Lisanın eli ellerimde iken Jennie gelmişti yanına.
-Lisam...Daha yapacağımız onca planlarımız varken nereye gidiyorsun? Daha seninle baloya gitmeyecek miydik? Hadi aç gözlerini...yalvarırım.(Jennie)
Güçsüz çıkan sesi ile Lisanın yatağının kenarına oturmuştu. 
-Daha seninle tatile gidecektik neden erkenden gidiyorsun? Ben seni bekliyorum Lisam...hadi bekletme beni daha fazla.(Rose)
Rose de yatağın diğer ucuna oturup bakarken Jisoo diğer elini tutup konuşmaya başlamıştı.
-Jin ile benim evime eşyalar bakacaktık...seninle birlikte sinema odası tasarlayacaktık hani...aç gözlerini...aç ki güzel gözlerini görebileyim Lili.(Jisoo)
Diğerleri zoraki tuttukları nefes ve gözyaşları ile donup kalmışken Yoongi söze başlamıştı.
-Seni aptal...o kadar aptalsın ki beni sensiz bırakıp gittiğine inanamıyorum. Aç gözlerini ve bana kedi de...yemin ediyorum sana kızmayacağım ama Lisa ölürsen seni öldürürüm.(Yoongi)
-Bak Lali herkes seni bekliyor.(Jungkook)

Kapı açılma sesi ile içeri iki hemşire girmişti.
-Kaybınız için üzgünüm fakat artık veda etmelisiniz.(Hemşire)
-Veda mı? Sen kafayı mı yedin? O ÖLMEDİ?! O...GERİ GELECEK!(Jungkook)
-Jungkook hadi.(Jimin)
-BIRAK BENİ ANLAMIYOR MUSUNUZ!? O...O BİZİ BIRAKIP GİTMEZ HAYIR HAYIR HAYIR!(Jungkook)
Deli gibi bağırırken kafamı saçlarına gömdüm. Kokusu hala aynı kalırken yanağına yaklaştım. Küçük bir öpücük kondururken konuşmaya başladım.
-Seni özledim.(Jungkook)
Dudaklarımı yanağına bastırırken gözümden akan iki damla yaş yüzüne düşmüştü. Geri çekildiğimde bana bakan gözlere baktıktan sonra Lisanın elini son kez öptüm. Elimi geri çekecekken parmaklarındaki hareketlenme ile olduğum yerde donup kaldım.
-G-GÖRDÜN MÜ?! GÖRDÜNÜZ MÜ!?(Jungkook)
-Neyden bahsediyorsunuz?(Hemşire)
-ELİ! ELİNİ OYNATTI!(Jungkook)
-Jungkook artık gitmeliyiz. Daha fazla-
-HAYIR GERÇEKTEN ELİ OYNADI İNANMIYOR MUSUNUZ?!(Jungkook)
Ardından Lisanın gözünden akan iki damla yaş ile bedeni titremeye başladı.
-DOKTOR!DOKTOR BEYİ ÇAĞIRIN!(Hemşire)
-Sizi dışarı almak zorundayız.(Hemşire)
-O GERİ GELDİ ÖLMEDİ DEĞİL Mİ?! (Jungkook)
-Beyefendi zorluk çıkarmayın lütfen.(Hemşire)

Bizi dışarı çıkardıklarından beri kapının önünde bir ileri bir geri dönmeye başladım. Kalbim atarken yerinden çıkacak gibi hissediyordum. Bir umut...bir ümit bile insana dayanma gücü veriyordu. Geçen dakikaların ardından kapının açılması ile doktorun yanına koştum.
-Ne oldu? Yaşıyor mu? Yoksa...hayır hayır yaşıyor değil mi? Neden bir şey söylemiyorsunuz? (Jungkook)
-Jungkook izin ver konuşsun adam. (Taehyung)
-Sorun değil ve nasıl olduğunu anlamadık fakat Lisa hanım hayata döndü. Gözünüz aydın fakat hastamıza çok fazla yüklenmeyin.(Doktor)
-Onu görebilir miyiz? (Jennie)
-Teker teker girerseniz daha iyi olabilir. Tekrardan geçmiş olsun. (Doktor)
Kimseye bakmadan içeri girdiğim de kapıyı arkadan kapatmışlardı. Hızlı adımlarla yattığı yere geldiğim de gözleri kapalıydı. Daha fazla oyalanmadan yandaki koltuğa oturup yüzüne doyasıya bakmaya başladım. O...o kusursuzluğun beden bulmuş hali gibiydi. O çok güzeldi. Gözlerini yavaşça açıp bana baktığın da yalnızca bakmakla yetinmişti.
-Gitmeyeceğini biliyordum...ben...ben gerçekten çok korktum. (Jungkook)
Yüzüme bakan gözlerini tavana diktiğinde cevap vermemişti.
-Konuşmayacaksın biliyorum...fakat ben çok pişmanım Lisa gerçekten çok pişmanım. (Jungkook)
-Seni dinlemek istemiyorum Jungkook. (Lisa)
Dediği sözler kalbime hançer gibi saplanırken ben sözlerime devam etmiştim.
-Benim yüzümden mi o sese cevap verdin? (Jungkook)
-Seni ilgilendirmez. (Lisa)
-Lisa yapma. (Jungkook)
Diyerek elini tutmaya yeltendiğim sırada elini hızla çekmişti.
-Bana istediğin bir şey söyle Lisa...söyle ki senin için en azından istediğin bir şeyi yapayım. (Jungkook)
-Gerçekten yapacak mısın? (Lisa)
-Evet gerçekten yapacağım. (Jungkook)
-O zaman git Jungkook. (Lisa)
-Ne? (Jungkook)
-Duydun işte gitmeni istiyorum. Şuan yanımdan git. (Lisa)
-Ben...ben bunu yapamam. Seni bırakıp gidemem. (Jungkook)
-İlk kez yaptığın bir şey değil Jungkook. Şimdi gidersen arkadaşlarımla konuşmak istiyorum. (Lisa)
Derin derin baktım o gül yüzüne. Gerçekten gitmemi istiyordu. Benim yanında olan varlığım ona rahatsızlık veriyordu. Bir nevi haksız sayılmazdı da...benden uzaklaştırmayı başarmıştım fakat bundan çok pişmandım.
-Peki...istediğin gibi olsun. Uyandığına çok sevindiğimi bilmeni isterim Lisa. İyi ki uyandın.(Jungkook)
Zor tuttuğum gözyaşlarımla beraber kapıdan kendimi zor atmıştım. Ben çıkar çıkmaz kapıda bekleyen kızların hepsi bir anda girmişti.
-Tek-
-Bırak hepsi beraber girsin. (Jin)
-Jungkook nereye? (Taehyung)
-Bahçeye...hava alacağım. (Jungkook)
Bende bilmiyordum nereye gideceğimi...tek gidebileceğim yer bahçeydi sanırım. Yavaş adımlarla içimde ki acı eşliğinde bahçeye attım kendimi. Şimdi gitmiş olabilirim fakat kendimi sana affettireceğim Lalisa...affettireceğim...
...

Selaam :)

Hastane de fazla oyalandım farkındayım fakat intihar etti bitti gitti olsun istemedim. Gidişat nasıl? Umarım beğeniyorsunuzdur...

Ah birde Lisayı öldürdüğüm için kızmayın qishdkdhdq

💜💜

Cursed LoopWhere stories live. Discover now