Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
@kim_jennie1: Love❤️@tae_hyung1
28790 beğenme 28770 yorum
@tae.jeni: Bayılıyorum sizee💚 @jen.may.lov:Seni bir gün görmek istiyorummm❤️ @taenin_nefreti: Bu çocukla çıkman mide bulandırıcı aptal sürtük. @tae_hyung1: @taenin_nefreti Çok boş yapıyorsun aslan parçası yapma. @yoongi_min: @taenin_nefreti Senin de bu denli aptal olman mide bulandırıcı ama yapacak bir şey yok aq salağı. 28765 yorum daha ... İkisinin arasındaki bu güzel ilişkiye bayılıyordum. Bu gönderiyi benimle konuşmadan önce atmıştı sanırım. Telefonu yan tarafıma bıraktım. Kollarımı iki yanıma açarak boş boş tavanı izlemeye başladım. Çok saçma ve korkunç şeyler oluyordu farkındaydım ama ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Böyle düşüncelere dalmışken kapımın tıklatılmasıyla irkildim. -Lisa gelebilir miyim? (Jennie) 'Gel' diye seslendikten sonra Jennie içeri girerek kapıyı kapattı. Geldiği zaman bende yattığım yerden doğrularak yatağa oturdum. -İyi misin diye bakmaya geldim kuzum nasılsın? (Jennie) -Her zaman ki gibiyim. İyiyim diyemem bok gibiyim. (Lisa) Dedikten sonra Jennie yanıma oturup bana sarılmıştı. -Anlattıklarım sana korkunç gelmiyor mu? (Lisa) -Geliyor tabi ki hatta bunu daha önce niye anlatmadın diye kızgınım sana ama önemli olan bu değil şuan. Yarın o eve birlikte gidelim ve bakalım tamam mı? (Jennie) -Ama- -İtiraz istemiyorum. Birlikte gideceğiz. (Jennie) İnadını bildiğim için daha fazla diretmeden onaylayarak gülümsedim. Anlatmam iyi olmuştu bir yandan ama diğer yandan ise onları da tehlikeye atmıştım ve bu çok kötü hissettiriyordu. Uzun bir sessizlikten sonra sessizliği bozmuştum. -Jisoo unni ne yapıyor? (Lisa) -Ah acıkmış aşağıda bir şeyler hazırlıyor. (Jennie) -Bu saatte mi diye soracağım ama bende acıktım. (Lisa) diyip güldükten sonra o da gülmüştü. -E hadi o zaman inelim aşağı yardım edelim ona. (Jennie) Onayladıktan sonra beraber aşağı doğru indik. Jennie bana söylemiyor olabilirdi ama bu konu onu da çok korkutmuşa benziyordu hatta endişe ediyordu. Gerçi böyle bir konudan korkmayan olur muydu şüpheliydim. Aşağı indiğimiz de Jisoo yemek yapmaya koyulmuş bizi farketmemişti. -Miss kokular bizi buraya çekti madam. (Jennie) -Ah gelin kızlar birlikte yiyelim. (Jisoo) Hep beraber bir şeyler hazırlayıp masayı kurduktan sonra oturduk. -Rose nerede? (Lisa) -Valla onu bilen yok hiçbir şey demedi. (Jisoo) Tam gülüşürken kapının açılmasıyla dikkatimiz o yöne çevrildi. Rose gelir gelmez yanımıza uçmuş heyecanla bir şeyler anlatmayı bekliyordu. -KIZLAARR KIZLAARR! (Rose) -İyi insan lafın üstüne gelirmiş aha geldi bizim kayıp kız. (Jennie) -Ay geldim işte bakın size ne anlatcam. (Rose) Merakla onun diyeceklerini beklerken kendini biraz daha bize yakınlaştırıp durdu. -Seneye söylersin herhalde. (Lisa) -Tamam söylüyorum ay şey yani... Jimin ile sevgiliyizz! (Rose) -NEEE NE ZAMANDIR!? (Jisoo) -Omo! Sen ciddi misin? (Jennie) -Ah... Şey... Az önce beraberdik. Sizden sonra onunla buluştum ve sahilde oturuyorduk bir anda bana dönüp bu boynumdaki kolyeyi verdi. Ne olduğunu anlamaya çalışırken hemen lafa girdi. 'Rose, nasıl söylesem bilmiyorum ama ben senden çok hoşlanıyorum. Benimle birlikte olmaya ne dersin?' diyince ağzım bir karış açık kalmıştı çünkü bende ondan hoşlanıyordum. Ceketinin içinden bir gül çıkarıp bana uzattığı zaman bende cevabımı vermiştim. Kabul ettim. -Ah biliyordum aranızda bir şeyler olacağını işte. Hayırlı olsun kuzum benim. (Lisa) -Ah sağolun kızlar teşekkür ederim. (Rose) -Aranızda ki tek sap benim sanırım ah ne güzel. (Lisa) Diye dalga geçerek güldüğüm de hepsi kahkaha atmıştı. Yemekleri yedikten sonra ortalığı topladık ve yatmak için odalara dağıldık. Odaya geçtikten beş dakika sonra Jennie yanıma gelmişti. -Birlikte kalalım mı?(Jennie) Kabul ettikten sonra gelip yanıma yattı. Anlattıklarımdan sonra beni yalnız bırakmak istemediği belliydi. Ona sarıldıktan kısa bir süre sonra uykuya dalmıştım. "Gözlerimi açtığım da Jennie yanımda yoktu. Aşağı indiğini düşünüp banyoya geçtim. Kafamı kaldırdığım da lavoba aynasının üstünde kırmızı boyayla 'kimseye dememeliydin... ' yazıyordu. İyice baktığım zaman bunun bir boya değil kan olduğunu farkettim. Tam o sırada burnuma kırmızı bir şeyin damlaması ile korkarak kafamı yukarı kaldırdım. Tavana yönelen bakışlarımdan sonra evi bile yıkabilecek bir çığlık atmıştım. Ağzımı elimle kapatıp tavana bakmaya devam ettim. Ne yapacağımı bilmiyordum Jennie tavanda asılı ve her tarafı kan içindeydi. Tam o sırada bir elin bana dokunmasıyla ikinci bir çığlığımı attım. " -Lisa uyan Lisa Lisaaa! (Jennie) Gözlerimi açtığım da Jennie karşımda durmuş beni uyandırmaya çalışıyordu. Onu görür görmez sımsıkı sarılıp ağlamaya başladım. -Kızım dur öldüreceksin beni. (Jennie) Konuşmasına rağmen onu bırakmamış hala sarılıyordum. Geri çekilip ona baktığım da tekrar şiddetli bir ağlama yüklenmişti. Kendime geldiğim zaman kötü bir kabus gördüğümü söylemiştim. Ama Jennie buna inanmayarak ne gördüğümü zorla anlattırmıştı. Anlattıktan sonra o bile korkudan titremeye başlamıştı ama bana çaktırmamaya çalışıyordu. -Korkuyorum Jennie cidden korkuyorum. Size de bu yüzden söyleyememiştim. Ben artık dayanamıyorum. (Lisa) -Gel buraya ben her zaman yanındayım. (Jennie) diyerek bana sımsıkı sarılmıştı. Bu kabuslarım gittikçe çok gerçekçi olmaya başlamıştı. Ne oluyordu anlamıyordum. Sanki az önce kabus değil de gerçekten olayı yaşamış gibiydim. Artık iyice korkmaya başlamıştım kalbim deli gibi atıyordu. -Hadi okul için hazırlan çıkışta dediğim gibi o eve birlikte gidip bakıyoruz. (Jennie) onayladıktan sonra Jennie yataktan kalkıp kapıya doğru gitmişti. -Jennie? (Lisa) -Hı? (Jennie) -İyi ki varsın. (Lisa) -
Sende iyi ki varsın kuzum. (Jennie) dedikten sonra gülümseyerek odadan çıkmıştı. Odada tekrar yalnız kalmıştım ama geç kalmamak için üstümü giyinmem gerekiyordu. Bugün beni hangi lanetler bekliyordu en ufak bir fikrim yoktu...