Yatağa uzanmış tavanı izlerken fısıltı duymamla gözlerimi kapatmam bir oldu.
"Ah Lisa acı çekiyorsun."
-Çekiyorsam kendim için çekiyorum seni ilgilendirmez. (Lisa)
"Tek ben senin iyiliğini düşünürken bana çok kaba oluyorsun."
-Sana bir şey sorabilir miyim? (Lisa)
"Her zaman sorabilirsin Lisa."
-Gerçekten seninle gelirsem tüm acılarıma son verip arkadaşlarımın normal ve güzel bir hayat yaşamasını sağlayacak mısın? (Lisa)
"Sana dediğim gibi Lisa. Benimle gelirsen tüm acıların geride kalacak. Hiçbir acın kalmayacak. Arkadaşlarına gelirsek...onları kurtarmış olacaksın. Eski normal hayatlarına dönecekler."
-Sana nasıl güvenebilirim? (Lisa)
"Bana güven Lisa çünkü ben senin iyiliğini düşünüyorum. Benimle gelecek misin?"
Onunla gidecek miydim? Tüm acılarıma bir son verebilir miydi gerçekten? Hem Jungkook bensiz daha rahat ederdi diye düşündüm. Yanında olmamdan duyduğu rahatsızlık sonunda bitebilirdi? Arkadaşlarım...benim yüzümden başlarına aldıkları bu beladan sonsuza kadar kurtulabilirdi. Peki bu masalda benim yerim neredeydi? Sanırım bir yerim yoktu. Aradan çıkıp masal akışına devam etmesini sağlama fikrini düşündüm bir an. Hiçbir şekilde mantıksız gelmeyen düşüncelerim ile derin bir nefes bıraktım sessiz olan ortama.
"Ee Lisa benimle geliyor musun?"
-Senden bir şey daha isteyeceğim. Arkadaşlarım...onların hafızasından bana dair olan her şeyi silebilir misin? (Lisa)
"Bu çok kolay Lisa. Tabi ki yapabilirim. Sanki hayatlarına hiç girmemişsin gibi...sonsuza dek silebilirim seni."
-Hayatlarında beni hiç tanımamış gibi olmalarını istiyorum. (Lisa)
Sanki hiç varolmamışım gibi diye geçirdim içimden. Evet acı veriyordu bu cümle fakat sonunda doğru kararı verdiğimi düşünüyordum.
-Seninle geliyorum ses. (Lisa)
" Bu çok iyi Lisa emin ol pişman olmayacaksın."
-Ne yapmam gerekiyor? (Lisa)
"Banyondaki jiletleri biliyorsun değil mi Lisa? Yapman gereken çok basit. Jileti alıp bileklerindeki kanı derin bir kesikle ortaya çıkarmalısın."
-Bildiğin intihar et diyorsun. (Lisa)
"Hayır. Acılarına son ver diyorum Lisa. Acılarına son ver ve benim sana ulaşmama yardımcı ol."
-Peki yapacağım. (Lisa)
Yataktan kalkıp kapıyı kilitledikten sonra banyoya doğru adımlarımı yönlendirdim. Korkuyor muydum? Evet fakat bu umrumda dahi değildi. Banyonun önüne geldiğimde dolabı açıp elime iki üç jilet aldıktan sonra banyo kapısının önüne oturdum öylece. Bir elimdeki jilete bakıyor birde az sonra kana bulanacak bileğime bakıyordum...jileti tenime dokundurup hafifçe daireler çizmeye başladım. Metalin soğukluğu irkilmeme sebep olsa da öylece bakıyordum. Gözümden akan yaş koluma düştüğünde ağladığımın farkına varmıştım. Gözümün önünde Jungkook belirdiğinde donup kalmıştım. Onun o tavşan gülüşü ile bana baktığı zamanları...birlikte mutlu olduğumuz zamanları delicesine özlüyordum. Ardından Jennie belirdi önümde. Sabahları beni kaldırmak için yaptığı şakalar geçti gözümün önünden teker teker. Yoongi...Jisoo...Rose...Hoseok derken hepsiyle olan anılarım canlanmıştı kafamda. En son tekrar Jungkook geldiğinde gözlerinin içine uzunca baktım. Uzun uzun o bakışların içinde kayboldum. Dudakları...ve dudağının altındaki o ben. Her şeyi ile kusursuz olan bu adama ne kadar uzun bakılırsa öyle baktım. Birlikte mutlu olduğumuz anlar geçip gidiyordu teker teker. Bir ağacın dibinde...Bir çocuk parkında...ya da bir evde....nerede olursa olsun onunla olduğum her yer bana huzur doluydu. Ağlamam daha da şiddetlenmiş hıçkırıklarım ile birleşince kendimi daha fazla tutamamıştım. Bir sel gibi akıp giden gözyaşlarım ile elimdeki jilette gezdirdim bakışlarımı.
"Hadi Lisa yapabilirsin. Yap ve acılarına son ver artık."
-Bu...bu çok zor. Onu düşünürken bu çok zor. O karşımda öyle gülerken bu çok zor.(Lisa)
"Ona rahatsızlık verdiğini unuttun mu Lisa? O seninle mutlu değil tam aksine seninle olmaktan aşırı derecede rahatsızlık duyuyor. Şimdi dediğimi yap hemen zaman daralıyor."
Dediklerini düşündüğüm de haklı olabilir miydi? Jungkook benden gerçekten hiç mi hoşlanmıyordu? Bu düşünce ile küçük bir çizik atmıştım bileğime.
" Evet Lisa yavaş yavaş daha derine inmelisin. "
Jileti avucuma alıp tuttuğumda diğeri ile bileğimin üzerinde gezdiriyordum. İyice artan ağlamam ile bir kez daha gözümün önüne Jungkook gelmişti. O son anları...çekip gitmeden önce bana söylediği son sözler yankılandı kulağımda. Kolumu sertçe tutup itmesi geldi aklıma tekrardan. Bir sızı ile tüm gördüklerim silinirken avucumdan aşağıya doğru sıcak bir sıvı akmaya başladı. Elimi sıktığımı yeni farkederek gevşettiğim de çok geç kalmıştım. Avucumun içi kan dolmuş fakat ben acı dahi hissetmiyordum. Gelen gözyaşlarım eşliğinde tekrar ağlamaya başladım. Deli gibi ağlarken kapının vurulmasına aldırış etmemiştim. Kapının arkasında bağırışan sesler ile ağlamam daha da şiddetlenirken ses konuşmuştu.
"YAP ARTIK ŞUNU!"
Bileğimin üzerine jileti getirmemle çığlıklar eşliğinde ağlamam bir olmuştu. Küçük bir kesik attığımda bileğimde hala acı hissetmiyordum. Avucumun içi git gide daha da kırmızıya bulanırken acıya dair hiçbir şey hissetmiyordum. Bir anda kapının kırılması ile içeri giren bir çift göze takılı kaldı gözlerim. Hayal miydi gerçek miydi? Fakat o gerçek olamayacak kadar güzeldi...Jungkook kalbimi delik deşik etsen bile sen çok güzeldin. Görüntüm bulanıklaşırken elimden jiletleri atarak yanıma oturan bedene baktım. Benim için korkmuş muydu? Yoksa buda bir oyun muydu?
-LİSA!! (Jennie)
-AMAN TANRIM! (Hoseok)
Tepkileri duysam da tek odağım şuan kolları arasında olduğum bedendi. Elimi yanağına doğru uzatarak ufak bir gülümseme yerleştirdim ortama.
-Lisa bırakma kendini sakın bırakma. Yalvarırım bırakma. (Jungkook)
Kısık çıkan sesi ile ağladığı için akan göz yaşlarına baktım. Avucumun ve bileğimin kanla kaplı olmasına aldırmadan akan tek gözyaşını sildim. Ardından zamanı gelmişti. Gözlerim kapanmış bedenim güçsüz halde düşmüştü. Ben kendimi beni parçaladığın zaman bırakmıştım Jungkook ve şimdi hayatına hiç girmemiş olacaktım. Rahatsızlık duyduğun o beden artık olmayacaktı. Artık rahat edebilirsin ama şunu unutma ki seni seviyorum...seni gerçekten çok seviyorum...
YOU ARE READING
Cursed Loop
FanfictionHer zaman ki gibi normal bir gündeyken neden bir anda lanetin içinde bulunmayasın ki? ~27/06/2019~
