Bu Senin bizimkiler biz değil miydik ?

Start from the beginning
                                    

O yumuşacık dudaklarıyla boynunu sömürmeye bir son vermezse hastanelik olacaktım. Bu kadar adrenalin kalbe zarar. Eli belimi kavrarken filme odaklanmaya çalıştım. Evet ben birkaç yıldır bu hayalleri kuran ben şu an hödük gibi oturmuş filmi izliyordum evet. Tam bir keresteyim.

Filmi izledikten sonra yemek yedik ve beni evime bıraktı o kadar mutluydum ki rüya gibiydi Ve gülüşü...yakından daha da kusursuzdu..

Her an annemin 38 numara terliği ve elinde kafama dökülmek üzere okunmuş üflenmiş zemzem suyuyla kafamda dikilip uyanmam için çığıracağını ve bu rüyadan uyanacağım düşüncesiyle odamın kapısını kapattım. Salak gibi sırıtırken odada bir o yana bir bu yana zıplayarak şarkılar söylüyordum. Sıçtığımın okulunda bunca yıldır küçük görülmek o kadar koyuyordu ki. Oysaki son zamanlarda İrem gibi arkadaş ve O'nun gibi bir....sevgilim vardı.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefonumu aldım ve mesajlara girdim kesin Turkcell bff kankamdandır diye düşünerek mesajı açtığım sırada mesajın Turkcell in aksine ondam geldiğini farkettim ve tepinme çalışmalarımı büyüttüm yamyamların kabile danslarını taklit ederek hatta daha iyilerini yaparak ( 10 kez kafa üstü 6 kez totoş üstü 7 kez allah ne verdiyse düşüşü 3 kezde duvarla sevişip yerle öpüşme düşüşlerini saymazsak tabii ) odamda tepindim.

Tüm gece mesajlaştık ! Kimi zaman kahkaha attım kimi zaman utanıp kızardım ama onunla konuşuyordum ! Ben ! Onunla ! Pikeyi ısırarak sevinç çığlığımı kamufle ettim.

Telefon kafamın üstünde titreyince elhamlarımı sayarak sıçradım. Telefon bu ani hareketimle yeri boyladıktan sonra telefonumu kurtarmak adına kafa üstü yere çullandım ve telefonuma sarıldım. Şarkılar söyleyerek giyinmeye başladım. Evet doğru duydunuz ben hayatımda hergün okula söven okul kıyafetlerini tekmeleyen sonrada gidip eşşek gibi yerden kaldırıp giyinen ben şu an 'erkenden kalkmış'  giyiniyordum.

Giyindikten sonra aynaya doğru ilerledim. Saçlarımı değişiklik yaparak serbest bıraktım. Sırıtırken diştellerimi önemsemiyordum. Ya da çelimsiz vücudumu , gözlüklerimi ve sivilcelerimi.

Odamdan çıktığım sırada annem elinde meşhur sürahisi ve 38 numara terliğiyle karşımda dikiliyordu beni görür görmez ağzı bir karış açıldı ve  ' sen Cemre değilsin ne yaptın benim kızıma ! Daşlar yağacak başımıza Allam sen büyüksün'  bakışını attı. Sırıtarak yanağına öpücük kondurdum ve birşeyler atıştırıp okula doğru yürüdüm.

Okulun bahçesine  girdiğim anda telefonum titredi. "Çok güzelsin*-* " Sırıtarak etrafıma bakındım. Banklardan birinde her zamanki grubuyla oturuyordu 'acaba beni dışlarlar mı'  düşüncelerime tekme tokat daldım tam bırakacağım sırada 'acı yok rakiiğ'  diyerek bir tekme daha savurdum ve onların bulunduğu banka doğru ilerledim.

Bana gülümseyip göz kırparken kalbim göğüs kafesimi zorlayacak kadar hızlı atıyordu. Gülümsedim.

Onlara yetiştiğim sırada ayağımda hissettiğim baskıyla yere çakıldım küçük bir çığlık dudaklarımdan koparken hissettiğim acıyla yavaşça kafamı kaldırmaya çalıştım. Birçok kişi etrafımda toplanmıştı. Gülüyorlardı. Hatta.... İrem bile.

Gözlerim dolarken boğazımda bir yumru oluştu o kalkarak önüme geldi ve elini uzattı. İşte o an hayatımda hiç olmadığım kadar mutlu oldum. Kahkahalar uğuldamaya dönüştü sadece ikimiz vardık. Elini tuttum sıcacık elini. Kalkmaya çalışırken sıcak eli yerini serin havaya bıraktı ve tekrar yere düştüm. Hızla kafamı kaldırıp ona baktım.

Bir Cemre VakasıWhere stories live. Discover now