- ıııııı  şey bi 5 bilemedin 10 yılda bir Akın ağbi 


bana somurtarak baktı herhalde abi kelimesinden.  Ona gülerek

 

- şaka şaka ya ne alınıyorsun üstüne.


- biliyordum şaka yaptığını dedi sırıtarak. Eli bu sefer yanağıma kaydı  bana bakarak


- hımmmm  ateşin yokmuş yani hasta değilsin küçük hanım. dedi.  doktor numarası yaparak 


bende hasta rolüne girdim


- evet doktor amca Akın abi ilaç almasaydı hasta olurdum.


- Aferin Akın abine şimdi o bi öpücük hakketmiştir değilmi.  Yani yanaktan minecim ... imalı imalı bakarak. 


- hayır  doktor amca yani sonra öperim yanaktan :) Akın abimi  şimdi uykum var.


  Üçüncü dersteydik hala.  Biz böyle konuşurken Ege yanımıza geldi.Akın'a baktım sinirlenmişti neden acaba Ege,  Akın'a


- kalk!   dedi.


- neden? dedi. Akın tabi bunu söylerken yumruk yapmıştı elini


- Mineyle konuşmak istiyorum. dedi ateş saçan gözlerle Ege. 


Neyi konuşacaktık biz ya.  Sevgilisi var istediği oldu böyle düşünüyordum. Akın'a baktım hala eli yumruk halindeydi. Bilmiyorum ama içimden tutmam gerektiği geçiyordu.  Egenin göremeyeceği şekilde  elimi Akın'ın kini üzerine koydum ''sakin ol'' dedim. Eğer böyle yapmasaydım kavga çıkacağını biliyordum  başını  ''tamam''  anlamında saladı Egeye bakarak. 


- belki Mine senle konuşmak istemiyorsa dedi. Tabi bunun başında kalkmak

istemediğini de söyledi. Ege bana bakarak

- konuşalım mı? dedi

- Tabi ki evet demek isterdim ama başım kazan gibiydi. Egeye bakarak

- başım ağrıyor sonra konuşalım dedim tabi başında ııı lamıtım da.

bana öfkeyle baktı ve ''peki'' diyip gitti.


Akın bana bakarak ''iyi misin?''  dedi gülümseyerek.

Sen ne kadar tatlısın Akın yaa dedim ama  içimden 

ona gülümseyerek 

- ıııııı... iyim ama uykum var biraz.  Sıranın üzerinde uyuyayım dedim. Tam sıraya kafamı koyucaktım ki


- orada mı uyuyacaksın? dedi  

- yok şurada yatak var orada uyuyacağım sence başka nerede uyuya bilirim

Akın. Ben böyle diyince  gülümseyerek omzunu gösterdi ona bakıp:

- tabi memnuniyetle  eminim sıradan daha rahattır.  sıradan doğruldum kafamı omzuna koydum. Kolunu belime sardıktan sonra kendine biraz daha çekmişti beni. Kafamı rahat yere koyduğum için kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

     kolumun dürtüklemesiyle uyandım, ama doğrulamadım sırtım felaket ağrıyordu ve sıranın üzerinde yanlamasına uzanmıştım gözlerimi ovuşturup dürtükleyene baktım Büşra'ydı.

- mal insanca çağırsana dedim Büşraya kızarak.   Konuşurken elimi belime götürdüm oda ne lan elime insan kafasına benzeyen bişey geldi gözlerimi tam açtım Akın mı? oha yani sırtıma uzanmış kollarını da belime sarmıştı napıyor bu çocuk yaa!!!  tamamen doğruldum Akın'ın başı dizimin üzerine gelmişti ne tatlı uyuyor ya!  Arkamı döndüm Ege öfkeyle bana bakıyordu yada ben öyle sanıyordum. Büşra'ya döndüm bana  ''ne'oluyor'' anlamında bir şeyler söyledi.

''sonra anlatırım'' dedim.  Ona bakarak

- saat kaç? dedim en son baktığımda saat 10.00'du Büşra  saatine bakıp

- tam üç saattir bu şekilde uyuyorsunuz. dedi ve arkasını dönüp sırasına doğru yol alıyordu ki 

- hocalar birşey deme dimi. dedim 

Bana bakarak


- zaten edbiyat hocası gelmemişti matematikçi de toplantıda. dedi ve gitti

Akın'a baktım bir kez daha diyorum ne kadar tatlı uyuyor bu çocuk.  dizimin üzerinde uyuduğu için saçları arkaya doğru kaymıştı ve alnı ortaya çıkmıştı bende düzeltmek için  elimi saçlarının arasına daldırdım ne kadar yumuşak saçları var bunun, benim saçlarımdan güzel.  Bir kez daha saçlarını öne doğru ittim tam çekicekken

- DEVAM ET. diye bir ses geldi Akın gözlerini  dikmiş bana bakarak gülümsüyordu ellerimi hemen saçlarından çekerek 

- ıııııııııı....şey ya sen yanlış anladın Akıncım!!!  dedim  zor bi gülümsemeyle

——————————————————

ve bölüm sonu bir daha ki bölümde görüşürüz.


KaybettimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin