TELL ME THE TRUTH

24-Göründüğü gibi değil,ona sor!

''Neredesin? Oraya geleyim ve okula birlikte gideriz?'' dedi Darren umutla ve telefonun diğer ucundaki sesten bir yanıt bekledi.

''İyi deneme Darren! Ama boşuna uğraşma, nerede kaldığımı sana söylemeyeceğim!''

''Beni süründürmek hoşuna gidiyor değil mi?''

''Hayır! Hiç hoşuma gitmiyor ama sana söyledim! Mia ve Will evden ayrılmadan bir daha oraya adımımı atmayacağım!''

''Will'i evden nasıl yollamamı bekliyorsun? O senin sevgilin!''

''Will ile bugün konuşacağım. Ayrıca, Mia'nın aksine o beni her dakika sevgilim diye çağırmıyor! Her şeyin farkında ve aynı zamanda benden bir şeyler de saklıyor! Neler çevirdiğini öğreneceğim ve onunla işim bitecek ama sana kolay gelsin! Mia gibi bir ruh hastasından kurtulmak hiç de kolay olmayacak!''

Darren, sinirle suratını buruştururken Chris alayla devam etti:

''Hangi manyak onu sevmeyen bir adam için intihara teşebbüs eder ki? Hangi kadın bunu yapar?''

''Zor günler geçiriyor Chris! Anlamaya çalış, lütfen!''

Kumral adamın, telefondan ona ulaşan bıkkın nefesleri sonucunda Darren kendini tokatlamak istedi. Lanet olsun! Ne diye Mia'yı savunuyordu ki şimdi?

''Ondan vazgeçemiyorsun!''

''SAÇMALIYORSUN!'' diye haykırdı. Chris'in pes etmiş ses tonu sinirlerini bozuyordu.

''Bilmiyorum Darren! Sana tekrar söylüyorum! Dün anlattıklarınız hiç hoşuma gitmedi! Ben aşık bir kadın değil, kafayı yemiş bir psikopat gördüm! Seni takıntı haline getirmiş!''

''O iyi bir kız! Tanrı aşkına kaç senedir onunla birlikte yaşıyoruz! Bu zamana kadar en ufak bir yanlışını gördün mü?''

''Dalga geçiyorsun değil mi?'' diye kahkaha attı Chris. Hatta o kadar yüksek sesle kahkaha atmıştı ki Darren telefonu kulağından uzaklaştırmak zorunda kalmıştı.

''Sana yapılan şakayı hatırlıyor musun?'' dedi telefonun diğer ucundaki buz gibi ses.

''Bunun şu anda konuştuğumuz konuyla ne alakası var?''

''Ona sor Darren! Canı yanınca ne kadar acımasız olabileceğini ona sor! O geceki davranışının beni ne kadar yaraladığını sor! Bunu gören o sürtüğün beni nasıl gaza getirdiğini de sor! YA DA SORMA BEKLE VE SANA GÖSTERSİN!''

Kulağına gelen sinir bozucu sinyal sesi telefonun kapandığını kanıtlarken Darren dişlerini sıktı ve telefonu yatağa fırlatıp pencereye yaklaştı. Camı açıp soğuk New York havasını içine çekerken bugünün hiç de güzel başlamadığını biliyordu.

Dün Chris'e her şeyi anlatmış, Mia uyumak istediğini söyleyip onları odadan kovunca da Will ile birlikte genç kadının geçirdiği kazadan bahsetmişlerdi.

Olayı gören birçok öğrenci Mia'nın kendini arabanın önüne attığını söylese de bazıları onun yüksek sesle ağladığını ve önüne bakmadığını söylüyordu. Darren kime inanacağını şaşırmıştı.

Chris'in net ve taviz vermeyen tavırları da onu çok zorluyordu. Genç adam Mia'nın hemen evden gitmesi gerektiğini söylemiş ve daha sonra da baş başa kaldıklarında ona Will ile konuşacağını kesin bir dille belirtmişti.

Will'in sorun çıkarmayacağı konusunda emindi ama Mia'nın çıldıracağını düşünüyordu. O buna inanmak istemiyordu. Genç kadın şu anda hastaydı. Biraz daha kendini toparladığında onunla konuşacaktı ama daha öncesinde Chris'i sakinleştirmeliydi.