Durduğu uçurumun kıyısında bir adım daha attı Arya. Amacı düşmek değildi fakat düşse de bir şey değişmezdi onun için.
Gözlerini kapadı. Çektiği onca acı hala yüreğinde yaşıyordu. Uzun zamandır yankılanan bir ses gibi tüm organlarında geziniyordu zam...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kadın koltuğunun yanındaki servislikte duran kahve bardığını alarak içindeki kahveden bir yudum alıp bardağı terkar yerine koydu ve gülümseyip "Sanırım bu durumda şart koşmanız mümkün değil Arya hanım. Bu sorumluluğu kabul etmediğiniz takdirde hakkınızda resmi bir kurumu yanıltmaktan hukuki işlem başlatabileceğimizi biliyorsunuz," dedi. Arya sanki üzerindeki sorumluluğun tüm ağırlığından kurtulmuş gibi oturduğu yerde dikleşerek "Evet bunun biliyorum fakat bana açacağınız dava en fazla beni hapse sokar ki zaten hayatımın hapisten farkı yok. O yüzden benim kaybedebileceğim bir şey yok fakat ben buradan çıkıp medyaya size güvenemediğimi söylersem sizin kaybedeceğiniz çok şey var," dedi. Kadın sinirle kahve bardağını tekrar eline alıp içindeki kahveyi sesli bir şekilde içti ve bardağı sinirle yerine bıraktı. Bardağı yerine bıraktıktan sonra içine derin bir nefes çekerek kendini sakinleştirmeye çalıştı ve "Peki, aslında bizim de kaybedeceğimiz çok şey yok fakat tekrar form çalışmalarıyla uğraşmamak için şartınızı soracağım," dedi. Arya içindeki tüm şeytanlığı kullanarak bir gülümseme attı ve "Beni uzaya göndermeden hemen önce benimle birlikte basının önüne çıkacaksınız ve Dünya'nın evrildiği bu hiyerarşik düzeni reddettiğinizi söyleyeceksiniz," dedi. Kadın donuk ve şaşkın bir şekilde bir süre Arya'nın gözlerinin içine baktıktan sonra önüne dönüp boğazını tazeledi. Tekrar Arya'ya dönerek "Ama bunu yapmamız mümkün değil. Ayrıca PLADİX şirketi baştan başa hiyerarşik düzenle kurulan ve yönetilen, bunca zamana kadar da hiyerarşik düzeni destekleyen bir şirkettir. Kusura bakmayın ama sizin basına vereceğeniz güvensizlik konuşması bizim itibarımızı daha az zedeler. Ayrıca PLADİX şirketi sizin basına vereceğiniz konuşmanın üzerini örtüp kendini savunabilecek kadar büyük bir şirkettir. Eğer bizim sayemizde bir gezegen keşfedip, tarihe adınızı unutulmayacak bir şekilde kazımak istemiyorsanız siz bilirsiniz, hemen şimdi bizi reddedip gidebilirsiniz," dedi.
Kadın sinirle o kadar hızlı konuşmuştu ki konuşurken nefes almaya fırsat bulamayıp sözünü bitirdikten sonra derin bir nefes aldı. Arya her ne kadar hayat tarafından daima ezilse de oldukça zeki bir kızdı ve eğer isterse zekasıyla hayatı avcunun içinde oynatabilirdi. Oturduğu koltuğun ucuna doğru kayıp öne eğildi ve dirseklerini dizlerine dayadı. Ellerini birbirlerine kenetleyip ela gözlerini kadının gözlerine dikti ve "Peki basına vereceğim konuşmada yanlızca güvensizliğimden değil, sizin beni seçmekteki amacınızın size göre değersiz olan alt sınıftan olmam ve öldüğüm takdirde arkamdan ağlayacak kimsenin olmaması olduğunu da söylersem," dedi. Kadın bardağın dibindeki son kahveyi de tepesine dikip sesli bir şekilde yutkunarak "Bunu kanıtlayamazsınız" dedi, sesi titriyordu. Arya tekrar dikleşip sırtını koltuğa yasladı ve "Hiyerarşik düzen insanların aklına nasıl sokulduysa bende o şekilde tüm bu gerçekleri insanların aklına sokabilirim," dedi. Kadın Arya'ya küçümser bir bakış atarak "Bu bahsettiniz şey uzun yıllar boyunca halkın aklına yavaş yavaş kazındı. Siz yanlızca blöf yapıyorsunuz. Sizin hiçbir şey yapmaya gücünüz yok," dedi. Arya gülümseyip cebindeki telefonu çıkardı ve ekrandaki mavi, yuvarlak noktayı göstererek "Aslında savunduğunuz sistemin halkın rızasıyla değil sizin ve birilerinin(!) çabasıyla yönetim biçimi haline getirildiğini kendi ağzınızla itiraf ettiniz. Teknoloji o kadar güzel şey ki halkı sınıflandırmak adına beynimize soktuğunuz o küçük cihaz telefonum sayesinde şuan tüm görüp duyduklarımı kopyalıyor. Şartımı kabul etmediğiniz takdirde bu mavi noktaya basarım tüm konuşma basına sızıp anında şehrin büyük ekranlarında yansır," dedi. Kadın küçük bir kahkaha atarak "Elinizdeki o eski telefonla ne kadar büyük bir şirkete kafa tuttuğunuzun farkında mısınız? Ayrıca siz daha o mavi düğmeye basmadan telefonunuz yanlışlıkla şirketin 85. katının camından düşüp kırılabilir," dedi. Arya telefonunun ekranını kapatıp telefonu cebine koydu ve "O zaman Dünya'nın herhangi bir yerindeki, milyonlarca insandan herhangi birisi kopyaladığı bu görüntüleri kendi telefonundan medyaya sızdırır. Akıllı olduğunuzu sanıyorsunuz ama yalnızca korkaksınız. Diğer insanlardan ve onların zekasından korktuğunuz için daima bu sistemi destekleyip kendinizi en yukarı koydunuz. Böylece var olan üç beş şirketten başka hiçbir şirket sizin izniniz olmadan kurulamayacak, siz hep en iyisi olacaktınız. Daima devletin desteğini arkanıza alıp, hatta devletin başındaki insanları dahi kendi adamlarınızdan yapıp halkı zehirlediniz. Dünyaca ünlü olmanız işte bu korkaklığınız sayesindedir. Bir ülkenin en iyisi olmak, en doğrusu olduğunuz anlamına gelmez asla... Ayrıca böyle bir sistemde en başta bulunmanız en güçlü olduğunuz değil en yanlış olduğunuz anlamına gelir. Şimdi ya teklifimi kabul edersiniz ve ben tarihe geçip şirketinizin itibarını yükseltirim ya da bu sistemi savunmaya devam edersiniz ve ben hapse girerken sizde itibarınızı kaybedersiniz," dedi.
