3.1

3.7K 339 223
                                    


Zamanı durdurmak istediğiniz anlar olur ya bazen, ben o anlardan birindeyim.

On üç yılın birikmiş zehrini Baran'ın yüzüne karşı akıttıktan hemen sonra beni öpmesi bu anı unutulmaz kılıyordu benim için.

Öpüşmeyi bırakalı epeyi olmuştu. Benim yine kaçacağımı anlar anlamaz elimden tutup arabaya sürüklemişti Baran. Sürüklemesi uzun sürmüştü çünkü araba Ahmet ile oturduğumuz yerin yakınındaydı. Ee biz de buraya kadar koşunca...

Şimdi arabanın arka koltuğunda oturuyorduk. Ellerimiz kenetliydi. Ben ona bakmamak adına üstün çaba sarf ediyordum ama o inatla yüzüme bakıyordu.

" Artık bana dönecek misin? "

Dönmeyeceğimi belli etmek için başımı sağa sola salladım. Bu hareketime karşılık oflamış olması beni germişti.

Artık onu sevdiğimi biliyordu. Ve bu düşünce bende kalp krizi geçirme isteği uyandırıyordu. İsteyerek kalp krizi geçirilebilse şu an geçirirdim.

" İnsan sevdiği kişinin yüzüne bakmamakta zorlanıyor olsa gerek. "

Bu sözünün üzerine kızarabilirdim. Ama bunu yapmak yerine başımı ona çevirdim ve pür dikkat gözlerine bakmaya başladım.

" Heh şöyle işte. Gül yüzünü göreyim biraz. "

Şu an şebeklik yapıyor olabilirdi fakat onun da en az benim kadar gergin olduğunu biliyordum. Ee kolay değildi aşk itirafı almak.

Gözlerimi gözlerinden tam çekecekken buna engel olmak adına boşta olan elinin baş ve işaret parmağı ile çeneme tuttu.

" Gözlerini benden kaçırmaya son verir misin? Anın tadını çıkarmaya çalışıyorum. "

" Sen anın tadını çıkarıyor olabilirsin ama ben gencecik yaşımda kalpten gitmek üzereyim. "

Kahkaha atmaya başlaması yüzünden gözlerimi devirme isteği içimi yiyip bitiriyordu.

" Sen gel bakayım yanıma. "

Cevaplamama izin dahi vermeden beni omzumdan tuttu ve başımı göğsüne yasladı. Evet, en sevdiğim yerdeyim an itibari ile.

Baran'ın kalp atışları doldururken kulaklarımı sonsuza kadar burada durabilirdim. Tabi böyle bir imkanım olsaydı.

" Neden bu kadar bekledin bunu söylemek için? Neden biriktirdin içinde? "

Duruşumu bozmayı bırak gözlerimi bile açmadan yanıtladım onu.

" Sen olsan bunu sana söyler miydin? Çapkın bir insana, sürekli farklı bir kızla flört eden bir insana? Söyler miydin Baran? "

Mırıltı sesleri geldiğinde bana hak verdiğini anlamış ve içten içe sevinmiştim. Son zamanlarda Baran'ın yanında bir kız görmüyordum. Bunun en büyük sebebinin de bana olan hisleri olduğunu düşünüyordum.

" Haklısın. Güvenilir biri değilim. "

Yanlış anlamış olmasına üzülmüştüm. Ama hemen ona izah etmeye çalıştım konuyu.

" Bu güvenilirliğinden kaynaklı bir şey değil. Ben sana her zaman güveniyorum. Aşk konusunda nasıl olduğunu bilmiyordum çünkü hiç aşık olduğunu görmemiştim. Ayrıca, beni kardeşin olarak görüyordun. "

Bedeninin sarsılması ile dediğime karşı başını salladığını farz etmiştim.

" Seni kardeşim olarak falan görmüyordum. Tamam benden küçük olduğun için seni korumaya çalışıyordum dışarıya karşı. Bazen sana abisi diyordum ama onun sebebi çok farklı. Ben asıl senin beni abin olarak gördüğünü düşünüyordum. "

Son DördünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin