BÖLÜM 10

749 164 121
                                    

"O an önemsediği tek şey aşkıydı karşılık görmediği, kendi kalbinde bile mülteci olan aşkı. "


'''

Bu zamana kadar bir çok şey yaşamışlardı ama Muhammed Emin'in el kaldıracağını hiç düşünmemişti Asi. Babası gibi değildi ki o. Güzel yürekli bir adamdı. O eller can kurtarırdı, can acıtmazdı.  Muhammed Emin'in havadaki eline bakıp bakışlarını dikleştirdi Asi. "Kaldırdığın eli indir Muhammed Emin. Hadi vur vursana..." diye bağırdı gözü dönmüş gibiydi. O elin yanağına temas etmesine asla izin vermezdi. Fakat Muhammed Emin'in ne yaptığının farkına varması gerekiyordu.

Muhammed Emin hayret etmiş bir şekilde bakarken Asi konuşmaya devam etti. "Hadi vursana o eli kaldırmaya gücün varda o tokadı atmaya mı gücün yok? Hadi Muhammed Emin Eroğlu vursana."

Muhammed Emin havada duran eline sanki ne yaptığını yeni idrak etmiş gibi baktı. Öfkeyle bağırıp elini yumruk yapıp duvara vurdu. Hayat kendisini nasıl bir noktaya getirmişti böyle? Nasıl bir adam olmuştu Muhammed Emin? Ya da adamlığını ne zaman kaybetmişti de bir kadına el kaldıracak kadar aciz birisi olmuştu. Sanki kendinde değildi. Karşısında başı dik duran kadına bakmaya yüzü yoktu.

Odadan çıkıp salona geçti. Hâlâ yumruk olan eline utançla baktı çünkü güç onun bileğinde değildi asıl güç Asi'nin yüreğindeydi. Dik duruşu aklından bir türlü çıkmıyordu. Babası için uzak duruyor babası için öfkeyle eziyet ediyordu Asi'ye. Fakat babası sağ olsaydı asla onaylamazdı bir kadına böyle şeyler yapmasını. Ama yoktu işte 'Oğlum yanlış yapıyorsun.' diyecek bir babası yoktu.

🪢

İlayda marketten alışveriş yaptıktan sonra eve girdi. Gülümseyerek mutfağa geçti artık eskisi gibi yalnız değildi. Bir annesi olmuştu hayatının anlamını bulmuştu. Hayat geç olsa da gülümsemişti İlayda'ya. Telefonuna baktığında Asi'nin aradığını farkedince tekrar aradı Asi'yi. "Alo beni aramışşın canım duymadım biraz kötüydüm de." diyerek durumu açıkladı İlayda.

"Sonra konuşalım mı İlayda şu an pek iyi değilim." dedi Asi.

"Tamam ama yapabileceğim bir şey varsa söyle."

"Yok teşekkür ederim canım." deyip telefonu kapattı Asi. Tam o sırada Osman'ın ortağı Can beyin aradığını gördü derin bir nefes alıp açtı telefonu.

"Alo Asi biliyorum bugün izin günün ama çok sıkıştık gelebilir misin?"

"Ben biraz rahatsızım ama iyi olursam gelirim."

"Tamam o zaman görüşürüz."

Asi biraz düşünüp gitmeye karar verdi evde tek başına oturmak daha fazla canını yakmaktan başka bir işe yaramayacaktı. Dolaptan ilk bulduğu yeşil elbiseyi üzerine geçirip bordo çantasını taktı. Hazır olduğunda odasından çıkıp hızlı adımlarla dış kapıya doğru ilerledi Muhammed Emin'le karşılaşmak istemiyordu. Ama tam kapıdan çıkacaktı ki Muhammed Emin karşısına dikildi. "Nereye gidiyorsun?" diye sordu belli ki yaptığı şey için pişman olmuştu çünkü bakışlarını yerden kaldıramıyordu. "Sanane." dedi Asi, Muhammed Emin'in aksine başı dikti.

"Bak ben bugün..."

"Çekil önümden seni dinlemek istemiyorum." diyerek Muhammed Emin'in sözünü kesti Asi.

KÖRDÜĞÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin