Kadın ayağa kalkıp oturduğu koltuğun arkasına geçti ve ileri geri düşünceli bir şekilde yürümeye başladı. Arya kadını izlerken gülümseyip arabada gelirken gizlice mesajlaştığı arkadaşını anımsadı. Arkadaşı Lavinya hem dünyanın en iyi arkadaşı hem de dünyanın en iyi hackerıydı. Sarı saçları ve mavi gözleriyle daima etrafa ışık saçan fakat iş hackerlığa geldiğinde tüm Dünya'ya korku salabilen birisiydi. Olduğu yerde en fazla bir hafta duran ve sürekli şehir şehir gezen, asla bir yere ait olamayan bir yapısı vardı. Arya tekrar gülümseyip içinden arkadaşının varlığına teşekkür etti. Eğer o olmasaydı şu anda karşısındaki bu kibirli kadını asla alt edemezdi.

PLADİX şirketinden gelen adamı gördüğü ilk andan beri aslında önemsendiği için değil değersiz görüldüğü için seçildiğini biliyordu. Kendi sınıfından olmayan insanları daima köle olarak gören ve insandan saymayan bu şirket eğer kendine güvenebilse O'nu asla seçmezdi.

Şirket de çok iyi biliyordu ki her ne kadar 22.yüzyıla gelinmiş de olsa bu keşif işi normal bir insanın kaldırabileceği bir iş değildi. Ayrıca keşfedilen gezegen Ay veya Mars gibi yakın bir gezegen değil çok uzakta varlığından yeni haberdar olunmuş bir gezegendi. PLADİX'in asıl amacı bu keşif için alt sınıflardan birini seçerek hem alt sınıfın gözünde iyi bir konuma gelmek hem de başarısız olunduğu takdirde üstünü örtemeyecekleri büyük bir kayıp vermemekti.

Dünya'nın 3'te 1'i devletlerce kabul görmeye başlayan bu hiyerarşik düzende en değerli sınıfken geriye kalan 3'te 2'si varlığını kabul ettirmeye çalışan sınıftı. İşin üzücü tarafı ise o 3'te 2'lik kısımdan da bu düzeni destekleyenlerin çıkmasıydı ve bu düzeni kabul edenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çoktu.

Ezilen kısmın dahi bu düzeni kabul etmesinin sebebi insanların algılarıyla oynanmasıydı. Son dönemde iki büyük savaş olmuş ve bu savaşlarda her toplum ve ırktan kahramanlar seçilmişti. Kimilerinin kahramanları din adamları, kimilerinin ise ordu komutanlarıydı. Savaşlar bitip birçok can kaybı verildiğinde insanlara o kahramanların halkın herhangi bir bireyinden üstün olduğu algısı yerleştirildi. Seçilen kahramanlar savaşlarda büyük başarılara imza atıp binlerce insanın hayatını kurtardığı için halklar bu üstünlük durumunu kabul etmek zorunda kalmışlardı. Fakat sonrasında birkaç yıl içinde topluma faydası dokunan birçok kesim de yavaş yavaş halkların algısında üstün kabul edilmeye başlandı. Mesela bir öğretmen veya doktor normal bir işçiden üstün ve o işçiden daha fazla lüks yaşam hakkına sahipti veya bir politikacı bir doktordan üstün ve her alanda ondan daha fazla kolaylığa sahipti. Bir din adamı bir politikacıyla aynı sınıfta görülüyor ve hitap ettiği kişi sayısına göre politikacılardan daha üst sınıflara da ait olabiliyordu. Üst sınıfların çocukları ise alt sınıflardaki çocuklardan daha fazla eğitim ve meslek seçimi hakkına sahipti. Eğer alt sınıflardan bir çocuk üst sınıftaki bir mesleği seçmek isterse bunun için üst sınıflardan birinin onayı gerekiyordu.

Arya edindiği tüm tarih bilgisinden dolayı biliyordu ki bu düzen insanlığı zar zor elde ettiği özgürlüğünden tekrar mahrum bırakacaktı. Bu dönemdeki hiyerarşik düzen teknoloji sayesinde her ne kadar geçmiş yüzyıllardakinden farklı olsa da eğer böyle giderse toplumun bir kısmı teknolojiye sahip dahi olamayabilirdi.

Elbette bu düzeni savunanlar kadar protesto edenlerde vardı fakat hem toplum tarafından hem de devletler tarafından susturuluyorlardı. Arya ise Dünya'nın en büyük şirketinin kurucusuna bu düzeni inkar ettirmeyi başarabilirse düzeni desteklemeyenler daha büyük bir protesto hakkına sahip olabilirdi. Arya'nın yakacağı küçük bir ateş bu sistemin başına büyük bir yangın olarak dönebilirdi...

Kadın bir süre dolanıp düşündükten sonra aninden durup Arya'ya döndü ve "Tamam, şartını kabul ediyorum fakat benim de bir şartım var," dedi. Arya alaycı bir tavırla gülümseyerek "Bu durumda şart sunmanız mümkün değil," dedi. Kail Daren denen o büyük (!) kadın artık acıklı gözlerle Arya'ya bakıyordu ve neredeyse yalvaracak kadar köşeye sıkışmıştı.

Kadın hızlı bir şekilde kalktığı koltuğa tekrar oturdu ve "Eğer dediklerini kabul edersem ve seni uzaya göndermeden önce hiyerarşiyi reddedersem beynindeki çipi bize vereceksin," dedi. Arya şaşkın bir şekilde "Nasıl yani, bu çipi çıkartarak beni devlet kontrolünden kurtarmış olacaksınız. Bu sizin yararınıza olan bir şey değil," dedi. Kadın yapmacık bir samimiyetle gülümseyerek "Eğer şartımı kabul edersen seni uzaya göndermeden hemen önce beynindeki çipi alıp içindeki tüm veriye sahip olacağız. Eğer uzayda başına bir şey gelirse ve geri dönemezsen senin beynini sana benzeyen bir robota aktarabiliriz böylelikle toplumun alt tabakasından da olsa halka kimsenin ölümünü duyurmak zorunda kalmayız," dedi. Arya bir süre düşünüp "Sunduğunuz bu şartı kabul etmem için bir sebep yok. Ayrıca benim ölümümü kim umursar ki? Nasıl olsa ölsem de bu başarısızlığınızın üstünü kapatıp hiç olmamış gibi devam edeceksiniz," dedi. Kadın oturduğu koltuğun üstünde, hemen yan tarafında duran dikdörtgen ve kenarlarında siyah kalıbı olan cam ekranı eline alıp ekranda bir şeyler açtı ve ekranı Arya'ya göstererek "Ekrandaki grafik bu düzeni destekleyen ve desteklemeyenlerin sayısını gösteriyor. İtiraf etmeliyim ki son dönemde bu düzene karşı gelen insanların sayısı çoğaldı fakat eğer şartımızı kabul etmezsen bizi destekleyen insanları kullanarak desteklemeyenlere karşı büyük bir savaş daha çıkartırız ve biz savaş çıkarmayı göze aldığımız zaman senin yayınlayacağın görüntüler yanlızca savaşı daha fazla şiddetlendirir. Senin gibi saf kalpli biri de böyle bir savaş çıkmasını asla istemez. Dolayısıyla eğer ben senin şartını kabul edersem ve sende benim şartımı kabul edersen ikimizde kazançlı çıkacağız," dedi.

Arya bir savaş çıkarmanın PLADİX için dahi büyük bir risk olduğunu ve kolay kolay bunu yapamayacaklarını bilse de daha fazla uzatmayıp "Tamam, kabul ediyorum," dedi. Uzaya çıktığı an Dünya'ya tekrar geri dönüşünün olamayacağını düşünüyordu. Aslında O'nu Dünya'ya ve hayata bağlayan hiçbir şey olmadığı için bunun bir önemi yoktu fakat gitmeden önce bir şeyleri değiştirmek istiyordu. Bu işin sonunda ölüm dahi olsa geriye kalanların başına gelebilecek felaketi yavaşlatmaya çalışıyordu. Eğer başarabilirse, babasının her daim şikayet ettiği bu sistemin yoluna taş koyduğu için belki huzurlu bir şekilde ölebilirdi...

EFERYA: Son SavaşWhere stories live. Discover now