🍁3.BÖLÜM - Aydeniz🍁

1.2K 111 145
                                    

3

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

3.Bölüm: "Görüşürüz, Aydeniz."

"Bana pes dedittirdin,
Zira beni sen delirttin...☁"

🍁🍁🍁


(CUMARTESİ)

Dünden annem ile hazırlayıp buzdolabına koyduğum börekleri ve kurabiyeleri şimdi de piknik sepetine yerleştiriyordum. Bizimkilerle pikniğe gidecektik bugün. Üzerime askılı beyaz bir elbise giymiştim bir de kafama güneş geçmesin diye hasır şapka aldım yanıma. Gözlük takmad Her şeyim hazır olduğunda ise piknik sepetini elime aldım, spor ayakkabılarımı giydim ve merdivenlerden inerek Yaman ailesinin kapısını çaldım. Beril teyze kapıyı açınca gülümsedim.

"Günaydın Beril teyze!"

"Günaydın canım. Bir sorun mu var?"

"Yok hayır, biz pikniğe gidecektik de Yiğit'i çağırmaya gelmiştim. Ona haber verebilir misiniz?"

"Tabii tatlım. Hemen çağırıp geliyorum."

"Teşekkürler."

Beril teyze gidip Yiğit'i çağırdıktan sonra o da hazır olduğu için hemen kapıda bitmişti.

Selam, dedim onu görünce.

"Sana da selam, Minik Kuş"

"Cidden mi, bana neden 'minik kuş' dediğine anlam veremiyorum. Aynı yaştayız."

Cevap vermek yerine omuz silkti. Sonra da gülümsedi ve yanağımdan makas alarak Hadi gidelim artık, dedi. Piknik yeri fazla uzak olmadığı için yürüyerek gidecektik. Yiğit yine cıvıl cıvıldı. Yol boyunca bir şeyler anlattı durdu. Oraya vardığında biz hariç herkesin orada olduğunu gördüm.
Deniz yine koşarak boynuma sarıldı.
"Sonunda gelebildiniz."
Cevap vermek yerine güldüm.
Ek olarak Doruk yanında hamak ve ip, Bade ise voleybol topu getirmişti.
Onlar bana iyi geliyorlardı. Beraber güzel vakit geçirdik.
Az sonra sofrayı hazırladıktan sonra hep beraber yemeye başladık. Herkes bir şeyler getirmişti. Yemeklerimizi yedikten sonra sahile gittik. Akşam olana kadar kumların üstünde konuştuk. Dertlerimizi ve sırlarımızı paylaştık. Onları gerçekten çok seviyordum. Benim için öz kardeşten farkı yoktu onların...
Vakit ilerlemeye başlayınca Doruk babasından aldığı arabayla bizi eve bıraktı.

Eve geldiğimde misafir olduğunu gördüm. Ama en başta söylediğim gibi, ben çok sosyal bir kız değilim. O yüzden direkt olarak odama yöneldim. Masal ödev yapıyordu. Gidip ona sarılmayı ihmal etmedim.

"Nasılmış benim küçük yaramazı?"

"İyiyim abla ne olsun işte. Ödevlerin içinde boğulup gidiyorum öylece."

Onun bu masum sistemleri beni güldürdü.

"Çalışman gerektiğini ben kadar sen de çok iyi biliyorsun."

● AYDENİZ ● !TAMAMLANDI!Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon