vii

4.2K 438 262
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Taehyung'un omegası gövdesine gömülü kaldığı bedenden yayılan kokularla gittikçe sakinleşip içindeki tedirgin ve ne yapacağını bilemeyen ruh halini su altına gizledi. Omeganın bu değişimini kokladığı havada kükürt kokusu almayan alfası da fark etmişti.

Sakince omegadan ayrılıp ona yukarıdan bakmaya başladığında Taehyung şakınca neden kendisinden ayrıldığını sorguluyordu.

Tam da rahatladığı anda! Hep öyle kalamaz mıydı?

Seokjin karanlığın iyice yerleştiği ormana kıstığı gözlerle bakıp kendilerinden bayağı ileride olan arkadaşlarını gördü.

"Sanırım gitmemiz gerek, fazla geride kaldık. Onlara yetişmeliyiz."

Taehyung her ne kadar kafasında alfanın neden kendisinden birden bire ayrıldığını sorgulasa da ses çıkarmadan onu takip etmeye başladı. Yol uzadıkça omega susama hissini yok sayamıyordu. Evet serin bir geceydi ama gün içerisindeki sıcaklık hâlâ hissedilebiliyordu ve unutkanlığı yüzünden su içtiğini bile hatırlayamıyordu.

Nihayetinde ikili dinlenmek için yer arayan ekibe kavuştuğunda Seokjin arkadaşının yanına ilerleyip ondan su istedi. Kendisi bile susamışsa kim bilir omega ne haldeydi? Elindeki tahta matarayı alıp az ileride kendisini göz hapsine alan omegaya gülerek yaklaştı. Yol boyunca omeganın üzerinde tatlı bir sinirlilik vardı ama nedenini bilmiyordu açıkçası sorup bu tatlı halini yok etmek de istememişti.

"Al bakalım, susamışsındır."

Taehyung kendisine uzatılan matarayı tereddüt etmeden yakaladı ve hızlıca içindeki suyu yanan vücuduna gönderdi. Özensizce ağzına yerleştiğini mataranın ucundan su damlaları sürekli dudaklarının kenarından çenesine ve oradan da boynuna doğru akıyordu. Tek eliyle yüzünü silmeye çalışsa da başarılı olamadı ve suyun iyice çenesine yayılmasına neden olmuştu.

Seokjin, içindeki alfayı çıldırtan bu görüntüye büyük bir ışıltıyla bakıp omeganın dudaklarında olan matarayı çekerek aldı ve kendisi içmeye başladı. Bir yandan da ona şaşkınca bakıp koluyla ağzının çevresini silmeye çalışan omegaya bakıyordu.

Kalan birkaç yudum suyu içip bitirdikten sonra elinin tersiyle ağzını sildi ve matarayı ayaklarının dibine bıraktı.

"Çok bencilsin omega! Ben de çok fazla susamıştım ama içinde çok az su kalmış."

"Ne?" Omega şaşkınlıkla araladığı ağzı ve büyük gözleriyle kendisine bakarken sesini düşürüp hızlıca konuşmaya başladı.

"Ben senin susadığını bilmiyordum ki. Hem söyleseydin o zaman, sen bana getirmedin mi suyu, içseydin getirene kadar? Hmm?"

"Sen hep böyle karşı çıkacaksan seninle çok işim var desene, omega."

Kulaklarına ulaşan kelimelerle Taehyung huysuz bir kaplan gibi karşı çıkma fikrini anında kafasında sildi ve sessiz kalıp çadırların kurulmasını bekledi.

is there somewhere. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin