52.Bölüm

51 8 34
                                    

Arkamdan gelen sesi tanımamak mümkün değildi. Arkamı döndüğümde Sarp ve arkasına tüneyen Lale'yle karşılaştım.

Lale'ye hitaben; "Sen yine ne yüzle geldin buraya." Demiştim.

Lale Sarp'ın koluna biraz daha sarılmış Sarp'ı dürtüyordu.

"Görüyor musun aşkım bak bana nasıl davranıyor!?" Kollarımı birbirine bağlayıp rüküş ikiliye alayla bakmaya başladım.

"Alev, Lale'yi evden dışarı atmışsın."

"Evet."

"Neden?"

"Neden mi? Evimde yüzsüzlere yer yok." Sarp bir müddet sustu. Lale onu arkadan itekleyince gözlerime baktı.

"O zaman bende yokum bundan sonra."

"Sen bilirsin Sarp." Sarp şaşkınca yüzüme bakakaldı. Beklediği tepki bu değildi anlaşılan. Yüzüme fırlatılan kolye ile sinirlerim tavana ulaşırken yüzüme çarpıp yere düşen kolyeye baktım.

Sarp'ın bana aldığı kolye.

"O halde kolyeni de al. Hadi aşkım gidelim." Lale bir adım atsa da Sarp olduğu yerde durmuş gözlerimin içine bakıyor aksine bir cevap arıyordu. Lale'yi ittirip bana doğru gelmeye başladı. Tam önüme geldiğinde yere eğildi ve kolyeyi aldı. Elimi kavrayıp avucuma koyduktan sonra avucumu yumruk şeklinde yapıp bıraktı.

"Demek öyle." Lale'yi de alıp gittiğinde yumruk yaptığı elimi açtım. Kolye ve küçük bir not kağıdı vardı.

"Akşam 7.00'de bu kolyeye sahip olduğun yere gel." Kolye ve not kağıdını cebime koyup koltuğa oturdum.

Gitmeli miydim?

"Evet sen en son Ömer'i anlatıyordun." Seda merakla yüzüme bakarken gözlerimi devirdim.

"Eğlenceli biriydi Seda. Eğlenceli biri." Seda kollarını birbirine dolayıp geriye yaslandı.

Herkes gittikten sonra;

"Nehir." İzlediği televizyondan başını kaldırmadan birkaç mırıltı çıkardı.

"Nehir!"

"Efendim abla?" Nehir'in yüzüne bakarken Nehir bir cevap bekliyordu.

"Abla, hadi söyle." Elindeki kağıdı eline verdim ve beklemeye başladım. "Bu ne?"

"Sarp." Nehir yüzünde bir gülümseme ile yaklaştı.

"Dur tahmin edeyim. Gidip gitmeyeceğine karar veremedin, bana soruyorsun ki benim cevabım hazır git." Nehir ben daha ağzımı açmadan bir ton konuşmuştu.

"Yanlış olmaz mı?"

"Niye yanlış olsun?"

"Ne biliyim, sonuçta nişanlısı var." Nehir üfleyerek ayağa kalktı ve kolumdan tutup beni de kaldırdı.

"Bir şey olmaz ablacım. Hazırlan ve git!" Nehir beni odaya doğru ittirdi ve koltuğa oturup televizyona döndü.

Peki madem, gidelim.

~Yazardan~

Alev sahilin önünde duran taksi ile ücreti ödeyip taksiden indi. Sahilin kenarına kadar yürüdü ve etrafına bakındı fakat Sarp'ı göremedi. İlerde gördüğü kulübeye ilerledi. Kapısını tıklattığı anda kapı kendi kendine açılınca içeri girdi.

"Sarp?"

Gece lambasının cılız ışığı odayı varla yok arası aydınlatırken ensesinden aşağıya doğru bir nefesin değmesiyle irkilsede hareket etmedi. Varlığını arkasında hissediyor ama tepki vermemekte ısrar ediyordu.

"Sessizsin." Omzuna değen dudakları kavisli şekilde kıvrılmıştı ya da öyle sanmıştı.

"Her zamanki halim olduğunu düşünüyorum." Koluna dolanan ellere mani olmamıştı. Sarp ellerini çekmeden dolandı ve karşısına geçti. Tam karşısında dip dipe duruyorlar, nefeslerinin birbirine çarpıp havaya karışmasına engel olmuyorlardı. Ne o bir adım geri çekildi, ne de o...

Sıcak alttan alttan vurduğunda bir adım geri çekilme isteğine boyun eğmeden gözlerini gözlerine dikmişti.

"Aksine bence sen sessizsin." Sesi tıpkı dışarının isyan eden havası kadar soğuk ve cızırtılıydı.

"Benden uzaklaşmana neden olan şey ne?" Sesinde saf bir merak, aynı zamanda da keskin bir endişe vardı. Duyacaklarından korkuyormuş gibiydi. Ürperti gelen bedeni titredi ve ellerini kollarına sardı. Bir adım geri çekilmişti artık. Derin bir nefes eşliğinde bakışlarını geri gözlerine dikti. Yoğun bakan gözlerine karşın boş bakıyordu gözleri.

"Nedenleri ortada değil mi?" Tek kaşı anında kalkıp inmiş ve çatılmıştı. "Ortada mı?" İkinci bir derin nefes eşliğinde bakışlarını gözlerinden çekip sönmek üzere olan ışığa çevirdi.

"En basit açıklama ikimizinde geç kaldığı olur." Ucu açık bir cevaptı. Sonu her şekilde doldurulabilirdi. Beynin mantığını kapsamı içine aldığı kadar yorum yapılabilirdi. Net bir şey denmediği sürece...

Sustu, o da sustu. Bir süre dışarıdan gelen sessizliği dinlediler.

"Alev." Alev parmaklarını Sarp'ın dudakları üzerine bastırdı. Onlar için bir umut yoktu. 

"Bence bu gece burada bitsin ve git. Nişanlın merak eder." Sarp öfke ile köşedeki sandalyeyi devirdi.

"Nişanlım merak eder öyle mi!? Eğer sen gitmeseydin şimdi bu halde olmazdık biz. Belki de o yüzük senin parmağında olurdu!" Alev duyduklarının şoku ile kaskatı kesilirken Sarp'ın dediklerini algılamaya çalıştı.

"Suçlu ben mi oldum yani? Sen hızlı davransaydın o zaman!" Konu birden bambaşka bir yöne çekilmişti. İkili kızgın gözlerle birbirilerine bakıyor, birbirlerini suçluyorlardı. Bedenleri arasında mesafe yok denecek kadar azdı ve tüm bunları izleyen biri olduğundan habersizdiler.

"Hem sende yokluğuma hemen alışmışsın, nişanlanabildiğine göre." Alev araya mesafe koydu ve Sarp'tan gelecek cevabı bekledi.

Sarp Alev'in açtığı boşluğu doldurup daha da dibine girdi Alev'in.

"Ben her boşlukta her nefes alışımda seni düşündüm. Herkeste senden bir parça aradım. Ben bitmiştim ya, yarı ölüydüm. Ben bitmiş bir durumda iken çöken bu binayı o kız geri ayağa kaldırdı. Anlıyor musun?" Lale duydukları ile sevinse mi üzülse mi bilemez bir biçimde izlemeye devam etti. Alev ise sustu ve Sarp'ın gözlerinin içine baktı.

"Sen o kızı seviyor musun?" Lale daha da dikkat kesildi. Sarp Alev'e inat 'evet' dedi. Alev bunun kendisine inat dendiğini anlamıştı ama Lale bunu anlamadığı için sevinçli olduğu yeri terk edip evinin yolunu tuttu.

"Ben senin gözlerinden, hareketlerinden konuşmadan anlarım Sarp. Sevmiyorsun." Sarp ellerini Alev'in beline yerleştirdi ve Alev'i kendine çekti.

"Senin kadar sevmiyorum." Dip dibe durmaları yanlış anlaşılmaya müsait iken loş ışık ikilinin aklını başından almıştı. Sadece oldukları ortamı düşünüyorlardı. 

Sarp Alev'e yaklaştı, yaklaştı, biraz daha yaklaştı tam dudakları dudaklarına değecekken kendine gelen Alev Sarp'ı hızla itti.

"Görüşürüz Sarp." Hızla kulübeden çıkıp çevirdiği taksi ile gözden kayboldu.

____________________
Az kalsın Lale aldatılıyordu 😶Alev geri çekilmekle iyi etti gibi😄


Düzenlenen bölümlerim de bitti.😞



Allah'a emanet olun☘️

Tesadüf mü, Kader mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin