-14-

8 0 0
                                    

Teneffüs zili çalınca kendimi toparladım. Epeydir uyumuşum derste herhalde.
Mert ve Emir hala uyuyorlardı. Volkan da uyanmıştı. Mert ve Emir'i dürttüm. İkisi de mızıldandı.

Volkan, "Bırak uyusun eşşekler." Dedi
Kıkırdayıp rahatsız etmeyi bıraktım.
Volkanla barışmam gerçekten iyi olmuştu. Özlüyordum koca eşşeği ve sonunda da barıştım.

Bazı şeyler imkansızdır ama imkanı olamayıpta bile bile yapacağımız şeylere kesinlikle delilik denir. Ben Esra Karaman delilik benim soyadım.
Yine olsa yine yaparım. Pes etmek yok!

Kapı bir anda açıldı ve içeri Hakan geldi. Yine başlıyoruz. Volkanın Hakanla bakışması tıpkı bir aslanın ceylana baktığı gibiydi. Oyunun sonu galip gelen tabiki Aslandı. Ah Hakan ah bizim deli Volkan seni çiğ et parçası gibi yiyecek haberin yok! Tabi kolay kolay yenilmiycek bir lokma isen.

Bizim sıramıza doğru yaklaştı. Eyvah ki ne eyvah!

"Esra hadi benimle gel, canım çok sıkıldı." Osro hodo bonomlo gol conom çok sokoldo. Oldu canım! Babanın uşağı var burada dimi!

"Şuan arkadaş-" tam söze girecektim ki Volkan sözümü kesti.
"Gelemez, işine bak." Asıl şimdi ortalık karışacaktı işte ya!
Aptal aptal aptal Esra ne diye arkadaş oldun şu fasulye sırığıyla.

"Benim işim de gücüm de Esra. Bunu anlamaman gayet normal Volkan seviyen yetmiyor çünkü." Allaaah şimdi bittim ben. Emir ve Mert'i dürtüp uyandırmaya çalıştım. "Şşş Mert Emir kalkın hadi ya. Kaos çıkacak birazdan." Dedim kısık sesle.

"Seviye ha..." Dedi Volkan hiddetlenerek.

Telaş içinde ikisini ayırmaya çalıştım. "Yeter! Seninle gelmiyorum Hakan. Şimdi lütfen git." Dedim. Sanırım sesim fazla çıkmıştı.

"Allaaaahhh." Emir aniden Hakan'ın kafasına geçirdi. Ya noluyor!

"Emirr! Ne yaptın sen?" Hakan aniden  yere çakıldı. Gitti dağ gibi çocuk.

"Anaa bu üç harfli değilmiş ya lan." Ne üç harflisi yav noluyor burada. Volkanla Hakanı kaldırmak için kollarından tuttuk. "Kusura bakma. Delirdi sanırım." Dedim Emirin adına.
Başını sallayıp sınıftan çıktı.
Herkes yerli yerine oturduktan sonra güzel bir muhabbet sardı etrafı.

Mert, "Kanka bak ben biliyorum yakışıklıyım karizmatiğim çekiciyim, e kızlar seviyor napalım be." Hehe Mert kesin öyledir.

Emir, "Aynen kanka. O yüzden geçen kantinde ki kız seni kütük sanıp çarpmıştı değil mi?" Hep bir ağızdan kahkaha attık. Mert'in de az flörtü olmadı değil.

Mert, "Ne alakası var olum? O gün fazla kahverengili kıyafetler giyinmiştim." Eminiim öyledir Mertcim

Emir, "Eee Esra senin kaç tane flörtün oldu?" Dedi bir anda. Gerçekten benim hiç flörtüm olmadı ki.

"Ee şey şimdi kankacım ben çok iyi bir insan olduğumdan dolayı kimseye eziyet çektirmek istemedim e yani bu yüzden hiç olmadı." Dedim. Ağzımda bir şeyler geveleyip durmuştum. Aralarında kıkırdamaya başladılar. Utancımdan yere bakıyordum. E napayım flört mlört bana göre değil.

"Ne gülüyorsunuz be!" Dedim celallenerek. Gülmeyi kestiler.

O anda kapıda bir şıllık belirdi. Cemre! Ve yanında iki şıllık daha. Bizim sıramıza doğru ilerlediler. Volkan ona çok sinirli bakıyordu. Mert ve Emir ise her an bir şey olacakmış gibi tetikteydiler. Elimi yumruk yaptım. Her an suratına indirebilirdim.

"Merhaba eski sevgilim. Seninle bir derdim yok. Benim işim Esra." Dedi yaylanarak. Hakan bir bu iki. Anlaşıp mı geldiler acaba? Nedir benim çektiğim Allah'ım?

"Ne istiyorsun Cemre?" Güldü.

"Canım ben seni istemiyorum, Hakan istiyor. Konferans salonunda seni bekliyor. Gelmezsen görüntüyü kaçırırsın dedi."

Tahmin ettiğim gibi anlaşmışlar. İyi de ne görüntüsü? Ben kendimi rezil edicek hiçbir harekette bulunmadım ki. Yine ne saçmalıyor bu geri zekalı çocuk?

.
.
.
.
.

Acaba yine ne saçmalıyor Hakan?

Bir sonraki bölüm de görüşmek üzere ❤️

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 31, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Dostluğumuz Bitmeyecek!Where stories live. Discover now