19.Bölüm

7 0 0
                                    

"Bazen çok uzak kalıyoruz. Fark etmiyor musun?"

"Evet. Ediyorum. Ama ne yapayım? Kimsenin bizi bilmesini istemiyorum. Seni çok seviyorum. Ve adının çıkmasını istemiyorum."

Akın duyduklarıyla gülümsedi. Kendini özel hissetmişti.

Mayıs hem video çekiyor hem de kusma isteiğini bastırıyordu. Bu Sinem ne iğrenç bir insandı ya?

Önündeki ikilinin dudakları birbirlerine temas ettiğinde gerekli görüntüleri topladığı ve artık midesi kaldırmadığı için oradan uzaklaştı. Çağın'ın son cümlesini duymuştu.

"Geçmişinden gelen biri ve geleceğinde de yanında olacak biri söylüyor."

Ağzından sesli bir hah sesi yükseldiğinde Çağın, Can ve Yiğit ona dönmüştü.

"Kesin(!) geçmişimde de çok önemli yere sahipsindir. Seninle sadece yıllar önce bir partide karşılaştık. Sonrasında da sosyal medyada. O kadar. Şimdi buraya gelmiş geçmişimden biri olduğunu söyleyerek ne halt ettiğini sanıyorsun sen?"

Yiğit suratı memnun ifade ile kaplanmıştı. Can ise kendi arkadaşı olmasına rağmen Çağın'a bakarken kahkaha atmamak için zor tutuyordu kendini.

" Çağın? Ne oluyor burada? "

" Aha! İşte beklediğim insanlar da geldi! Asel! Meyra! Nilay! Kızlar gelin buraya! İzlememiz gereken bazı görüntüler var."

Üç kızda yanlarına geldiğinde Nilay Can'ın yanına gitti. Yiğit ile arasına girdiğinde gözleri hafif dolu yanaklarındaki gözyaşlarının ıslaklığı belliydi.

Mayıs Nilay'a döndü.

" Seni sinir edenler bu ikisiydi değil mi kardeşim? "

Nilay kaçamak bakışlar attı herkese. Etraflarında birkaç kişi daha vardı. Ancak bazıları Yiğit'in bazıları ise Çağın'ın arkadaşları olduğundan sorun yoktu. Yavaşça kafasını salladı.

"Evet. Şimdi mutlu olabilirsin. Çünkü çok güzel bir haberim var. Çağın Karaman? Bu seni de ilgilendirir."

Elindeki telefonun kilidini açıp videoyu başlattı. Sinem gittikçe kızarıyor, Akın gözlerini Çağın ve Sinem arasında gezdiriyor ve Çağın şok içinde telefona bakıyordu.

" Evet, Sinem ile sevgiliyiz de bunun Çağın ile ne alakası var? "

" Ah saf evladım. Sinem Çağın ile de sevgili. Değil mi Sinem? Ha?"

"S-S-Sen nereden buldun bunu?!"

"Tatlım, böyle işlerinizi yaparken dikkat çekmemeye çalışın. Ayrıca kendi yaptıklarınız zaten iğrenç iken insanların duygularıyla oynayıp daha da iğrençleşmeyin!"

"Bu doğru mu? Sinem?"

"Çağın ben-"

"Doğru mu dedim!"

"E-Ev-Evet."

"Ulan, Allah belanızı versin be! Allah belanızı versin! Ne istedin de yapmadım? Ne istedin de yap-ma-dım?! Sırf sen istiyorsun diye annemle babama karşı geldim! Kaç defa evdeki kasadan para çaldım! Ha! Sırf sen istiyorsun diye Mayıs'a bile yaklaştım lan ben! Niye?! Seni seviyorum diye! Evet, biliyordum iyi birisi olmadığını. Ama kötülere de aşık olunur. Bem sana aşık oldum. Gittim başkalarından sinirini alman için onlara yanaştım. Karşılığı ne? Karşılıpı ne Sinem?!"

" Çağın ben-"

" Sus! Konuşma! Benden uzak dur!"

Çağın gözyaşları ve sinir ile oradan ayrıldığında gözler Sinem ve Akın'daydı.

BELANIN 4 HARFİWhere stories live. Discover now