8.Bölüm

257 35 64
                                    

Hâlâ buradayız. O adam orada olmasa belki hiç haberimiz olmayacaktı bile.

Aa ben nerede olduğumuzu söylemedim değil mi? Söylemeliyim o zaman. Hastanede!

Şuan da hâlâ Beyza'ya ne olduğunu bilmiyorum. Odanın önünde doktorun çıkmasını bekliyorum. Telefonda konuştuğum adam da polislere ifade vermek için polislerle bir yere gitti.

Doktor dışarı çıkmıştı. "Doktor Bey ne olmuş Beyza'ya?"

Doktor Bey hemşirelere bir şey söyleyip bana döndü. "Merak etmeyin Beyza hanım gayet iyi sadece sanırım sabahtan beri hiçbir şey yememiş o yüzden bayılmış."

İçim rahatlamıştı. Doktor gittikten sonra odaya girdim. Beyza yatakta oturur vaziyette idi, kolunda da serum takılıydı. "Sen beni azarlamadan ben hemen söylesem iyi olur. Gerçekten fırsatım olmadı. İşte kendimi kötü hissettiğimde de seni aradım ama işte konuşamadan!" Eğdiği başını çenesinden tutup kaldırdım. "İyi ki arayabilmişsin! Her neyse, hem sen neredeydin?"

İçimden bir his pekte hoşuma gitmeyecek bir şey yapmış gibi geliyordu. Evet, yine yanılmadım.

"Imm, söylemesen daha iyi olur. Pek seveceğini sanmıyorum!" Tek kaşımı kaldırmaya çalıştım sadece çalıştım nasıl yapıyorlar anlamıyorum.

Herneyse! İşte Beyza'nın ne demek istediğimi anladığını biliyorum ki zaten konuşmaya devam etti.

"Tamam, peki. Anlatıyorum." Nefes aldı ve devam etti. "Şimdi ben işten çıktım, yemek yemeye gidecektim. Sonra kapıda biriyle karşılaştık işte onunlaydım."

Dediklerini kafamda oturtmaya çalışırken, "Kiminle karşılaştın?" Dedim.

Asıl söylemek istemediği de oydu zaten. "Söyleyeceğim ama kızma..." Bu kız beni bir gün öldürecek.

"Kızım niye kızayım ya söylesene?" Söylediği şeyle onu keseceğim ya da boğacağım sanki. "Peki. Kapıda Berk Bey'le karşılaştım."

Bu muydu yani? Bir dakika o kim dedi?

"Ah, Beyza beni dinlememekte ısrarcısın galiba. Ayrıca kızacak felan değilim yani, senin özgür düşüncen ben sadece seni uyardım. Çünkü Berk Bey'e güvenmiyorum!" Beyza dediklerime şaşırmış olmalı ki yüzüme şaşkınca bakıyordu. "Ne?! Niye öyle bakıyorsun?"

Beyza yarım metre açtığı ağzını kapatıp konuşmuştu sonunda. "Sen iyi misin? Kafana taş falan düşmedi değil mi?"

Gözlerimi devirmekle yetindim tam ben konuşacakken içeriye hemşire girdi. "Serumunuz bitti, serumu çıkartalım çıkabilirsiniz!" Hemşirenin dediği üzerine bende Beyza'ya dönüp, "Bende çıkış işlemlerini yapayım geliyorum."

Odadan çıkıp çıkış işlemleri için gittiğim yerde gördüğüm kişiyle şok olmuştum. Bunun ne işi vardı burada? O elinde ki, Beyza'nın telefonun onda ne işi var acaba?!

Hemen yanına gittim. "Sizin burada ne işiniz var? Ayrıca ver o telefonu!"

Bu adama bir türlü güvenemiyordum. Telefonu hemen elinden aldım ve odaya yöneldim. Aptal kafam! Çıkış işlemleri için gelmiştim yapmadan geri dönüyorum.

Tekrar Berk Bey'in olduğu yere gittim. Aptal herif bir de gülüyor. Off ya. Onu takmamaya çalışarak oturan kadına, "Beyza Kurucu'nun..." Ben devamını getiremeden Berk Bey lafa girdi.

"Ben hallettim. Bir şey değil!"

Elindeki kağıtları hava da sallarken bir yandan da gülüyordu. Bunun nasıl haberi olmuştu ya burada olduğumuzdan.

"Sen bizim burda olduğumuzu nerden öğrendin?" Telefonu bulan adamdan tabi ki. Ah Alev ah!

Neden almadın telefonu adamdan.

"Ben Beyza'yı aramıştım ama bu adam açtı ve her şeyi anlattı. Telefonu da o verdi bana!"

Berk Bey'in elinden kağıtları hızla alıp odaya gittim.

Ah, çok güzel Beyza oda da yok! Nereye gitti ki şimdi bu kız!? Off Beyza ya. Ben seni ne yapayım şimdi? İki dakika bekleyemedin şu oda da... Peki, ben niye hâlâ odadayım. Off ya, kafamı kaldı sanki. Bende dışarı çıkayım bari umarım dışarıdasındır.

Beyza... seni bulduğumda elimden çekeceğin var.

_______________________
Hey merhaba... multideki Alev ve Sarp'ı sevmişsinizdir umarım....
sizi çok çok seviyorum, 😘😘
Vote vermeden geçmeyin lütfen!
(🤣🤣 sanki çok okuyucum var da vote istiyorum😂😂)

Tesadüf mü, Kader mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin