KÖRDÜĞÜM

BÖLÜM 14

"Birbirlerine acı vermekten başka neye yaramışlardı ki bugüne kadar? "

"'

Kapının sesiyle Muhammed Emin kolidora çıktı ama Asi çoktan gitmişti. Biraz zaman geçtikten sonra karakolda ki arkadaşını arayıp telefon sinyalinden Asi'nin yerini tespit ettirdi. Bir otele yerleşmişti. Her ne kadar gidip onu oradan getirmek istese de bunu yapamazdı. Belki de ikisi ikisi için de doğru olan buydu. Birbirlerine acı vermekten başka neye yaramışlardı ki bugüne kadar?

Güneş doğar doğmaz Asi otelden ayrılıp daha önce Muhammed Emin yüzünden kovulduğu restorana gitti. Can bey kapıdan Asi'nin girdiğini görünce endişeyle yanına gitti.

"Can bey ben olanları öğrendim çok özür dilerim. Ama bakın ben boşanıyorum yani boşanacağım onunla bir ilgim kalmadı artık."

"Bak güzel kardeşim eğer iş için geldiysen ben seni bir daha işe alamam beni de anla."

"Haklısınız." dedi Asi tam çıkıyordu ki Osman mutfaktan resterona girdi. "Asi nasılsın? Seni defalarca aradım gel dedim ama gelmedin hayırdır bir problem mi var?"

"Ben boşanacağım Osman belki yeniden çalışabilirim diye gelmiştim ama Can bey mümkün olmadığını söyledi ki haklı da sonra görüşürüz Osman."

"Bir saniye Asi gitme. Can bey ne zamandan beri kendi kendinize elaman alır kovar oldunuz? Unutuyorsunuz ama buranın yarısı benim." dedi Osman sinirli bir ses tonuyla zaten Asi'yi kovduğu günden belli kızgındı bu adama.

"Fakat Osman sende biliyorsun ki bu kadının kocası beni resmen tehdit etti adam polis üstüne yetmedi birde dövdü."

"Boşanacağım diyor duymuyor musun?" dedi Osman dişlerini sıkarak.

"Bu kadın yüzünden olan olaylarda hiçbir sorumluluk almam ve tek kuruş ödemem." dedi Can bey.

"Osman ben başka yerde iş bulurum lütfen izin ver gideyim." dedi Asi ama Osman onu duymuyor gibiydi. "Tamam tüm sorumluluk bana ait Asi mutfak seni bekliyor başlayabilirsin." dedi Osman tebessüm ederek. İtiraz edecek durumu yoktu Asi'nin. Otelde kalmaya başlamıştı ve bu süreç ne kadar sürer emin olamıyordu. Paraya ihtiyacı vardı.

🪢

Mert her sabah olduğu gibi karakola elinde kahveyle geçip selam verdi. Samet Mert'in geldiğini görünce yerinden kalkıp Mert'in yanında ki sandalyeye oturdu. "Oğlum ne olmuş Muho'ya?" diye sordu aniden.

"Ne olmuş? " dedi Mert anlamaz bakışlarla sabah sabah ne olmuş olabilirdi ki? Kesin Samet yine pireyi deve yapıyordur diye düşünürken Samet konuşmaya başladı.

"Dün bizim Murat'ı arayıp karısının yerini tespit ettirmiş. Hayırdır yengeyle araları mı bozuk?"

Asi'yi aradığına göre Asi evi terk etmiş olmalıydı. Peki onca işkenceye dayanan Asi ne olmuştu da evi terk etmişti? "Sanane abi onların özel hayatı kimseyi ilgilendirmez." deyip kalktı Mert. Muhammed Emin'i defalarca aradı açmayınca Asi'yi aradı. Asi aşçıyla beraber pastayı süslerken telefonu çalmaya başladı. Ellili yaşlarda ki ton ton aşçı kaşlarını çatıp baktı Asi'ye

"Bir daha izin vermem hadi konuş da gel." dedi tebessüm ederek.

"Efendim Mert?"

"Yenge neredesin ne oldu?" dedi Mert telaşla o da biliyordu çünkü Asi memlekete giderse öldürülecekti.