Yoongi'ye çevirdi ve onunla iletişime geçti.

" O halde lütfen bir şey olursa beni de ara olur mu? Artık Kore'deyim ve beni onun için endişelenen bir doktor olarak değil, arkadaşı olarak düşünün lütfen."

Save Me  | TAEKOOK |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin