3.5

4.2K 333 392
                                    


Bölüm sonunda konuşmayacağım. Bu yüzden şimdi söylüyorum.

Özür dilerim.


Yaklaşık 1 Ay Sonra

Kafenin kapısından içeri girdiğim zaman gözlerimle etrafı taradım. Çok fazla insan yoktu fakat kafe küçük olduğu için kalabalık gözüküyordu. Onu, duvar dibindeki masada oturmuş telefonuyla oynarken gördüğümde bedenim kasılmıştı. Uzun zaman sonra sanırım ilk defa ciddi ve yalnız bir konuşma yapacaktık. En son ki konuşmamızı, o beni öptükten sonra yapmıştık. Sanırım.

Derin nefesler alarak ve kendimi sakinleştirme çabalarımla ona doğru yürümeye başladım. Yaklaştıkça stres yapıyorum. En fazla olanları konuşacaktık. Ne olabilirdi ki?

Yanına vardığımda, yanındaki varlığımı hissetmiş olacak ki kafasını telefondan kaldırıp bana baktı ve birden ayağı kalktı. Bunu yaparken dizi masaya çarpmıştı fakat bu umurundaymış gibi gözükmüyordu.

'' Hoş geldin. '' Ona sadece başımla karşılık verip karşısındaki sandalyeyi çektim ve çantamı sandalyenin kenarına asıp oturdum. Gergin olduğum çok belli oluyor muydu bilmiyordum ama onun gerginliği çok fazla belli oluyordu.

'' Bir şeyler içmek ister misin? '' Kamer'in tereddüt tohumları barındıran sesi eşliğinde bakışlarımı duvardan ona çevirdim.

'' Hayır, teşekkür ederim. '' 

Bir zamanlar birbirimize soru dahi sormadan ne isteyip istemediğimizi anlayan iki kardeş iken, şimdi aramızda otoban varmış gibi uzaktık birbirimizden. Bu durum canımı yakıyordu.

Ona, Baran ile yaşadıklarımızı anlatmak istiyordum. Onunla beraber sevinmek istiyordum. Bana tavsiyeler vermesini istiyordum. Ama yapamıyordum çünkü ona kırgındım. Kızgınlığım geçeli çok olmuştu fakat kırgınlığımı yıkamıyordum.

'' Sanırım boş diyaloglara gerek duymuyorsun. Ve bir şeyler anlatması gereken kişi benim. ''

Gergin bakışlarını etrafta gezdirdi. Ona kolaylık olması için, beynimi kemirip duran o soruyu yönelttim.

'' Neden yanımda olmak yerine Deren'e gittin, Kamer? Neden sana en çok ihtiyacı olan anlardan birinde kardeşini seçmedin? ''

Evet, bu soru beni nefessiz bırakıyordu. Nedenini bilmek istiyordum. Deren'i sevmeye devam mı ediyordu? Edebilirdi. Kafasına silah dayayıp onu sevmeyeceksin diyemezdi hiç kimse.

Kamer'in dudakları birkaç kez açılıp kapandı. Söylemek istiyormuş da söyleyemiyormuş gibiydi. Gözlerini gözlerime çıkardı ve durdu. Ben zaten ağlamak üzereydim fakat onun da gözlerinin dolu dolu olması kalbimi acıtmıştı.

Gerçekten, bu duruma ne zaman düşmüştük? Kamer beni öptüğü zaman mı? Yoksa beni bırakıp gittiği zaman mı? Baran'a olan hislerimi bildiği halde ona yalan söylediğinden beri mi? Bilmiyordum.

Kamer en sonunda hazırlanmış olacak ki derin bir nefes verdi ve göz temasımızı kesip dudaklarını araladı.

Bir yerde okumuştum, karşındaki insanın gözlerine bakmadan daha kolay yalan söyleyebilirmiş insan.

'' Dolunay, biliyorum senin güvenini zedeleyecek hatalar yaptım. Yalanlar söyledim. Bunların nedeni ise... ''

Bir süre duraksadı ve gözlerini yumdu. Bir cevap bekliyordum artık.

'' Çünkü zamanında Deren'e karşı hissettiğim duyguları biliyorsun. Psikolojik sorunları olduğunu biliyordum ama ondan da kopamıyordum. Sana o iğrenç şeyi yaptıktan sonra ayrılmıştım ve ona karşı hissettiğim her şey tuzla buz olmuştu. Geri geldiğinde ondan hoşlanmıyordum. Sadece eski duygularımı, onu nasıl sevdiğimi hatırlıyordum. Onu seçtim, çünkü senin yanında üç tane kardeşin vardı, pardon biri sevdiğin çocuktu, fakat o yalnızdı. Yapamadım Dolunay, birinin ona sahip çıkması gerektiğini düşündüm. ''

Son DördünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin