Trabzon'a Gelin ( Düzenlenecek! )

37. Bölüm - 2. Kısım

" Bendee "

İpek'te ayağa kalkıp sarılışına karşılık verdiğinde arkada ki adam da İpek'e doğru bir adım atıcak gibi oldu ama İpek direk oturarak sırtını göğsüme yaslayıp kolumun altına girdi.

" Hayatım bu kız da Dilara bizim kızlardan. Bir de Yusuf var o da sınıftandı. "

Memnun olduğumu belirterek el sıkıştığım da tebessüm ettim.

...

Diğer bazı kızların da yavaş yavaş gelen erkek arkadaşlarıyla tanışmışken oldukça iyi anlaşmıştık.

Sonradan gelin ve damat da aramıza katıldıklarında bir gün toplu olarak Karadeniz'e gelmek istediklerinden bahsettiler. Ben ise seve seve davet etmiştim ama şuan abimden öğrendiğim kadarıyla Trabzon'da karın yağmasından dolayı planı ilk bahara erteledik.

Güzel bir akşamın sonuna geldiğimizde bütün süreç boyunca İpek'in telefonunu gözetlemiştim. Bir kez olsun eline aldığını görmediğim de ise biraz daha rahattım.

Öncesinde otoparka inip arabayı çıkarttığım da ise mekanın önünden İpek'i almak için kapıya doğru ilerledim.

Arabayı durdurduğumda beni fark etmesiyle kızlarla vedalaşıp arabaya bindi. Bende o sırada soğuktan dolayı klimayı açmış ve kızlara tebessüm yollayarak selam vermiştim.

Yola çıktığımızda telefondan Cansu'nun attığı konumu açarken İpek'in susması tuhaf gelmişti. Bir an acaba fotoğrafları mı gördü diye düşünsem de bu kadar sakin kalmayacağı geldi aklıma. Çünkü Cansu'nun sadece fotoğraf atmakla kalmayıp yalan yanlış şeyler söyleyeceğini de biliyordum.

" Nereye gidiyoruz? "

Sonunda ağzından bi cümle çıktığın da şükrettim.

" Yanlız kalabileceğimiz bir yere. "

Daha fazla bir şey söylemediğinde artık kaşlarım çatılmıştı. Susması hiç hayra alamet değildi ama bunu şuan değil de girince konuşmak istiyordum.

...

Sonunda sahil kenarında İzmir'in merkezinden çok uzak neredeyse şehir dışı diyebileceğimiz bir noktaya gelmiştik.

Arabadan iner inmez İpek'in de kapısını açıp inmesinde yardımcı oldum.

Hâlâ sessizken sadece onu yönlendirerek kapıya doğru geldim. Anahtarı dediği yerden bulup kapıyı açtığımda İpek sadece yaptıklarımı izliyor ve düşünceli gözüküyordu.

İçeri girdiğimiz anda kulübenin sıcaklığı iyi gelirken kapıyı ardımızdan kapatıp İpek'in önden içeri girmesine izin verdim.

" Meleğim... İyi misin? "

Yanına vardığım da etraftaki gül yaprakları, boydan boya cam olup denize bakan manzara, çift kişilik yumuşak ve rahat görünen bir yatak ve loş bir ışık dikkatimi çekmemişti. Ama o dikkatle izledi çevresini.

" Cansu'yla aranızda ne geçti? "

Bir anda afallamıştım. Görseydi bu kadar sakin karşılamazdı değil mi?

" Nerden çıktı bu şimdi? "

" Arabayı almaya gittiğinde, aslında öncesinde gelen ama benim o sıra gördüğüm fotoğrafları gördüm. Bana bile gezdirmediğin yerleri gezdimiş ve bir de fotoğraflar çekilmişsin kızla. "

İma dolu sesi çok ama çok hafif bir öfke barındırırken İpek'e doğru bir adım attım.

" Güzelim bak sandığın gibi değil. "