two

44.1K 5.5K 8.6K
                                    

Merhabalar bu bir korku fiki değildir merhabalar

Jungkook karakter olarak birazcık tehlikeli o nedenle gerilim gerekiyor...

Mümkün olduğunca seri bölüm atacağım

Sizleri seviyorum, iyi geceler veeeee

İyi okumalaarrrrr ♥️♥️

___________________________________________

"Kurtulduk." dedim ve Jimin'e bakıp gülümsedim. "Kurtulduk!"

Deli gibi hissediyordum. Büyük bir zafer kazanmış gibi hissediyordum. Gülmeye devam ediyordum.

Ta ki, yolun ortasında dikilen o'nu görene kadar.

**

Ağzımda atan kalbim, kilitlenen çenem ve kesikleşen nefesim eşliğinde ona bakıyordum.

Bacaklarım işlevini yitirir gibi oldu, gaza basan ayağım ağır çekimde yaptığı basıncı kaybetmeye başladı. Kendime hakim olamıyordum. Jimin koluma sıkıca tutunmuş "Taehyung, gaza bas!" dese basamadım, basamıyordum.

Yaklaştım. Aramızda 150 metre kadar mesafe kaldığında, ağzındaki korkutucu gülüşü gördüm. Kollarını iki yana açtı, hafif önce eğik duran kafasını kaldırdı ve gülümsemeye devam etti. "Gel." der gibiydi. "Kollarıma gel."

Kulaklarımda belli belirsiz bir uğultu, yüksek bir dağdan aşağı iniyormuşum gibi basınç oluşturdu kulağımda. Göğsüm hızla inip kalmaya başladı ve ben o an, gazın üzerindeki ayağımın üzerine basan bir ayakla gözlerimi kırpıştırıp neler olduğunu algılamaya başladım.

"Bas şu lanet olası şeye, bas!"

Önce kulağımın dibinde saçımı çekiştirerek bağıran Jimin'e, sonra ayağıma bastığı için önüme uzanan bacağına ve son olarak da ona baktım.

Sonra da gaza bastım.

Onun kısık gözlerine karşı ben de gözlerimi kıstım, onun gülümsemesine karşı sert bir ifade aldım. Yaklaştıkça yüzünü daha net gördüm, kaşının birinin kalktığını ardından gülümsemesinin genişlediğini gördüm.

Ve daha da hızlandık.

Araba can çekişir gibi ses çıkarıyor, sallanıyordu. O ise öylece bana bakıyordu, gözlerime. Ona çarpmak, ezip geçmek istiyordum. Bunun ihtimali var mıydı bilmiyordum ama onu öldürmek istiyordum.

Bunun kararlılığıyla son sürat ona yaklaştığımda son gülümsemesini atmış ve kafasını yukarı kaldırarak hızla yükselmişti.

Gözlerim şaşkınlıkla onu takip ederek yukarı çıktığında, "Önüne bak!" bağırtısı ile heyecanlanarak direksiyonu hafif sağa kırmış ve Jimin'in direksiyona atlaması ile son anda savrulmaktan kurtularak yolumuza devam ettik.

Bir korku filmindeymiş gibi kaza yapıp burada kalsaydım cidden ölürdüm. O beni öldürmeden ölürdüm hem de.

Kontrolü sağlayıp yola devam ettiğimizde Jimin koltuğuna yaslandı ve derin bir nefes verdi dışarı. Nutkum tutulmuş gibiydim, dişlerimi ve direksiyonu sıkarak yola bakmaya devam ettim. O ise gerginlikten ağrıyan başına masaj yaptıktan sonra elini ağzına yasladı ve camdan dışarıyı izledi.

Yol boyunca konuşmadık.

Sakinleşti, ağırlaşan göz kapaklarıyla yolu izlemeye devam etti. Buraya gelirken memnun değildi ama heyecanlıydı en azından. Şimdi o enerjinin küçük bir kırıntısı dahi yoktu.

Onu eve bırakmak adına yol değiştirdiğimde hafifçe toparlandı koltuğunda. Saçlarını karıştırdı, sonra da gözlerini kaşıdı.

"Eve mi gideceksin? Bende kal istersen."

Accensus || Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin