"Cemre artık senin!"

1.7K 55 26
                                    

Cenk hala kendisine gelen telefonu düşünüyordur.Kafasında bir sürü soru işareti belirmiştir.Ama bildiği bir şey varsa o da bu işte mutlaka annesinin parmağı olduğudur.
Herkes hastanede bekliyordur.
Seher,Ceren'in yanına gelir.
"Kızım.Biz buradayız.Hadi sen eve git dinlen."
"Gerek yok iyiyim ben."
"Olsun yavrum.Zaten Civan'ı da göndericem.Gidin siz Cenkle biz burdayız."
"İyi öyle diyorsan."
Nedim,Ceren'in yanına gelir.
Civan ve Damla,Damlanın arabasıyla,Ceren ve Nedim de şöförle dönerler.
~~
Nedim ve Ceren odalarına çıkmıştır.
Nedim kapıyı kapatır.
"Ceren.Konuşmamız lazım."
"Hayırdır Nedim? Bir şey mi oldu?"
"Evet.Ben galiba Cemrenin nasıl zehirlendiğini biliyorum."
"Biliyor musun? İyi de nasıl?"
"Bu sabah kahvaltımı yaparken babaannen bana süt getirdi.Ben de öyle aldım masaya koydum içerim diye.Sonra Cemre geldi aldı içti o sütü.Sonrasını biliyorsun zaten."
"Sen diyorsun ki o süt zehirliydi."
"Aynen öyle."
"Ah babaanne,neler dönüyor senin kafanda yine!"
Ceren elini alnına dayadı.Bir ileri bir geri dolanmaya başladı odanın içinde.
Nedim merakla sordu.
"Senin bu işte bir parmağın yok değil mi Ceren?"
"Saçmalama Nedim.Ben artık eski Ceren değilim.Böyle bir şey yapmam.Hem unuttun mu biz ortağız.Ama babaannem bir şeyler planlıyor kesin."
"Ne yapacağız peki?"
"Bilmiyorum ama merak etme ben bir şekilde öğrenirim onun aklındakileri ona göre de bir şeyler düşünürüz."
"Tamam.Ben şirkete geçiyorum."
"Tamam."
~~
Seher,Cemre'nin yanındadır.
Yastığını düzeltir.
"Kızım iyi misin?"
"İyiyim annecim.Merak etme."
"Ne yedin ne içtin be yavrum? Nasıl zehirlendin sen böyle?"
"Bilmiyorum ki.Hem zaten ben iyiyim bak bir önemi yok."
Tam o sırada Cenk odaya girer.
"Seher hanım bizi biraz yalnız bırakır mısınız?"
Seher Cemre'ye bakar,Cemre başını sallar.
Seher Cenk'e ters ters bakıp dışarı çıkar.
"Geçmiş olsun."
"Sağol Cenk."
"Nasıl oldu?"
"Bilmiyorum bir şeyler dokunmuş işte."
"Neyse.Sana söylemek istediğim bir şey vardı.Seni hastaneye getirdiğimizde bana bir telefon geldi.Karından boşanıyormuşsun tebrikler diye.Ne demek oluyor bu Cemre?"
Cemre,bir anlığına boşanma olayını unutmuştu.Cenkin bilmediğini de.Ne söylesem diye düşünüyordu.Lafı dolandırmanın bir anlamı yoktu.
"Cenk ben sana boşanma davası açtım."
"İyi de benim onayım olmadan nasıl açtın?"
"Annen.Bunu ona sor olur mu?"
"Annem tabi ya başka ne bekliyordum ki?!"
Sinirden ellerini saçlarına geçirip çekiştirmeye başlamıştı Cenk.
"Sen gerçekten hala boşanmak istiyor musun benden?"
"Evet Cenk.İstiyorum.Zaten kağıt üzerinde bir evlilikti.Benim için hiçbir anlamı yok biliyorsun.Daha fazla uzamasın."
"Tek sebep bu yani? Nedim'in payı yok!"
"Nedime aşığım.Sende bunun farkındasın ama Nedimin ne kadar payı varsa Cerenin de o kadar payı var."
Ceren'in adını duyunca bir telaş sardı Cenki.Cemre neden böyle söylemişti ki?
"Bir dakika.Cerenle ne ilgisi var?"
"Ben her şeyi biliyorum Cenk.Kardeşimle aranızda geçenleri.Bu arada başın sağolsun oğlunu kaybettin."
Cenk yine sessiz kalmıştı.O kadar zordu ki şuan konuşmak çünkü kelimeleri toparlayamıyordu kafasında.Bir kaç dakika öylece düşündü ve en sonunda ağzından şu sözcükler döküldü.
"Tamam Cemre.Boşanalım."
~~
Şeniz,Neriman'ı odasına çağırdı.
"Hayrola Şeniz hanım.Beni çağırmışsınız."
Şeniz oldukça öfkeliydi ancak mümkün oldukça sakin kalmaya çalışıyordu.Çünkü artık ne oğlunu ne de Ceren'i kendi oyunlarına alet edemeyeceğini biliyordu.Neriman her ne kadar istemese de onun son hatta tek şansıydı.
"Bravo.Gerçekten bravo Neriman hanım.Bu kadar basit bir işi bile yüzüne gözüne bulaştırdın.Pes doğrusu."
Neriman da Şenizden kurtulmak için can atıyordu.Ama bunu tek başına yapamazdı.Cereni yeniden kendi tarafına çekmesi gerekiyordu.Şimdilik Şenizin huyuna gitmekten başka çaresi yoktu.
"Cemre.O gelmeseydi çoktan bitmişti o iş.Hep ortalığı karıştırır zaten o küçükken de böyleydi."
"Tamam kes.Buraya senin torunlarınla olan anılarını anlat diye çağırmadım seni.Bak hata yapma şansımız yok.Bu iş bitecek diyorsam bitecek.En kısa zamanda o Nedim'den kurtulacaksın.Yoksa parayı da köşkü de rüyanda görürsün!"
Şeniz,Neriman'ı kendi haline bırakıp odasına gitti.
Neriman ne yapıp ne edip Ceren'i ikna edecekti.Başka yolu yoktu.
~~
Nedim,şirketten çıktıktan sonra ilk iş hastaneye gitti.Cemre'yi görmesi gerekiyordu.Daha fazla dayanamazdı.
Seher ortalıkta yoktu.Bunu fırsat bilip hemen odaya girdi.
Cemre yatağında uzanmış televizyon izliyordu.
"Nedim."
"Cemre,iyisin değil mi?"
"Evet iyiyim."
"Sen nasıl anladın?"
"Neyi?"
"Neyi olacak,babaannenin beni zehirlemeye çalıştığını."
"Bilmem şüphelendim öyle.Sonuçta sana az mı eziyet ettiler zamanında."
"Ha yani kuru bir şüphe sadece?"
"Evet başka ne olabilir ki?"
"Belki bir şeyler biliyorsundur benim bilmediğim."
"Yok bilmiyorum."
"Tamam öyle olsun bakalım.Ben şimdilik gideyim daha sonra tekrar uğrarım."
"Gerek yok yani uğramana yarın taburcu oluyorum zaten."
"Evde görüşürüz öyleyse."
"Görüşürüz."
Nedim,odadan çıktı.Cemre'nin söylediklerine inanmamıştı.Bir şeyler sakladığına emindi ve ne pahasına olursa olsun ne sakladığını bulacaktı.
~~
Seher,Cenk'i eve Cemre'ye kıyafet alması için yollamıştı.
Cenk odasına çıktı.Dolabı açtı ama öylece bakıyordu.Ne alabileceği hakkında en ufak bir fikri yoktu.Tam o sırada Ceren geldi.
"Gelebilir miyim?"
"Gel.Gel tabi."
Ceren içeri girip,kapıyı kapattı.Gözlerini odada şöyle bir gezdirdi.
"Vay be.Eskiden ne sık gelirdim bu odaya.Her bir köşesinde benim kokum benim izim vardı.Şimdi ablamın kokusu sinmiş."
Cenk bu defa iğrenir gibi değil de af diler gibi baktı Cerene.
"Tamam tamam sakin ol.Buraya o senin için ölümü bile göze alabilecek o saf aşık kız olarak gelmedim.Ablamı sormaya geldim."
"Ha..Ablan..Cemre şey iyi ya.Yarın çıkıyor işte.Ben de ona bir şeyler almaya geldim."
Cenk,Cerenin söylediklerinden sonra bir afallamıştı.Belki de kendisine olan ilgisini her defasında dile getiren bu kız,aniden ilgiyi kesince yaşadığı boşluğun sebebini anlamaya çalışıyordu.
"Bakıyorum da epey zorlanıyorsun.Hadi Cenk itiraf et.Cemre'nin ne giyebileceğini bile bilmiyorsun.Çünkü onu tanımıyorsun."
"Diyelim ki öyle.Ama konumuz bu değil.Benim bir şeyler götürmem lazım."
"Tabi götür.Hatta dur ben sana yardım edeyim.Bak bu kırmızı kazağı al.Hah şu siyah pantolonu al.Bir de şuradan kahverengi montunu aldın mı tamam.Al sana Cemre kıyafeti."
Cenk şu an adeta şoktaydı.Zamanında garsoniyerinde ablamı arıyorum ablamı diye ortalığı inleten kız şimdi Cenk'e ablasına kıyafet seçmesi için yardım ediyordu belki de gerçekten ondan vazgeçmişti.
"Benden bu kadar.Hadi ben gidiyorum.Ablama benden selam söylersin."
Ceren tam kapıyı açacaktı ki,Cenk elini tuttu.
"Cenk napıyorsun?"
"Ceren.Biz Cemre'yle boşanıyoruz."
Şimdi afallama sırası Cerendeydi.
Cenkten böyle bir şeyi duymayı aklının ucundan bile geçirmemişti çünkü.İçinde yeşeren umudu göz ardı etti.Çünkü bu saatten sonra aşk dilenen o olmayacaktı.Cenk Karaçay yaptıklarının acısını çekecekti.Hemen kendine çeki düzen verdi.
"İyi ya Cenk.Sevinsene.Playboyluk hayatına kaldığın yerden devam edersin."
Cenkin cevap vermesine fırsat bile tanımadan çıktı odadan Ceren.Bu iş gitgide heyecanlı olmaya başlıyordu.
-1 hafta sonra-
Ceren ile Cenk'in konuşmasının üzerinden tam 1 hafta geçmiştir.Cemre çoktan hastaneden çıkmış ve kendini toparlamıştır.Şeniz,avukatı Kaya bey ile görüşerek boşanma işlemlerini olabilecek en kısa süreye indirmiştir.Ve mahkeme günü gelip çatar.
Hakim,mahkemede her iki tarafı da dinledikten sonra ikiliyi boşamaya karar verir.
Duruşma sonrası Cenk Cemre'nin yanına gider.
"Bitti bak.Artık özgürsün."
"Evet Cenk.Artık özgürüm."
Cenk ve Cemre Karaçay köşküne dönerler.
Cemre,boşandığını söylemek için annesinin yanına gider.
Cenk de odasına çıkacakken Nedim ile karşılaşırlar.
"Oo Cenk.Nereden böyle?"
Cenk,Nedim'in omzuna dokunur.
"Gözün aydın Nedim."
"Anlamadım.Noldu?"
"Cemre artık senin."
-Bölüm sonu-

Aşka Tutsak(CENCER)Where stories live. Discover now