ÇOK DA GÜZEL İYİ OLDU.

bir başka açıdan.....

       ''''' BERKİN GÖZÜNDEN '''''

- ayaz sakin ol. geç şu kenara.

ayaz son iki saattir karşısındaki çocuğu yumrukluyo. hayır bayıldı çocuk. dursana. yok, durmuyo. hala devam ediyo. bende en son kolundan tutup kenara ittim.

- bırak beni berk. ( ayaz )

ayazın cümlesine gülmeye başladım. komik değil mi ama ? bırak beni berk. ahahahah. tabi o sinirliyken gülmem çok iyi bi hareket değil çünkü yumruk yeme ihtimalim çok yüksek.

- tamam bıraktım sakin ol. çocuk bayılalı bir saat oluyo. neyin peşindesin hala ?

- neden nehiri takip ettiğinin berk. olayı mı unuttun ? ( ayaz )

- saçmalama.  unutmadım tabi ama çocuk bayılmadan önce de dedi, nehirden hoşlanmış ve takip etmiş. bu kadar. daha fazla uzatma.

evet ayazın iki saattir yumrukladığı çocuk,nehiri takip ettiği için yedi bu dayakları. tabi siz nerden biliyosunuz dersiniz. bizde nehiri takip ediyoruz. hemde dört yıldır. nehirlerin evinin yanındaki evde oturmamı tesadüf mü sandınız ? aslında orda ayazla birlikte yaşıyoduk ama nehir ayazı hiç görmedi. çünkü ayaz onun gölgesiydi. hiç bi zaman varlığını belli etmez ama her zaman var olurdu. nehiri üzen, yolda yanından geçerken koluna çarpan insanlardan dövmüş oldukları bile var. belki hastalıklı bi sevgi bu ama en azından ayazı karanlık tarafından biraz olsun uzaklaştırıyo. bu yaşta ne gibi bi karanlık tarafı olabilir ki diyenlere açıklama yapıyım hemen. ayazın amcası bi mafya. her ne kadar babası çok iyi bi iş adamı olsa da amcası böyle işte. vede amcasının çocuğu yok. yani burdan yola çıkacak olursak,  amcası ayazı kendi oğlu gibi görür ve yeri geldiğinde ayazı çağırıp ona da bi kaç iş yaptırır. maksat ayaz iş öğrensinmiş. ne kadar saçma. zaten nehiri takip edebilmemizdede amcası çok yardımcı oldu. ayazın üzerindede bu konudan kaynaklı bi borçluluk var. kendisini amcasının dediklerini yapmaya mecbur gibi hissdiyor. o yüzden babasına da karşı geldiği oluyo. vedat amca ayazın amcasıyla görüşmesini istemiyo. başına dert açacağını söylüyo. kii haksız da değil. tenhada kaç kere dayak yemişliğimiz var ikimizin. tamam bes kişiye kadar döveriz ama on kişi üstümüze gelirse ne yapalım biz ? her neyse işte, ayazın amcasının son işi de ayazı yanına almak oldu. birlikte yaşıyoruz demiştim, ayaz ve nehir sevgili olmadan yaklaşık bi hafta önce amcası ayazı bi süreliğine onunla kalmaya ikna etti. bu olay işleri daha da karıştırdı çünkü nehir hastanede yattığında ve uyanıpta ayazı terkettiğinde ayazda amcasının verdiği hırpalama işlerini zevk alarak yapmaya başladı. bunda en manyakca düşüncesi de karşısındaki kişiyi yiğit olarak düşünmekti. ne ? gerçekten ayazın yiğit olayını bilmediğini mi sanıyosunuz ? nehiri takip ediyoruz demiştim değil mi ? biznehirle ilgili her şeyi en ince ayrıntısına kadar biliriz. ve nu sayede ayaz yüksek oranda sapık damgasını hakediyo. yani en azından son dört aya kadar falan sapıktı diyelim. nehirle barışmasalardı şu an ne halde olurdu bilmiyorum ve iyi haber.... ayaz tekrar eve dönüyoooo. tabi şu çocuğu dövdükten sonra....

- cansuyu sevdiği için takip ettiğini söylese napardın lan ??!?  ( ayaz )

ayazın sözüyle gidip çocuğa bi tekme attım.

- beni kışkırtma. bide benden dayak yer sonra.

ayaz gülüp omzuma bi yumruk attı. bu adam elinin ağır olduğunun farkında değil mi yaaa...

- ben şuna iki tane daha vurmadan rahat edemem.  ( ayaz )

ayaz çocuğa son kez vurmaya giderken bende nehiri aradım. yazık kıza.  kaç kere aradı ayazı ama cevap alamadı. en azından iyi olduğunu haber veriyim.

- alo ? ( nehir )

- nehir ?

- ayaz nerde? ( nehir )

- bilmesen daha iyi. 

- o ne demek be ? nerde dedim !! ( nehir )

- nehir ayaz şu anda çok sinirli. ve senin hoşlanmayacağın bişey yapıyo. ( berk )

nehir birden hıçkırmaya başladı. noluyo yaa ?? hıçkırık sesleri artarken ayaz yanımda belirip telefonu hoparlörle aldı.

- bi neymar, bi francisco yüzünden unuttu mu beni ? başkalarına mı gitti ? napıyo o kızlarla ? neler yapıyolar ? öpüyo mu o kızı ? sarılıyo mu ? elma şekerim dedi mi ona ? okşadı mı saçını ? gülümsedi mi ona kocaman ? oğlumun ilk aşkı olacaksın dedi mi ?  ( nehir )

ben artık şaşkınlıktan ağzımı açmış dinliyodum. bu kıza nolmuş böyle ? ağlatanı öldürüürm diyen ayaz mı yapmış bunları ?

- benim oğlumun ilk aşkı sen olacaksın. bunun başka bi olasılığı, başka bi şansı, başka bi seçeneği yok. sen benimsin hepde benim olacaksın. ( ayaz )

ayaz bunları söyleyip telefonu kapattı.

- lan it !! ne arıyosun kızı.  ( ayaz )

- seni arayıp durdu. bende merak etmesin dedim aradım. ağlamaya başladı.

- ulan berk var ya....  ( ayaz )

- hadi lan yürü git kızın yanına.

ayaz koşarak deponun çıkışına gitti. evet amca bey sağolsun, itlik yapalım diye depo verdi adam bize. tabi bide yirmi kadar adamımız var. 

- mert !! şu çocuğu bi hastaneye götürün yazık ölür yoksa bu.

mert bizim adamların başı. kendisi 25 yaşında uzun boylu yakışıklı... ne diyorum ben ya. kesn geçen gün cansunun açtığı esra eroldan oldu böyle. mert yanında bi kaç adamla gelip çocuğu kaldırıp götürdü. adam dediğime bakmayın be en büyükleri mert o da yirmi beş yaşında işte. bende onların burayı temizliycenden emin olup dışarı çıktım. daha eve gidip ayazın odası için temizlikçi çağırıcam. kesin bok götürüyodur odasını......

YAZARDAN......

merhaba canlarıııım. bu bölüm kısacık oldu eveeeet. ama bende vize haftamdayım olacak o kadar. :D bu bölmde berk sayesinde olaylarımıza açıklıklar getirmiş bulunuyoruz. multimedyada bu iki yakın arkadaşımız

Ayaz ve berk var. vote ve yorumlarınızı bekliyorum. bi sonraki bölümde görüşmek üzereeeee...... :D