20. BÖLÜM

2.9K 101 17
                                    


1 saat daha Areli aradıktan sonra bulamayınca vazgeçip hastaneye gittim. Hastanede bir kaç saat işimi hallettikten sonra abim hastaneye gelmediği için evine gitmeye karar verdim. Hastaneden çıkıp arabaya bindim ve abimin evinin yolunu tuttum. Evin önüne geldiğimde Arel'in arabasının burada olduğunu fark ettim. Arabayı parkedip eve yaklaştığımda kapının açık ve bağırma sesleri geliyordu.

Kapıya iyice yaklaşıp neden kavga ettiklerini dinlemeye çalıştım. Arel

"Bunu ona söylemeniz gerekiyor." Diye bağırıyordu. Abimse

"Duyduktan sonra nasıl yıkılacağını biliyorsun. Söyleyemem!" Dedi. Ben hayla ne konuştuklarını anlamaya çalışırken abim tekrardan konuştu.

"O benim gerçek kardeşim bunu aklına soksan iyi olur evlatlık olması umrumda değil!" Diye bağırdı. Duyduklarım doğru muydu? Ben evlatlık mıydım? Ailemle güzel günlerimiz gözümün önünde canlanmıştı. Ben donmuş bir şekilde dururken Arel konuştu.

"Bunu herkes bilirken onun bilmemesi ona yalan söylemeniz büyük hata. Onu daha çok üzeceksiniz ve ben buna izin vermem!"diye gürledi. O sırada dengemi kaybedip kapıya çarptım ve kapı açıldı. Abim ve Arel suratıma şaşkın bir şekilde bakıyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Göz yaşlarımı geri itmeye çalışırken abim bana doğru bir adım attı. Gelmesini istemediğimi belli ederek bir adım geriledim. Arel'in sesini duyduğumda ona doğru döndüm.

"Güzelim sakin ol tamam mı?" Diyordu. Herhalde sinir krizi geçirmemden korkuyordu. Aslında bende korkuyordum kendime zarar vermekten. Yavaş yavaş geri adım attım ve arabaya doğru ağlayarak koşmaya başladım. Arkamdan abimin ve Arel'in adımı bağırdıklarını duyabiliyordum. Arabaya hızlıca binip gaza bastım. Arkaya baktığımda Arel'in arabaya bindiğini gördüm.

Bana yetişmemesi için daha da hızlanmıştım. Ağlamaktan önümü tam olarak görmüyordum. Hayatımda en güvendiğim insanların bana yalan söylemesini kaldıramıyordum. Telefonum durmaksızın çalıyordu ve beni daha çok sinirlendiriyordu. Şuan her şeyin susmasını istiyordum. Delirmek üzereydim kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Telefonu susturmak için alıcağımda yetişememiştim. O sinirle ilerde duran büyük ağaç dikkatimi çekti. Aklımdan geçen tek şey sessiz bir ortamdı. Direksiyonu kırıp ağaca doğru yöneldim ve gözlerimi kapattım. Ani bir sarsılmadan sonra yavaşça karanlığa doğru gömüldüm.

~AREL~

Koşarak arabaya bindiğinde bende hemen arabaya binip gaza bastım. Çok hızlı gidiyordu ve ben ona bir şey olacak diye ödüm kopuyordu. Telefonu alıp onu aramaya başladım. Ama ben aradıkça daha da hızlanıyordu. Tam aramayı kesecekken yönünü bir anda sağ tarafta duran büyük ağaca yönlendirdi. İşte o an kalbime bir ağrı girmişti. O kadar süratle ağaca çarpmıştı ki....

Arabadan hızla inip ona doğru koştum. Yanına vardığımda ölmek istemiştim. Her yeri kandı. Baygın bir şekilde yatıyordu. Hemen ambulansı arayıp gelmesini söyledim. Kapıyı açmaya çalıştığımda çok fena sıkıştığını gördüm. Kapıyı ne kadar açmaya çalışsam da açılmamıştı. Meleğimi o halde görürken canım acıyordu. Yirmi dakika sonra ambulans gelmişti kapıyı zorla açmıştık ama ayağı sıkışmıştı. Vaktimiz yoktu çünkü çok fazla kan kaybetmişti zaten. Yarım saat sonra arabadan çıkarmıştık. Ambulansa bindirip hızla hastaneye gittik.

Hastaneye vardığımızda Asena'nın elini tutuyordum. Koşarak içeri girdik. Bir odanın önüne geldiğimizde bir kaç insan bana içeri giremeyeceğimi söyleyince deliye dönmüştüm. Etrafımda ne varsa yıkıp döküyordum. Benim sevdiğim kadın içerde can çekişiyordu. Adımın seslendiğini duyunca kafamı kaldırıp baktım ve Deniz piçini gördüm.

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin