12. Bölüm

72.1K 2.3K 420
                                    

-Barış -

Beneklim sakinleşti galiba, süt dökmüş kedi gibi oturuyor bankta.

Telefonu çıkarıp 'Tayfa grubu'na mesaj yazdım.

Barış >Beyler, en geç 1 saat sonra hangardayım, yanımda Gamze'yi de getiriyorum.

Kerem >Abi baştan niye haber vermedin? Ali yine iki birayla sarhoş oldu.

Barış >Siktir, bugünü mü buldu içecek? Kahve yap, ben gelene kadar ayılt o hıyarı.

Ali >Ben sarhoş değilim ki!

Ahmet> Harbi lan, bu nasıl sarhoş? Gayet düzgün yazmış.

Barış> Telefonu otomatik düzeltiyor mal! "Götüm" yazsa "gözüm" diye düzeltir o elma.

Ahmet >Elma? Yeni küfür mü icat ettin? Elma ne kaptan?

Kerem> Oğlum harbi mala bağladın. Seni çok mu yoruyorlar işte? Elma! hani kenarı ısırık olan marka!

Ahmet> heee, anladım.

Kerem>şükür
Barış> şükür
Ali>🍎

-Gamze -

Adının Aylin olduğunu öğrendiğim sürtük, müdür Serkan Bey ile birlikte, Barış'a bakarak konuşuyorlardı. Yüzlerinden anladığım kadarıyla, hiç de iyi şeyler konuşmuyorlar.
İşte o an ne kadar aptalca davrandığımı anladım. Barış, benim yüzümden işinden olabilir.

Saat 5'i gösterdiğinde Barış, önündeki işleri toparlayıp, ceketini dolaptan aldı. Yanıma gelip elimi tuttu.

-" Hadi gidelim canım"

Tam çıkışa yöneldiğimiz sırada, aklıma gelen fikirle durdum.

-"Barış, sen çık, ben geliyorum."

Tek kaşı havaya kalktı.

-" Tamam, burada bekle."

Barış'ı girişte bırakıp Aylin'in odasına girdim. Beni fark edince gözlerini büyüttü. Gardını aldığı belli.

-" Aylin Hanım, özür dilerim. Kötü bir gün geçirdim, hırsımı da sizden aldım. Lütfen bunun faturasını Barış'tan çıkarmayın!"

-" Peki, yaşının küçüklüğüne veriyorum. Bu seferlik! Bir daha olursa affetmem. "

-"Teşekkürler"

-" Sana tavsiyem, iki gün sonra hevesi geçince, seni bırakacak biri için bu kadar fevri davranma."

Burnu havada, alaycı konuşmasını sineye çekip, ayrıldım yanından. Sıçıp sıvadığım durumun üzerine tüy dikmemek için cevap vermedim.

Barışın yanına gittiğimde hiç soru sormadı. Ama arabada giderken daha fazla dayanamadı.

-" Ne konuştun Aylin'le?"

-" Özür diledim."

-" Neden? "

-" Ne neden? İllaki söyletmek mi istiyorsun? peki. Aptalca davrandım ve benim yüzümden işinden olma diye, o karının beni küçümsemesine izin verdim."

-" İş umurumda mı sanıyorsun? Gamze, o sürtük hak etmişti tüm söylediklerini. "

Kükredi gene! Arabayı sağa çekti. Beni de kendisine çekip hırsla öptü. Soluksuz kalıp ayrıldığında, ben de ciğerlerimi oksijenle doldurdum.

-"Ben senin sevgilinim. Ben seninim Gamze! Beni sahiplenmen, kıskanman, özür dilenecek bir durum değil. Anlaşıldı mı?"

Kafamı sallayınca tekrar yola koyulduk.
-"Nereye gidiyoruz?"

BENEKLİजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें