2.BÖLÜM: BEKLENMEDİK BİR KİŞİ

24 2 0
                                    

Beklemeden etrafta soru soranları susturup tanıdık olan suret e kızgın bir şekilde çantamın nerde olduğunu sordum. Herkes bana tuhafca baktı. 'Lan çantam yok. En değerli varlığım. Bunun için savaş bile çıkartırım' o çanta bana taa Amerikalardan hediye gelmişti tabiki değerliydi.
"Bilmiyorum"
"Ne demek bilmiyorum, şuan benim sıramda oturuyorsun" arkamdan malın biri
"nerden bilsin çocuk yeni geldi" dedi dememeliydi çünkü en sert bakışımı attım. Gözlerimden alev çıkıyordu neredeyse.
"Nerde benim çantam"
"Bilmiyorum diyorum ne bana garezin" herkes bakışlarını üstüme arttı. O an Gizem bana doğru yaklaştı. Kafamı öne eğdim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Birde Ece konusu vardı iyice üstüme üstüme geldi herşey. Tanıdık suret bana dönüp "Nehir" demesi üzerine sesinin kulağımda yankılandığını fark ettim. Gizem iyice yaklaşıp bana baktı.
"Tanışıyor musunuz" Sadece Gizem'e bakmakla yetindim.. Konuyu değiştirdim.
"Çantam yok ortada ya "Gizem beni omuzumdan tutup silkeledi.
"Sen hala ne derdindesin biz sana ne soruyoruz"
"Çantam ne kadar önemli benim için bilmiyor musun" Hala bana bakıyorlardı. Elimi yumruk yapıp sırama vurdum. Sinirlenmiştim. Gözlerine baktım tanıdık olan kişinin. O da sinirli gibiydi ama benim kadar olamaz. Tam ağzımı açıp birşey söyleyecekken bileğimi tutup beni kendine çekti kulağımda eğildi
"Şuradaki kızları görüyormuşsun bize bakıyorlar sen ne yaparsan yap seni parçalayacak gibi bakıyorlar" güldüm
"Cesaret bile edemezler sana kalmamış hem kimin bana ne yapacağı. Sen geçmiste kaldın"
Gözlerimin içine içine baktı ilk defa görüyordum bu bakışları. 'Ne oldu değiştinmi 2 yılda. Ne zaman öğrendin bu bakışları? Hayatımı mahvederken mi?' Surat ifademin değiştiğini görünce diyeceği şeyi söylemekten vazgeçti ve o hatırladığım bakışları vardı yüzünde içimde biraz hüzün biraz mutluluk belirdi değiştiğini düşündüm. Biraz da yanıldım lakin geçmişi de unutmuş değilim ama kendimi de alamıyordum. Etkilenmekten yani.
"Hep öyle bakardın bana" yanlışlıkla dışımdan söylemiştim. 'neyseki alçak söyledim. ' derince baktı bana.
"Nehir" sesi yine kulağımda yankılanıyordu kendimi kaptırmışım ki beni bileğimden tutup çekiştirmesiyle ayılmış oldum. Koridora doğru peşinden sürükledi beni. Koridordaki herkes bize bakıyordu heleki kızlar kıskançlıkla izliyorlardı. Beni dışarı sürükledi gözlerden ırak olduğumuzda durdu. Gözlerimle bileğimi işaret ettim ama nafile gözlerini yüzümden ayırmıyordu. O değil nasıl buna kendimi kaptırmaktayım. Resmen mıknatıs gibi çekiliyorum peşinden ve kötü olan yanı en kuytu köşeye gelmiştik şu an hiçkimse bizi göremezdi ama 'Allah is Watching' içimden geçene tövbeee dedim. Offladım ve yine bileğimi işaret ettim, boğazımı temizledim. "Bileğimi havaya kaldırıp
"Bırakayım mı?" dedi.
"Bi zahmet" kaşlarımı çattım.
"Bırakmam" bu kez kaşlarım dudaklarıma inecekti. "Çirkin oluyorsun" diye ekledi. 'Yani ona neydi benden, niye böyle davranıyor sinirime gidiyor bu hali'. Farkında olmadan gözlerimi devirdim..
" Yaa bıraksana beni"
"Dinle" içtendi sanki ya da ben öyle sanıyorum "Bu bileği ilk kez tutuyorum pişmanım anla lütfen geçmişe dönüp... yani dönsem, dönsek... " bekledi.
"Yani ne demeye çalışıyorsun. Uzak olmamı istediğini sanıyordum çünkü bana öyle demiştin." devam ettim. "Hem niye öyle bakıyorsun, aynı samimi olduğumuzda baktığın gibi...  ki öyle değiliz şimdi. "
"Tutuluştum sanırım... o zamanda öyle baktığımı anlayabilmişsin. Söyleyemedim tutuklu kaldım sana. Sen saklamadın bile. Benden daha çok acı çektin biliyorum kesinlikle. Keşke tekrardan o zamana gitsem ve düzeltsem ve herşeyi sana söyleyebilsem. Biliyorum ve dediklerimi dinlemek istemezsen anlarım." iç çekip tuttuğu bileğimi elini tutarak çektim ama elini bırakmadım. Daha içten ve biraz da umutsuz bir şekilde.
" Nehir... Seni hep sevdim, seviyorum, seveceğim." derin bir nefes alıp. "Şimdi... ya sen hala..." cümlesini tamamlanmasına izin vermeden elimi onun kalbine koydum. Hafifçe dolan gözlerimle gözlerine daha içten bakıp hala tuttuğum elini kalbime koydum.
... Peki ya şimdi ne olacak...
Ve zaman hiçbirşeyi ardında götürmemiş...
...Unutulmamış sırlar, acılar, hatalar... Geçmişi ardımda bırakılır miyim?  Asıl öykü geçmişte değil midir?  Bakmakla görmek bir değil ben bunu bilirim. Acı ve gerçektir...
O zaman geçmişe bakıp onu görmeliyiz. Değil mi?

Kalp Kalbe Karşıdır KADERİN KIRMIZI İPİ Where stories live. Discover now