İzmirli 19 yaşında bir genç kız...
Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmediği bir aileye gelin giden bu kızın sonu ne olucak?
Daha mı üzülecek , daha mı mutlu olucak ?
Gelin...
Yatağımda birinin zıplayarak " Hadi gelin kalk" demesiyle gözlerimi açtım.
Karşımda 1 adet Ece vardı.
Uyku mağmuru sesimle "Günaydın" dedim.
" Günaydın yenge "
" Yenge mi ? "
" Evet, annem sana yenge dememi söyledi, bir de aşağıda seni bekliyorlar kahvaltı yapıp kuaföre gideceğiz, biliyor musun bende senin gibi gelin olacağım bugün."
Yataktan kalkıp Ece'nin yanağına bir buse kondurup "Eminim sen daha güzel bir gelin olacaksın, kıskandım şimdiden " diyerek sahteden üzüldüm.
" Ya üzülme tamam, ben birazcık çirkin olurum senin için. "
Bu söylediğine kahkaha atıp Ece'yi yatağa yatırıp gıdıklamaya başladım.
" Ya seni yerim "
Bir yandan gıdıklıyor bir yandan yanaklarını sıka sıka öpüyordum, o ise kahkahalar atıyordu.
Sonra kapı açıldı ve içeri Zeynep abla geldi.
" Kızlar hadi acelemiz var saat 8.30 daha kuaföre yetişeceğiz..."
Ece odadan çıktıktan sonra bende giyinme tarafına doğru ilerleyip kendime kıyafet seçtim.
Tam giyinecektim ki " İpek ben aşağıdayım hemen gel kahvaltıyı yapıp çıkacağız " diye seslendi Zeynep abla.
Hemen giyinip aşağıya indim.
İndiğimde daha şimdiden bir sürü insan gelmişti Zeynep abla bir köşeye beni çekip hemen kahvaltı yapmamı sağladı, o sırada bir kaç kişi yanıma gelmişti ve tanışmıştık.
Benim yaşımda bir kaç kız vardı onlar da Toprak'gilin kuzenleri oluyormuş.
Hep beraber kuaför için hazırlanıp kapıya çıktık, Zeynep abla önceden gelinlik ve ayakkabımı kuaföre götürtmüştü.
Toprak'ın kardeşleri Onur ve Oğuz yanıma geldiler onlarla da tanışmıştık bana yenge diye hitap ediyorlardı...
Oğuz'un arabasına ben, Ece ve Zeynep abla binmiştik diğer kızları da onur götürüyordu...
Kuaföre gittiğimizde beni bir yere oturtturup nasıl bir saç modeli istediğimi sormuşlardı ...
İnternette araştırıp galerime kaydettiğim fotolardan birini gösterip istediğim modeli gösterdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat 11 olmuştu...
Saç tam istediğim gibi oldu ve makyajımı yapmaya başladılar...
Makyajla kirpiklerim zaten uzun ve gür olduğu için takma kirpiğe gerek yoktu.
Eyeliner , far, göz kalemi, rimel falan derken göz makyajı çok ağır olmasa da pek de hafif denilemezdi ama güzeldi.
Ruj olarak dolgun dudaklarıma hafif morla bordo arası bir renk sürdüler ardından gelinliğimi giydim ve hazırdım tam ayakkabımı giyecektim ki kızlar ayakkabının altına isimlerini yazıyorlardı.
Onların yazması bittikten sonra yüksek topuklu, düz beyaz ayakkabımı giydim...
Kendime aynadan baktığımda, gerçekten çok güzel olmuştum.
Bence yılın en güzel manken gelini olabilirdim o kadar diyorum!
Ardından Ece ye baktığımda o da benimkine benzer bir saç modeli ve gelinlik giymişti , çok güzel ve tatlı olmuştu.
Hep birlikte hazırdık.
Kızlar ve Zeynep abla, etekleri yerlere kadar uzanan abiyeler giyinmişti...
"Amcaaaa!" diye bağırarak kapıya doğru koştu bir anda Ece.
O tarafa baktığımda resmen donup kaldım, kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum.
Toprak'ı ilk görüşümdü ve hiç bir şekilde bu kadar yakışıklı, karizmatik, kaslı, uzun, çekici birini beklemiyordum.
Toprak ona doğru koşan Ece'ye bakarak kalın ve tok sesiyle bir ıslık çaldı.
"Vaaaov ben hayatım da bu kadar güzel bir gelin daha görmedim... Bugün benimle evlenecek olan prenses sizsiniz galiba... Kesinlikle yanıma sizden daha güzel birini yakıştıramam"
Toprak bunları söylerken bir yandan da Ece'nin önünde diz çökmüş eline öpücük kondurmuştu.
"Emin misin yengecim, bir de bu tarafa bak istersen" dedi Zeynep abla.
Beni kastetmesi utanmama sebep oldu ve onu süzdüğümü anlamaması için hemen bakışlarımı başka yöne çevirip sanki ona yeni bakıyormuşum gibi tekrardan ona baktım.
Ama bu sefer ondan etkilendiğimi belli edecek gibi değil de umursamaz bakışlar atıyordum.
O ise önce yavaş yavaş beni süzdü ve sonra gözlerime odaklandı.
O da benim gibi umursamaz bir şekilde bakıyordu.
Biz öyle birbirimizin gözlerine bakarken araya Toprak'ın kuzeni Ela girdi.
" Şöyle yapalım o zaman, 2-3 saate salonda olmamız gerek ve eksik var mı diye biz önceden gidelim, bizi Onur götürür Oğuz'u da zaten evden çağırmışlar, siz fotoğraf çekimine Zeynep Yengem ile gidin, Ece de bizimle gelsin "
"Ya hayır bende fotoğraf çekileceğim"
" Ama Ececim biz kızlar olarak düğün salonunun bahçesinde daha güzel pozlar çekileceğiz onlar gelmeden, şimdi sen onlarla sıkılırsın bizimle daha eğlenceli olur "
Ece ikna olmuş gibi kızlarla beraber Onur'un arabasına ilerlediler.
Zeynep Abla da beni Toprak'ın arabasına yönlendirdi.
Toprak'ın siyah yüksek jip tarzı arabasını gelin arabası yaptırmışlardı.
Toprak ile daha bir kelime bile konuşmamıştık.
Gelinliğim kabarık olduğundan Toprak arka kapıyı bana açtı ve içeri girdim. Gelinlik yüzünden arka koltukları full kapladığımdan Zeynep Abla da öne geçti.
Toprak da yerine yerleştikten sonra arabayı çalıştırdı ve yola çıktık.
