5. BÖLÜM: MEYDAN OKUYAN HERKİMSE

12 0 0
                                    

"Geri çekil yoksa fena olur" diyen bir ben. Bu kelimeler yerine kesinlikle Bunu sen istedin demek daha uygun olurdu. 'Because bendeniz Nehir normalde asla bu kelimeleri kullanmazdı. Yanımdaki insandan mıdır nedir içim içime sığmıyor ve kendimi durduramaya çalışmaktayım' Buse nin yumruğumla yere yapışmasını izlerken bunlar içimden ve dışımdan geçen kelimelerdi.
"Ne oldu Nehir bir yumrukla bittiğimi mi sandın yoksa" hala kendin kaşındın demememek ve dalmamak için kendimi tutuyordum.
"Sadece yumruğumu yemiş olmayı dilememek için geri çekil çünkü önümüzdeki günlerde bi yerinde kırıkla geziyor olabilirsin" etraftan bir ooo geldi. Hepsi de kavga izlemeye gelmiş ve bir daire oluşturmuşlardı. Sanki ring teyiz de boks maçı izliyorlar. 'Bir de iddiaya giriyorlar hadi canım ring oldu buralar heyy yavrum. Mert gelse de izlese' Mehmet dikkatimi çekiyordu yine.
"Dedikerin bana sökmez canım" 'salak ya ben dayak yiycen diyom o dodokloron bono sokmoz' Mehmet bakışlarını benden ayırmıyordu hiç.
"Sana uzak dur uzak olalım dedim. İlla yakında ısrarcıysan o zaman canım diyen çenen değil yumrukların konuşsun" bir ooo ile kendime daha da güvendim. Mehmet sırıtıyordu böyle bişey beklediği belliydi. 'Baş belası hayır başımın belası' ne diyorum yine saçmalıyordum.
Mehmet "iyi şanslar Nehir" deyip yanıma yaklaştı. "Bu olmadan şans olmaz" yanağıma eğildi ve öptü. Şok oldum ve yanımdan uzaklaştı. Buse hırsla bana yaklaşıyordu. Dibime kadar geldi.
"Kendin kaşındın" diyerek topuzuma yapıştı. Ama bir ayrıntıyı kaçırıyordu 'Nehir asla saç tokası kullanmaz, salak' elini tuttuğu gibi çekti. Hışımla tuttuğu topuzumu çığlık la bıraktı. Topuzum yavaşça açılmıştı. Buse inlerken saçlarımı geriye atıp karnına bir diz geçirdim. Eli kanıyordu sanırsam kalemin ucu girmişti. Diğer eliyle yumruk atmaya çalışırken tutup kolunu döndürdüm. İnledi. Geri çekilmedi bu sefer bacağıma tekme attı bana işlemedi bile. İkinci kez atacakken bacağını tuttum ve çölme takıp yere düşürdüm geriye döndüm öğle molasının bitmesine 10 dk kalmıştı. O ara geldi saçıma asıldı gerizekalı. Cırladım. 'Ama asıl şimdi bittin sen' saçıma asılan bileğini sıktım açıyla çığlık attı ve saçımı bıraktı. "Bu hatayı yapamamalıydın" dedim ve bileğini çevirdim bir ezilme sesi ve Buse nin çığlıkları koridorda yayılıyordu. Yere diz çöken Buse anırırken, "Asıl sen Mehemetten uzak duracaksın"
Lavaboya elimi yüzümüzü ve üstümdeki Buse nin kanını temizlemek için girdim. Ama 20 dakikadır çıkamıyordum ders başlamış olmalıydı. Bir an önce çıkmak istediğimden temizlemekten vaz geçip soran hocalara burnum kanadı yalanını söyleyecektim. Lavabo dan çıktım derse girmek istemiyordum. Sınıfa doğru yürümeye devam ediyordum tam arşivin önünden geçerken kapı açıldı ve biri bileğimden tutup ağzımı kapatıp beni içeri çekti. Çığlık bile atamadım Buse olamadığı kesindi ama kimdi bu. Elimle saçını tuttum Elini ağzımdan çekti.
"Mehmet"
"Nehir" Bana arkamdan sarılmıştı ve çenesini boynumun yanına dayamıştı. "Ne yapıyorsun niye beni buraya çektin" kendimi ondan kurtardım. "Erkeklerle de kavga etmişliğim var kaşınma" ona doğru dönüp gözlerinin içine baktım.
"Beni kıskanıyorsun değil mi doğru söyle" gözlerimi devirdim. "O kıza benden uzak durmasını neden söyledin o zaman, sadece sana emir verdiği için olamaz değil mi?" Gözleri parladı kendimi tutamadım istemeden yaklaştım. Elini yanağıma koydu "yanakların kızarınca çok hoş tatlı oluyorsun" istemsizce söyledi yine gözlerini kaçırdı ama hala eli yanağımdaydı. Ben de elimi yanağına koydum. Uzun olduğu için kolumu kaldırıyordum. 'Ben tam olarak ne yapıyordum acaba' gözlerimin içine baktı. "Rahatlamış olmalısın" gözlerimi belerttim "yanlış anlama o kızı patakladığın için, yani sabah somurtma nedenin vardı birde ben..." sözünü kestim.
"Senin yüzünden"
"Ne yaptım kırdım mı seni nasıl düzeltirim"
"Bana böyle bakma konuşamıyorum sana bakmadan"
"Nasıl bakayım"
"Normal bak işte gözlerin ışıldamasın" 'ne dedim yine ben uff kendime sövüyorum '
"Senin de öyleler ben de sana bakmadan konuşamıyorum" gözlerimi kaçırdım.
"Uff burası sıcak mı oldu ne"hemen de konuyu değiştirdim. "Sen niye sınıfta değilsin"
"Seni bekledim" 'Ayy yine o bakış ölüyorum galiba' gülümsedim.
"Burası da gerçekten sıcak hadi gidelim" 'zaten daracık odaydı aramızda 100 cm anca vardır'
kapının kolunu çevirdim olamaz açılmıyordu ne yapsak kaldık burda 'sadece ikimiz, baş başa, bir girl and boy olaraktan' Ona döndüm. "Kapı açılmıyor"
"Tekar dene"
"Açılmıyor"
"Birde ben deneyim" omzumun üstinden elini uzattı ve kapının kolunu çevirdi. Cidden açamadı.
"Burda kilitli kaldık benim fobim var"
"Şimdi mi söylüyorsun cidden Nehir"
"Sen çektin beni buraya"
"Ne yapayım konuşmuyorsun normalde" aslında doğru söylüyordu hep kaçıyordum.
"Peki artık kaçmayacağım" 'cidden mi'
"Madem artık kaçmıyorsun konu konuyu açar güzelim" bu kelimeyi de söyledi ve tam oldu aferin sana Nehir. Burda kapana kısılmıştım. Korkumu pek hissetmiyordum ama yine de burda onla kalmak istemeden de olsa konuşmak demekti. Off Mehmet çektin beni buralara kaçamıyorum bile.

Kalp Kalbe Karşıdır KADERİN KIRMIZI İPİ Where stories live. Discover now