"Şurada para mı var?" Dedim halı saha ile seyirci koltuklarını ayıran demir tellerin sonuna bakıp, kaşlarımı çatarak. "Ay yirmi lira hem de sanırım! Gaye kalk kız."

Kızlar ve bizim etrafımızda oturan bazı diğer kişiler söylediklerime gülerken ben Gaye'yi kolundan kaldırıp çoktan oraya sürüklemiştim bile.

"Hani nerede para?" diye sordu Gaye formailte olarak, meraktan yoksun sesi ve bıkkın bakışlarıyla.

"Bana bak, neyin var senin? Bu olayı niye bu kadar taktın kafana?"

Gaye sağ eliyle şakaklarını ovuşturarak alnına bastırdı ardından sıkıntılı bir nefes alarak gözlerini bana çevirdi.

"Sevgilisi olan bir adamla öpüştüm, Hazal. Ne farkım kaldı benim şimdi yelloz dediğim kızlardan? Yok, gideceğim ben. Bir de utanmadan burada gelmiş kızla beraber oturuyorum!"

Dikkat çekmemek için yavaşça kolundan tuttum fakat bakışları buraya geldiğimizden beri sık sık bize dönen halı sahada ısınmaya çalışan bizimkiler fark etmişti. Omzumun üstünden tribüne baktım, oradakiler ise kendi aralarında bir sohbetin içindeydi.

"Saçmalama," dedim sonunda Gaye'ye dönerek. "Kendini o kızlarla bir tutamazsın." Sözlerimi tamamlamama izin vermeden araya girdi.

"Neden? Ben senin arkadaşınım diye mi? Objektif bir açıdan bak Hazal. Benim yerime hiç tanımadığın bir kızı koy," sesi titredi. "Barda Kaan'ı öptüğünü düşün. Ne dersin, ne yaparsın?"

Tekin Abi'nin bize yaklaştığını görmemle derin bir nefes verdim.

"Gaye, bir dinle. Çün-"

Tekin Abi'nin sesi böldü bu sefer sözlerimi. Sinirle gözlerimi yumdum.

İKİ SANİYE SUSUP DİNLEMEYİ ÖĞRENSENİZ HER ŞEYİ ÇÖZECEĞİM BE KARDEŞİM!

"Hey, sorun eğer bizimkilerse çenelerini kapattılar. Seni zor durumda bırakmak istemem, Gözde."

Tekin Abi'nin gözlerinin altında yatan hin ifade Gözde demesinin tamamen intikam olduğunu yeterince iyi anlatsa da Gaye ona öfkeli bir bakış attı.

"Sensin Gözde, salak. Bir de seni zor durumda bırakmak istemem diyor, la havle!"

Gözde, ay pardon Gaye arkasını dönüp giderken bıkkın bakışlarımı Tekin Abi'ye çevirdim.

"Çünkü o kız sevgilisi değil."

Bakışlarını Gaye'nin sırtından bana çevirdiğinde kaşlarını kaldırdı, "Ha?"

"Beş saniye daha geç kalsan ya da lafımı bölmesen her şeyi halletmiştim." Dedim aynı düz tınıda ve, bakışlarının hala aynı şaşkınlıkta olduğunu görünce devam ettim. "Zeliş'i sevgilin sandı, kendini barda milletin sevgilisini aldatmasına vesile olan ve sonra yüzsüz gibi çevrelerinde takılan kızlar gibi hissediyor." Ardından ekledim. "Tabii beş saniye daha geç gelsen ya da hey diyerek araya girmeseydin bunları sana değil, ona anlatacaktım. Ama hem beş saniye erken geldin hem araya girdin, bu yüzden kız da çekip gitti."

Uzun cümlelerim beynine fazla yükleme yapmış olacak ki, kaşları çatıldı ve eliyle Gaye'nin gittiği tarafı gösterdi.

"O zaman ben gideyim? Beş saniye erken gelerek ve araya girerek yaptığım hatayı düzelteyim?"

Dudaklarıma ufak yapmacık bir gülümseme yerleştirdim ve ben de tıpkı onun yaptığı gibi elimle yolu gösterdim.

"Zahmet olacak ama."

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin