43.Bölüm

30.9K 1.2K 391
                                    

Selam tayfaaa...

Yorumlarınızı okurken ne kadar eğleniyorum bilemezsiniz. Beni bundan mahrum etmeyin ne olur. 🤗

Çok çok çok seviliyorsunuz❤️❤️❤️







-Gamze-

  Bu gün de tüm pastalarımız daha öğlen olmadan tükendi. Bu iyi birşey tabi ama kalan çikolatalıyı eve götürme hayalim iki gündür suya düşüyor.

  Deniz müşterilerle ilgilenme olayını iyice benimsedi. Adam bir nevi sanatçı sayılır, belki de pasta yaparken ihtiyaç duyduğu ilhamı müşterilerle kurduğu samimiyetten alıyor olabilir. Saygı duyuyorum.

   Hava aydınlık iken bile açık tuttuğumuz lambalardan gelen ışıklar kendini belli etmeye başladığında, bir günün daha bitmek üzere olduğunu anlıyorum. Bu saatlerde başımı hafifçe yukarı kaldırıp cama yaslarım ve bu enfes görüntüyü izlemeye dalarım. Tavandan sarkan rengarenk mozaik cam  kürelerin oluşturduğu ışık kırılmaları, sanki bir ritme ayak uyduran renklerin dansı gibi görünüyor. Günün yorgunluğu bir nebze olsun akar gidiyor ama sadece kafadaki yorgunluk . İş yaparken ki koşuşturmacada topuklarımın kıçıma vurduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Yani bu ışıklar, tabanlarımın zonklamasına zerre iyi gelmiyor.
  
Deniz mutfaktan çıktığında ellerini arkada tutarak hanıma geldi.  Ve arkasında sakladığı minik çikolatalı pastayı önüme koydu.

-" Sevgili patronuma..."

-" Benim için mi yaptın?"

-" Evet'

  Tek kişi için fazla büyük, oldukça sade ve şık  pasta gerçekten benim için özel olarak yapılmış çünkü boyut ve süsleme olarak dükkanda sattıklarımıza hiç benzemiyor. İnce çıtır çikolata kaplı yuvarlak pastanın tam ortasına kremadan yapışmış beyaz nilüfer çiçeği zarifçe yerleştirilmiş.

-" Harikasın Deniz. Bu pasta yemeye kıyılamayacak kadar güzel. Fazladan bir gün izini hakettin."

-" Afiyet olsun patron. Ama izin falan istemiyorum. Burada seninle yani sizinle çalışmak bana iyi geliyor."

  Deniz çatal bıçak almak için mutfağa gittiği sırada kafenin kapısının sertçe açılıp duvara vurduğunu duydum. Kim bu aceleci müşteri diye merak edip arkamı döndüğümde karşımda Mustafa'yı görmeyi hiç beklemiyordum.

  Birgün karşıma çıkacağını biliyordum ama bu kadar erken değil. Yağlanmış saçını geriye doğru taramış , seyrek olan sakalları iyice uzayıp karman çorman olmuş. Ben bu adama bir zamanlar taş mı demiştim? Dilim kopsun!

-"  Yeni mekan, yeni hayat he?"

Yeni hayat derken Barış'la evliliğimi kastediyor. Konuşacak gücü kendimde bulamadığım için ağzımı sıkıca kapadım.

Mustafa'nın bakışları henüz belirginleşmemiş olan karnıma kayınca, ben de istemsizce aynı yöne baktım ve farkında olmadan elimi karnıma koyduğumu gördüm.
 
Başımı hızla kaldırıp Mustafa ya baktım. Gözlerini büyütüp, delirmiş gibi etrafına saldırmaya başladı. Eline ne geçerse fırlatıp bana doğru bir iki adım attığı an, Deniz mutfaktan çıkıp koşarak yanıma geldi .

-" Ne oluyor lan burda? Gamze sen arkamda kal."

  Mustafa işaret parmağını sallayarak tehditlerini savurdu .

-" Şimdi gidiyorum ama merak etme yine geleceğim. O zaman yanımda seni de götüreceğim Gamze!"

-"Lan sen kimi götürüyorsun !"

BENEKLİWhere stories live. Discover now