kurtul benden

7.2K 638 933
                                    

ellerini üzerimde hayal diyorum (sanırım olmasına izin vermek istiyorum)
ama ya beni öpersen?
ve ya bunu beğenirsem?
ve kimse görmezse
——

Ünlü filozof ve matematikçi muggle Pisagor der ki;

"Ya susmak, ya da suskunluktan daha kıymetli bir söz söylemek gerekir."

Bazı zamanlar zihnimizde söyleyebileceğimiz hiçbir şey olmadığı için susardık, kimi zaman ise o kadar çok düşünce doluşurdu ki konuya nereden başlayacağımızı bulamazdık. Harry zihninde dolaşan bütün gri gözlü düşünceleri bir araya toplamayı çok isterdi ama olmuyordu işte. Aralarındaki sessizlik huzur veren türden olmamasına rağmen, bu sessizliği bozup her şeyi daha da bozmaktan korkuyordu.

"Buradan çıkmamak için mi susuyorsun?" diye sordu Draco alayla.

Öyle demişti çünkü zümrüt yeşili, konuşana kadar ikisinin de çıkmayacağını söylemişti. Harry gülümsedi, gözlerine ulaşıyordu gülümsemesi ve bir miktar grilere bulaştırıyordu sevinci. Draco onu gülerken görünce dudaklarının kıvrılmak istediğini inkar etmiyordu.

"Eğer susmam bizi burada daha uzun süre beraber tutacaksa, evet."

Harry'nin alaydan uzak samimi ses tonunun mu, yoksa söylediği cümlenin kalbine uzatılan bir çiçek olması mı onu böyle dumura uğraştmıştı emin olamadı Draco.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" diye sordu bir adım geriye giderken.

Bu zindan ikisi için cehennem de olabilirdi, cennet de. Harry birkaç adımla yine Draco'ya yaklaştı. Cesaretin ateşi vücudunda hala güçlüyken bunu kaybetmek istemiyordu. Bir elini kaldırıp Draco'nun gümüşi sarılarının arasından geçirdi parmaklarını. Saçları göründüğü kadar yumuşaktı, ipek gibiydi hatta.

"Saçlarını güneşten almışsın ama yanmak yerine ipek gibi yumuşamış güzelliğinden." diye mırıldandı usulca. "Gözlerini de gri kayalardan almışsın ama güçlü değilsin, içinin kırık olduğunu kimse görmüyor sadece."

Draco beyaz teninde bariz bir şekilde kızardı, kalbindeki bütün kırıkların arasından çiçekler tomurcuklanmıştı. Gözleri dolu dolu, hazırlıksız yakalandığı bu yumuşacık cümleler yanaklarını okşadı.

"Nasıl emin olabiliyorsun Potter?" diye sordu, sessiz çıktı cümleler dudaklarından.

Harry elini genç adamın saçlarından çekip suratına indirdi. Elmacık kemiklerinde oyalandı parmakları zarifçe, dudaklarını istedi dudakları.

"Ben de öyleyim çünkü. İnsanlar bana baktıklarında güçlü olduğumu sanıyorlar ama ben korkuyorum."

Draco Harry'den aldığı cesaretle elini Harry'nin parmaklarının üzerine kapattı. Buz gibi olan elleri Harry'nin sıcak avucunu kavradı kendi yüzünde. Bir vals yapar gibi diğer eli Harry'nin yüzünü buldu, sanki mahrem yeri orasıymış gibi alnındaki yara izini sevdi.

"Bana neden güveniyorsun? Babamın kim olduğunu unuttun mu? Karanlık lord seni benimle öğrenirse bunu kullanmaz mı sanıyorsun?"

Draco tek tek sorularını Harry'e söylerken zümrüt yeşilleri koyulaştı. Ellerinin birleşmiş olmasından belki, belki de onun için endişelendiğini hissettiğinden. Harry kenetli ellerini Draco'nun yüzünden çekip aralarına indirdi.

loverWhere stories live. Discover now