30.Bölüm: "Avuçta Biriken Gözyaşı..."

8K 708 263
                                    

30

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30.Bölüm: "Avuçta Biriken Gözyaşı"

Genç kız o gün de acılarına gülüşlerinden yama yaptı. Acısını sevdikleri görmesin diye... Acısı sevdiklerini daha fazla acıtmasın diye...

"Sabahkine göre yüzüm daha canlı değil mi Didem?"

Sorduğu soruya olumlu bir cevap vermemi dileyen ses tonunu saniyelerden sonra tekrar duyduğumda kafamı hafif yan yatırarak yüzüne bakmaya çalıştım lâkin bunda pek başarılı olduğum söylenilemezdi.

"Bilmiyorum", dedim mırıldanarak.

"Ya nasıl bilmiyorsun?"

Olumlu cevap isteyen ses tonu yerini şaşkınlığa bırakırken gözlerimi devirerek yüzünü görmemi engelleyen el aynasını elinden çekip alarak yanıma koydum.

"Tamam şimdi gördüm," dedim hafif alay barındıran bir sesle. "Sabah biraz solgundu ama şimdi çok daha iyi."

Dudaklarımın arasından çıkan olumlu cümleler dudağının yukarı doğru kıvrılmasını sağlarken kafasını öne doğru eğip yana çevirdi. Baktığı taraf odanın kapısı olurken bir müddet kapalı olan kahverengi kapıya baktı ve kıvrılan dudakları aşağı doğru sarkmış bir şekilde doğrularak sırtını büyük bir hayal kırıklığı ile yatağa yasladı. Kollarını göğsünde toplayıp asık olan güzel yüzünü pencereye doğru çevirdiğinde suratıma taktığım muzip ifadeyle elimi yumruk yaptım. Yumruk yaptığım elimi bir mikrofon gibi dudaklarıma doğru tırmandırdım.

"Sayın Barış Göksu acil olarak 1203 numaralı odaya bekleniyorsunuz. Sayın Barış Göksu bakın çok acil diyorum çünkü burda sizi aşırı özleyen tatlı bir kız var. Tekrar ediyorum, sayın Barış Göksu acil ol..."

"Ya yapmasana şunu Didem!"

Ayşegül yumruk yaptığım elimi
indirip yatakla
buluşturduğunda ufak bir kahkaha attım.

Bir müddet çatık kaşlarıyla gülmemi izledikten sonra daha fazla dayanamayarak elini arkaya attı ve sırtını dayadığı yastığı alıp çok sert olmayacak şekilde omzuma vurdu. Reflesk olarak bedenimi yana doğru eğip yastık darbelerinden kaçmaya çalıştım gülmeye devam ederek. "Ya... yapmasana... kızım!" Dedim kahkalarımın arasından.

"Sen de dalga geçme benimle o zaman." Elindeki yastığı bedenimden uzaklaştırıp tekrar arkasına koyduğunda ben de oturuşumu düzelttim. Gözümün önüne gelen ve beni rahatsız eden saçlarımı geriye doğru attım. "Dalga geçmiyorum," dedim düz bir sesle. "Hoşlandığın yakışıklı hemşiri özlediğini söylüyorum."
Küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzüp çenesini yukarı doğru kaldırdı. "Ondan hoşlandığımı da nerden çıkardın Didem?" Omzunu silkerek inkâr çalışmalarına devam etti. "Ondan hoşlanmıyorum ben."

BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin