Ben Jimin'i severken o neden böyle yapıyordu?

"Mi-Young!"

Arkamdan koştuğunu hissetmemle adımlarımı daha da hızlandırdım.Kolumu tutup beni kendine çevirdi ve yürümeme engel oldu.

"Mi-Young bana bak"

Gözlerine bakmadım.Kolumu sertçe çektim elinden.Bu elle o kızın kalbine dokunmuştu o.

"Mi-Young bana bak dedim!"

Hafifçe sesini yükseltmişti.Yine bakmadım.Eğildi yüzüme doğru.O bakmaya çalıştı gözlerime.

"Mi-Young gözlerini kaçırıp acı çektirme bana lütfen.Bak koca bir yanlış anlaşılmanın içerisindeyiz güzelim.Dinle beni"

"Sus!"diyerek çıkıştım.Kızarmış gözlerimle gözlerinin içine baktım sertçe.

"Dinlemek istemiyorum seni!"diye bağırdım.

"Seni uyarmıştım Jimin!Sen nasıl yanımda kimsenin olmasına katlanamıyorsan bende katlanamadığımı söylemiştim.Hele bu kişi Haneul'sa"

"Güzelim hiçbir şey göründüğü gibi değil"

"Ne göründüğü gibi değil Jimin?!Kızın kalp atışlarını dinledin bir de mutlu musun?!"

Bağırışmalarımızı bölen Taehyung'un sesiydi.Siyah arabadan inmiş bize doğru geliyordu.

"Jimin?"

Jimin'e döndüm.Gitsem iyi olacaktı.Sinirliydim ve ondan daha fazla çıkartmak istemiyordum.Sakin kafa ile konuşmam belki de daha iyi olacaktı.

"Ben mutlu değilim.Kalbim iyi hissetmiyor"diyerek yanından geçtim.O ise öylece kalakalmıştı.

Elimle hızla gözyaşımı silerken yine kolumdan tutulup çevirilmiştim.Jimin gözlerimin içine baktı kaybolmamı umursamazken.

"Yağmur yağacak.Bizimkilerle git.Merak etme ben arabaya binmeyeceğim"

Bu sefer o benim yanımdan geçip gitmişti.Bende onun gibi kalakalırken Taehyung yanıma gelmişti.

Kavga ettiğimiz halde neden beni düşünüyordu?

"Mi-Young gel.Seni evine bırakalım"

Taehyung'un yüzüne baktığımda hafifçe tebessüm etmişti.Ne yapmalıydım?

Yağmur yağacaksa Jimin'i bu durumda bırakamazdım.

"Taehyung ben arabaya gidiyorum.Jimin'i arabaya binmesi için ikna et lütfen"diyerek arabaya yöneldim.Söylediklerimle tebessümü büyümüştü.

Arabaya bindiğimde çok geçmeden Taehyung gelmişti.

"Jimin nerede?"diye sordu Namjoon.

"İkna edemedim.Rahatsız olmandan korkuyor"diyerek bana baktı Taehyung.

Yüzümü suçluluk duygusu ile önüme eğmiştim.

Eve geldiğimde kafam dolu olduğu için kendimi yatağa atmıştım.Uyumaya ihtiyacım vardı.Gözlerimi kapattım.

Gece şiddetli bir gök gürültüsü ile açmıştım gözlerimi.Telefonumu elime aldığımda saat daha 11'di.

Jimin'den gelen iki saat önceki mesaj dikkatimi çekmişti.Hızla mesaj kutuma girmiştim.

Gönderen:Chimchim

Güzelim konuşalım.Lütfen.Kendimi açıklamama fırsat ver.

Gönderen:Chimchim

Seni kapının önünde bekliyorum.

Hala bekliyor olabilir miydi?

Limerence||Park Jimin ✓Onde histórias criam vida. Descubra agora