★ Benimle Kal

71.5K 2.4K 453
                                    

Bölüm Düzenlendi!

Bölüm şarkısı:
Özgür akkuş - ölünce sevemezsem seni

Multimedia: Ada ve Ediz (sanırım aşık oldum)

Hepinize kucak dolu öpücükler, iyi okumalar parlak gözlülerim! ❤️



- Edizden-

Bundan nefret ediyordum. Her ayın bir haftasını 6 aydır hastanede geçirmek beni öldürüyordu. Hayır, iyileştirmiyordu öldürüyordu. Hele ki şuan Ada evimize dönmüş artık benimleyken, burda bir daha asla düzelemeyecek bir kalp için tedavi görüyordum. Önceden koymuyordu bana, o zaman yalnızdım. Beni merak eden biri yoktu. Ölsem belki Ada duyardı yıllar sonra ama şimdi öyle değildi. Benimleydi, benim yanımda uyuyordu. Saçlarını okşayabiliyordum, o yokken sadece resimlerimizle avunurken şuan o meleği andıran kokusuyla yanımda yatıyordu her gece. Ayrıca hasta olduğumu duyduğunda beni terk etmek istememişti, o çok iyi biriydi fakat şuan bile onu kandırıp buraya gelmek zorunda kalıyordum. Ama ona kıyamam, onun benimle beraber kendini yıpratmasına hiç kıyamam. Tedavi, vücudunu ele geçiren şeyi yenebilmen için bir sürü tuhaf isimleri olan ilaçlarla iyileşmeye çalışırken ruhen hergün ölmek gibi benim için. Sevdiğinden ayrı, bilincin yarı yerinde yarı değil acı çektiğin o beyaz hastane odasından ibaret. Tabi, bu sadece benim için geçerli. Komik olan şu ki asla düzelemeyeceğimi biliyorum, bir bebeğimin olduğunu göremeden öleceğimi biliyorum ama Ada'yı kendimden kurtaramıyorum. Ama en azından onu kendimden biraz uzak tutmayı başarabilmeliyim. Burda nasıl güçsüzleştiğimi görse herhalde utançtan ölürdüm bunca şeyin ardından, bana acıması dünyada başıma gelebilecek en kötü şey olurdu. Belkide bunun çok fazla sürmeyeceğini bilmek benim için bir avantaj, en azından o da bende bu acıdan birgün kurtulacağız. Hastalık birgün galip gelecek. Bu şimdilik benim saklamaya çalıştığım sırken, günü geldiğinde o da öğrenecek bunu, yani o zaman çok yaklaştığında. Ama yinede Ada'nın yüzünün gülebildiğini daha fazla görebilmek için savaşmaya çalışıyorum, her ne kadar yaralı olsamda onun sonunda bana gülümseyerek teşekkür ettiğini düşünmek bile kalp olma konusunu beceremeyen kalbimi birazda olsun sevindirmeye yetiyor. En azından artık evimize döndüğümde onun o güzel yüzünü görebileceğim...

Büyük hastanenin belirdiğini gördüğümde arabanın hızını düşürdüm. Yutkundum. Gelmeden önce Ada'ya kötü davranmak zorunda kalmıştım, belkide kalbi kırılmıştı ve şuan onu kırdığıma deli gibi pişmandım. Ciğerlerime derin bir nefes doldurup telefonumu kontrol ettim. Daha beni aramamış ya da mesaj atmamıştı. Ekran fotoğrafımda o kadar güzel gülümsemişti ki, sanki şuan bana bakarak öyle gülümsüyor gibi geliyordu. Derin mavi gözleri gülümserken kıvrımlı kirpikleri göz altlarını gölgeliyordu.

" Seni seviyorum."

Onun olmadığını, bana eşlik eden o neşe dolu sesinin yokluğunu hissettiğimde buruldum. Şuan ne yaptığını düşünmeden edemedim. Kemerimi çıkarıp arabadan indiğimde bulutların arasından sızan parlak güneş gözlerime vurdu. Adımlarımı sıklaştırıp hastaneden içeriye girdim. Yüzüme vuran ve artık alışmak zorunda kaldığım hastane kokusundan tekrardan maratona başladığımı anladım.

" Merhaba Ediz bey," dedi tanıdığım hemşirelerden biri, merhaba anlamında gülümsedim ve oda numaramı öğrenmek için giriş kısmındaki bayanın olduğu yere yönelmeye başladım.

Hadi biraz sırıtmaya çalış Ediz suratın sirke satıyor

Kadın bilgisayarla ilgilenirken, önünde bir süre beni fark etmesi için bekledim. Ama kadın tıkınıp çay kahve maşallah yerken ben kök salmıştım. Kendimi fark ettirmek anlamında öksürdüm "öhm," kadın başını bana çevirdi "öhm, pardon"

Ada'ya Düşen MeteorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin