En son bir yorumda cevap verdiğinde, kendisine 'omegam' demiş ve tekrar etiketlemişti. Sinirlenmişti. Ve o sapığa mesaj yazmamak için kendisiyle cebeleşiyordu. Ama hakkını yememek lazım, ilk çizimine göre güzel çizmişti. Her ne kadar sadece bir gözünu çizmiş olsa bile, kendisini nasıl bu kadar iyi hatırladığına şaşırmıştı.
'Güzelliğimi gören unutmazdı zaten' diye düşündü kendi kendine. Ve bu düşünce çok mantıklı gelmişti Jin'e.

Omega gelen yorumları okumaya devam ederken, Jimin de arkasına geçmiş yavaşça Jin'le birlikte okumaya başladı yorumları.

"Jin?" Omega kulağının dibinde ki sesi duymasıyla, korkudan yerinde sıçramıştı. Omega sakinleşmek için de elini kalbinin üstünden koydu ve derin bir nefes aldı. Ardından yumruğunu sert olmayacak şekilde Jimin'in koluna geçirdi.

Jimin hafif acıyan kolunu umursamadı. Bu duruma gülmemek ve Jin'den tekrar yumruk yememek için kendisini sıkmaya başladı. Tabi bu sırada yüzü kıpkırmızı olmaya başlamıştı. Kendini daha fazla tutamamış ve kahkahayı basmıştı koca salona.

Jin, Jimin'in yüksek sesli kahkahalarına kızmış ve gülmesinden faydalanarak bir tane daha geçirmişti koluna.
Jimin ise kendini savunmak ve kolunun da verdi acıdığından dolayı çemkirdi Jin'e.

"Ahh. Ne vuruyorsun be!" Kolunu okşayarak sızlandı Jimin.
"Ödüm koptu Jimin, bir daha öyle sesizce yanına yaklaşma." Dedi Jin.

"İyi tamam be, yemedik telefonunu. Bu sefer ne diyor alfan olacak sapık?" Sırıtarak sormuştu ama sormaz olmayı tercih edecekti, bir beş saniye sonra.

Çünkü Jin yerinden kalktığı gibi, Jimin de yavaşça uzaklaşmaya başlamıştı.
Jin, Jimin'in peşine solunda koşmaya başladı.

"O benim alfam değil. Daha kaç kere söyleyeceğim." Diye bağırıyordu omega, Jimin'in peşindeyken.

"Tamam sadece şakaydı." Dedi Jimin kendini savunmak adına çabalarken, ama nafileydi.

"Artık bu konuyla dalga geçmeyi bırak lütfen? Sinirimi bozmaya başladı bulunduğum durum. Zaten kurtulamıyorum ondan bu sefer de beni çizmiş, nerde görmüşse artık." Omega sinirle konuşup geri dönüp koltuğa oturdu.
Aslında kendisine itiraf edemese de içindeki minik kurt mutluydu bu durumdan. Ve bu yüzden herkese, özelikle kendisine kızgındı.

"Ne ciddi misin? Seninki galiba böyle gönlünü kazanmaya çalışıyor desene?" Şaşkın ve kinayeli bir şekilde sordu Jimin. Ve söylediği şeyle Jin'den biraz uzakta kalacak şekilde koltuğun köşesine oturdu. Tekrardan pataklanmak istemiyordu.

Omega onun dediklerine sadece göz devirmekle yetindi, bu aralar hep duyduğu sözlerdi zaten.
Jimin konuyu dağıtmak için tekrar konuştu.

"Ee akşam gelecek misin bara?" Diye sordu. Bu soru karşısında Omega biraz düşündü, aklı bu aralar kendisiyle yolda çarpışan ve ona sürekli mesaj atarak rahatsız eden iki alfadaydı.
Bunlar omeganın sinirini bozmuştu, çünkü tanrı aşkına daha önemli şeyler vardı hayatında düşünecek.

Başını iki yana sallayıp aklındakileri dağıttı ve ayağa kalkıp, "Tamam, hazırlanıyorum, çabuk ol sende." Dedi odasına giderken. Hoseok da kendi başına kalırsa daha iyi olacağını düşündü. Belki bizi rahatsız etmemek için inlemiyor olabilirdi.

Odasına girdi ve aklındakileri unutmak ve bu gece biraz dağıtması gerekiyordu.
A

ma asıl sorun şuydu, orada aklındakiyle karşılaşacağından haberi yoktu. Süslenip Jimin'le çıktı evinden...

 Süslenip Jimin'le çıktı evinden

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Omegaverse yarı texting TAEJİNWhere stories live. Discover now