Bölüm 10: Pamuk Şeker Perisi ve Tavşan

21.3K 2.9K 5.7K
                                    

Biraz zaman atlaması yaptım çünkü Jungkook'un katillerinin onu fark etmesi gerekiyordu ve bunlar bir günde olacak şeyler değil. Okurken kafanız karışmasın yani.

Keyifli okumalar *sonsuz kalpler*

--------

Taehyung, son anda katılmaya karar verdiği ödül töreninde hiç de mutlu değildi. Jimin, katılması için fazlasıyla ısrar etmişti. Yaklaşık üç gündür evden dışarı adımını bile atmayınca bunun devamının geleceğine, onun bunalıma gireceğine inanmıştı. Bu yüzden teklifi reddetmemiş, Taehyung'un kabul etmesini sağlamıştı.

Performans sergilemedi. Performans sergileyen sanatçıları da doğru düzgün izlemedi. Ödül töreninde ilk kez onun için gelen kimse yoktu. Taehyung, seyircilerin oturduğu hiçbir yerde onun için yanan ışıklı çubuklardan göremiyordu. Alışık değildi bu ilgisizliğe. Her zaman göz önünde olmuştu. İşler çok hızlı bir şekilde değişmişti.

Işıklar onun için yanmıyordu, binlerce kişinin elindeki ışıklara rağmen Taehyung yalnızdı. Seyircilere bakmak ilk kez bu kadar zor gelmişti. Oturduğu yerde bile bu kadar zorlanırken ödül almak için sahneye nasıl çıkacağını bilmiyordu.

Her sanatçı ödül alacağını önceden öğrenir, bir konuşma hazırlardı. Taehyung hiçbir şey hazırlamamıştı. Vakti olmadığı için de değildi... sadece aklına hiçbir şey gelmemişti. Koskoca dünyaya iletecek tek bir mesajı bile yoktu. Çünkü biliyordu ki ağzından çıkan her laf bir video yüzünden onu kötü etkileyecekti.

Vakit gelmişti. İki sunucu sahneye çıktıklarında aralarında küçük bir diyalog geçmişti. Ödülü sunmadan önce herkesin önünde yaptıkları kısa muhabbet, Taehyung'un iyice gerilmesine sebep olmuştu. Dev ekranlarda "Yılın Sanatçısı" ödülü için adaylar teker teker gösterilmeye başlamıştı. Taehyung kendi adının okunduğunu duydu fakat ekrana bakmadı. Seyirciler ise sessizdi. Taehyung, yıl boyunca oldukça aktifti. Sadece bir video yüzünden yaptığı her şeyin çöpe atılmasından nefret etmişti.

Sunuculardan biri elindeki altın renk zarfı ağır hareketlerle açtı. "Yılın Sanatçısı ödülünün sahibi..."

Taehyung, kafasında bir şeyler kurmaya çalışıyordu. Bir konuşma. Dünyaya söyleyebileceği herhangi bir şey. Olmuyordu. Bir türlü kafasında kuramıyordu söyleyeceklerini. Sahnede bir aptal gibi kalmaktan korkuyordu. Kaybettiği özgüvenini geri kazanmak düşündüğünden daha zordu.

Oturduğu koltukta ileri doğru kaydı ve kalkmak için hazırlandı. Sunucu onun ismini söylediği anda ayağa kalkmayı ve dik yürümeyi hedeflemişti. Belki iyi konuşamazdı ama yapabileceği en iyi şey başını dik tutmaktı. Jungkook'un sözlerini düşünüyordu. Taehyung'un yaptığı şey tebrik edilecek türden değildi, ancak onun gözyaşlarına değecek kadar da kötü bir şey değildi. Taehyung içten içe Jungkook'a hak veriyor, sadece onun sözlerini düşünüyordu.

İki sunucu aynı anda, "Kim Seola!" diye haykırdılar.

Büyük bir alkış koptu seyircilerin tarafından. Özellikle birçok erkeğin çığlıkları bu alkışları bastırırken Taehyung şok olmuştu. Dudakları aralandı ve yanında kimse olmamasına rağmen inkâr etmek adına alt dudağını titretti. Seola, onun için kalkan bütün sanatçılara teşekkür ederek sahneye doğru ilerlemeye başlamıştı.

Taehyung, ayağa kalkmayan tek sanatçıydı. Ne olduğunu bile anlayamamıştı. Onun olması gereken ödül şu an Seola'ya gidiyordu.

Seola sahneye çıktığında hâlâ gözlerine inanamıyordu. Genç kadın, sahne ışıkları altında parlak gümüş rengi kısa kıyafetiyle göz kamaştırıyordu. Taehyung, yerinin alındığını fark etmişti. Seola, sıcak bir gülümseme ile seyircilere bakıyordu. Elindeki ödülü biraz havaya kaldırdı ve ödül konuşmasını yapmaya başladı.

Save It Til Morning | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin