۝ B: BTBP || 27

4K 308 33
                                    

-27-

Burada ne aradığını hâlâ bilmiyordu Alara. Dün Nilüfer'i arayıp kibar bir ret cevabı aldığında yalnız kaldığını düşünmüştü. Bir süre de öyle olacağını. Ancak akşam kızlardan beklenmedik bir telefon almıştı. Yarın eğlenmek için ona bir tekne gezintisine çıkmayı önermişlerdi.

Nilüfer "Dün seninle ilgilenmediğimiz için kızmıyor muydun? Taçmin bugün tekneyle açılıp kız kız kafamızı dinleyelim dedi. Ben de seni yalnız bıraktık diye biraz şenlenirsin dedim, fena mı? Hadi hazırlan, sabah erkenden gelir alırız seni." diyerek emrivaki yapmıştı. Zaten o emrivaki yaptığında Alara'nın hayır demesi pek de mümkün olmuyordu.

Ağzı çok iyi laf yapan Taçmin "Hem düşünsene, denizin ortasında huzurlu bir tatil. Maviliklerin arasında tüm derdini unutursun valla. Sessiz, sakin... Huzur bulursun." gibi büyülü sözlerle kendisini kandırmayı başarmıştı. Adeta müşterisine tur satmaya çalışan bir personel gibi süslü süslü dil döküyordu. Esasında şüphelenip "Hani senin sınavın vardı?" diye sormuştu. Çünkü daha o günün sabahında Nilüfer işleri olduğunu, Taçmin de sınavlarının başladığını söylüyordu. Birdenbire üzerine üşüşen bu ilgi biraz şüphe uyandırmış olsa da hem Taçmin'in "Sınavlarım senden daha önemli değil. Hem daha 1 hafta var, çalışırım. 1 günden bir şey olmaz." dediği için, hem de yalnız kalıp Burç'u daha fazla düşünmek istemediğinden bu teklifi daha fazla reddedememişti.

Ve buradaydı işte. Kızlarla teknede oturup sohbet ediyordu. İşe de yaramıştı aslında. Şimdiden huzur bulmaya başlamıştı. Açık hava, güneş, oksijen... Dalga seslerinden başka bir şey duymuyordu. Gerçi hâlâ tuhaf bir şeyler olduğunu sezinliyordu ama bunun bir paranoya olduğuna kendisini ikna etmeyi başarmıştı sonunda. Ne de olsa her şeyi abartmakta üstüne yoktu.

Nilüfer hayranlıkla etrafı seyrederken "Ne iyi ettik de geldik, değil mi Alara?" diyerek burada bulunmalarının ne kadar keyifli olduğunu vurgulayarak genç kıza teklifi kabul ettiğine pişman olmayacağını hissettirmeye çalıştı.

"Evet, ne yalan söyleyeyim başta biraz şüphelenmiştim ama bu hava değişikliği bana da iyi geldi. Ne zamandır ihtiyacım vardı böyle bir şeye."

Bozguna uğramış bir yüz ifadesiyle "Aşk olsun," dedi Taçmin. "Bize de mi güvenmiyorsun? Hem bunda şüphelenecek ne var?" Biraz daha zorlarsa çarpılacaktı. Sonuçta öncesinde de, şuan da çevirdiği entrikalar ortadaydı.

"Özür dilerim ama iyi ki boşanıyorum partisini Burak'a hangi kuşlar söyledi acaba?"

Taçmin hafif tereddütlü bir ifadeyle "Canım, o öylesine ağzımızdan kaçmıştı." diyerek savunmaya geçiverdi hemen. Kaş göz işaretiyle Nilüfer'in ayaklanmasını sağladı. Planın asıl bomba kısmına gelmişlerdi. "Neyse, sen içecekleri hazırla biz geliyoruz."

"Nereye?"

"İçeride birkaç şey almıştık yemek için. Onları getirelim."

"Tamam."

Genç kız Nilüfer'in kolunu kavradığı gibi içeri girdi. Zekice planlarını gerçekleştirmek için son bir adım kalmıştı, mesaj attıkları Burak'ın cevabı gelir gelmez ayaklandılar, merdivenlerden yukarı çıktılar. Burç'a görünmeden suç ortaklarını alıp dışarı çıkmalıydılar.

♚ ♔ ♚

Burç ve Burak da o esnada dümenin başındaydılar. Burç, henüz başına geleceklerden habersiz bir biçimde yakın arkadaşıyla sohbet ederken biraz havasının değiştiğini, rahatladığını hissedebiliyordu. Başta reddetse de tüm o stresli günlerin ardından bu gezinti çok iyi gelmişti.

Burak ise olaya emek verdiği başarılı bir plan olarak bakıyordu. Bu yüzden akşam aklına gelen ilk parlak fikirle önce kızları arayıp telekonferans yapmış, planın detaylarını kararlaştırmıştı. Sonra da Burç'u arayıp "Yarın erkek erkeğe tekneyle açılalım, ne zamandır yapmıyorduk valla. Hem ikimizin de kafası bozuldu bu son yaşananlardan sonra." diye teklifte bulunmuştu.

BODRUM: Bir Topuklu, Bir Papyonlu ღBİTTİღWhere stories live. Discover now