Bölüm 12

2.7K 233 79
                                    


Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız var. Öncelikle hoş geldiniz :)

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi görmek beni gerçekten çok sevindirdi. Uzun bir yolculuğumuz olacağını umut ediyorum. Satır arası yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. Bu bölümde dedikodusunu yapacağımız çok fazla konumuz var. Dikkatli olmaya çalışsam da yazım hataları çıkabiliyor. Sizinle birlikte ben de tekrar okuyup bilmem kaçıncı kez kontrol edeceğim. İyi okumalar :)

Animasyonlardan hoşlanmıyor olmama rağmen Mina'yla birlikte oturmuş animasyon filmi izliyordum. Çünkü Mina çok eğleniyordu ve beni yanında istediği için onu kırmak istememiştim. Bu sırada birlikte patlattığımız mısırları yiyorduk. Saat öğleni geçmişti. Her ne kadar Alperen birkaç saate geleceğiz dese de öyle olmayacağını biliyordum.

Filmin bitiş müziğini duyunca kafamı Mina'ya çevirdim.

'Mina, dayın sana sesini yükselttiği için kırgın olduğunun farkındayım. Eminim ki dayın da bunun için oldukça üzgündür . Ama biz yine de dayını seni üzdüğü için pişman edeceğiz. Benimle misin izci kurt?' diye sordum yüzümde sinsi bir gülüşle. Mina kıkırdamasının ardından hızla kafasını aşağı yukarı salladı.

Elime aldığım telefonla Kenan'ı aradım. Birkaç çalışın ardından açılan telefonla konuşmaya başladım.

'Merhaba Kenan. Zeynep ben. Nasılsın?'

'Biliyorum Zeynep. İyiyim sen nasılsın? Bir sorun yoktur inşallah.' dedi sorarcasına.

'Bir sorun yok. Mina bende, yani biliyorsundur elbette.'

'Biliyorum. Çıldırtmayı başarmış dün Pusat'ı. Sonunda yine ikna etmiş orası ayrı tabi.' dedi gülerek. Bence komik bir şey yoktu. O yüzden ciddiyetimi bozmadım.

'Mina bugün bende kalsın. Yarın okula birlikte geçeriz. Üniforması sorun değil ben konuşurum öğretmeniyle.'

Kenan bir süre sessiz kaldı. Direneceği belliydi ama karşısında ben vardım ve bunlara pabuç bırakacak biri asla değildim.

'Mina'yla ilgileniyor olman inan beni çok mutlu ediyor Zeynep. Ama biz Mina ile ilgili olan kararları Pusat ile alıyoruz. Yani evet benim çocuğum ama en az benim kadar hakkı var Mina'nın üstünde. Ben Feride'nin yasını tutarken Pusat her saniye ilgilendi Mina'yla. Yani şuan ben şehir dışındaki bayilerden birindeyim. Benim için sende kalmasında elbet bir mahsur yok ama Pusat ile konuşsan daha iyi olur.' dedi sıkıntıyla. Bir çocuğun bir tane babası olurdu ve kararı vermek ona kalmalıydı. Pusat'ın insanları üzerindeki bu derece olan hakimiyeti rahatsız ediciydi. Madem öyle ben de Pusat'ı ispiyonlamakta bir sakınca görmemeliydim.

' Mina sadece benim yanıma gelmek istemiş ama Pusat onun kalbini kırmış.' dedim çocuk gibi bir ispiyonculukla. Kenan ise hala beni ciddiye almıyor olmalıydı ki tekrar güldü.

'Haberim var, anlattı Pusat. Dün yine Eroğlu ile birlikteymişsin?'

Haberler cidden çok çabuk yayılıyordu. Pusat'ın haberinin olduğunu elbette biliyordum. Hatta Mina'ya dayısı ile olan tartışmalarını detaylı anlatmasını istediğimde telefonda biriye kavga ettiğinden bahsetmişti. Animasyon filmine odaklanamadığım için kendi düşüncelerime dalınca dün Kadir'in yanımda kalkıp telefonda tartıştığı kişinin Pusat olduğuna neredeyse emin olmuştum. Çünkü hem Kadir'in organizasyonundayken peşimdeki aracı görmüştüm hem de dün gece görmemiş olsam bile Kadir ile birlikteyken arkamızda olduklarından gayet de emindim. Ancak Kadir, Pusat'ın onun peşinde olduğunu düşünürken yanılgıya düşüyordu. Pusat benim peşimdeydi. Sadece benden dolayı Pusat'ın adamları ve Kadir aynı çember içine düşüyordu her seferinde.

SemenderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin