Dream

2.8K 115 66
                                    

Five beni odasına çağırmıştı ancak ayakta bir sağa bir sola gidip duruyor, bense sadece onu izliyordum.

"Five neyin var? Artık söyleyecek misin?" (ben)

"bak Morgan ben bir plan yaptım. Buradan gideceğim. Yani zamanda yolculuk yapacağım. Baksana artık güçlerim kullanabiliyorum. Sırf o bu-bunak adam yüzünden sadece kısıtlı kullanabiliyorum. Ama ona göstereceğim. Ne kadar iyi olduğumu göstereceğim." (Five)

"Ama... Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun. Ya zamanda sıkışıp kalırsan. Baksana ben güçlerimi henüz çok iyi kullanamıyorum seni kurtarmaya kim gelecek... Hem biliyorsun zaman işi çok sıkıntılıdır"(ben)

"bunu yapabilirim..."

Dedi ve sinirli bir halde yanıma oturdu.

"sadece... Sadece anlaşabildiğim tek kişiyi kaybetmek istemiyorum..."
Dedim ağlamamak için ellerimle oynarken.

"merak etme döneceğim" dedi ve bana bakıp güç verici bir gülümseme takındı.

Biz tam öyle otururken Diego içeri daldı ve "hey inekler kahvaltıya" dedi.

Five cevap vermeden kapıda dikilen Diego'nun yanından geçti ve gitti.

"yine nesi var bunun?" (Diego)

"Her zamanki Five işte." Dedim ve ben de Diego'nun yanından geçip kahvaltıya indim.

Annemiz bir bir kalan şeyleri de masaya getiriyordu. En son herkesin bardaklarına portakal sularını koyuyordu. Şimdi sıra bana gelmişti "teşekkürler anne" diyip gülümsedim. Annem de o sıcak gülümsemesini yansıttı ve saçlarımı okşadı.  Biraz sonra babam da masaya geldi ve her zamanki sakin ve sessiz kahvaltımızı yapmaya başladık.

Ta kii Five bu sessizliği masaya sapladığı bıçakla bozana kadar.

"artık bu kurallardan bıktım. Ve bak gücümü kullanabiliyorum. Zamanda yolculuk yapmaya hazırım" dedi sertçe.

Babam sakinliğini bozmadan "Five derhal yerine geri otur" dedi ama Five inat etmişti önce babamın yanına daha sonra tekrar benim yanıma geldi.

En sonunda babamın sinirleri iyice artmıştı ve adeta bir aslan gibi kükredi "Five hemen yerine otur dedim!" dedi.

Five bunların hiçbirini umursamadı ve neredeyse saniyeler kadar kısa sayılabilecek bir sürede ışınlandı.

Arkasından sadece bağırmakla yetinmiştim ama o hiçbir yerde yoktu.

Üzüntüyle yere çöktüm. Allison yanıma gelip dizlerinin üzerine oturdu.

Babam ise şimdi masadan kalkmış gidiyordu.

Hızlıca kapıyı kapadım ve oturduğum yerden arkaya doğru kafamı çevirerek
"onu geri getir!" dedim.

Bu dediğim babamın zerre umrunde değildi. Hala dik başlı bir şekilde duruyordu.
"bu onun seçimiydi" dedi.

"bunu onun seçmesine sen zorladın. Sırf sen ona inanmadığın için kendini kanıtlamaya çalıştı ve senin sıkı kurallarından kurtulmak istedi. Eğer bunlar olmasaydı Five şu an hala burada olurdu" dedim.

Babam ise sadece "yeter!" demekle yetindi.

Ve kapadığım kapıyı açıp gitti.

Üzüntüyle, dik duran omuzlarımı indirdim.

Yıllardır en iyi anlaşabildiğim kişi Five'tı. Onu diğerlerinden daha çok seviyordum.
***

Bu arada kendimi tanıtmayı unuttum. Adım Ashley Morgan. Ben de o 43 çocuktan biriyim... Tabii Umbrella Academy'de eğitim görenlerinden...

Benim özel gücüm - henüz tam kullanamasam da- kafamda canlandırdığım şeylerin gerçek olması.

Yani mesela elimde bir fincan kahve olmasını düşünürsem ve düşünürken yumruk yaptığım elimi açarsam kahve elimde olabilir.

Aslında bu şekilde ışınlanabileceğimi bile söylüyor babam. Ama henüz tam anlamıyla ışınlanamıyorum...
***
Saat neredeyse sabah 4 olmuştu ben hala uyumamış, Five'ın dönmesini bekliyordum.

Biraz sonra karanlık odayı, açılan ışık aydınlattı.

Işıktan dolayı acıyan gözlerimi kısarak kapıya doğru döndüm.

Gelen Vanya idi.

Yavaş adımlarla yanıma doğru geldi ve "o dönecek" dedi.

"ya dönemezse ya zamanda sıkışıp kalırsa" dedim

"o zaman onu kurtarırız" (Vanya)

"ama... Ama nasıl yapacağız. Bu kısıtlamalarla nasıl yapacağız" (ben)

"bilmiyorum ama Five geri dönecek buna inanıyorum"

Dedi Vanya ve yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledi.

Kısa saçımdan önüme düşmüş saç tutamlarını kulağımın arkasına götürdüm ve ayağa kalkıp Vanya'nın yanına gidip kolunu tuttum.

"bana... Bana yardım edebilir misin?" dedim

Vanya şaşkınca yüzüme baktı ve daha sonra "Five?" dedi.

Kafamı onaylar anlamda salladım.

Selamlaaağr. Tam Peter Parker fanfic kitabını yazarken gaza gelip bir diğer fanfic kitabım olacak Umbrella Academy fanfic kitabımı yazmaya karar verdim umarım beğenirsiniiiiiz.

Bu arada bölüm isimleriyle bölümlerin alakası yok. Yani şöyle ben de ilk defa bir kitabımda böyle yapıyorum ve anladığım kadarıyla bölüm başlığına  bir kelime yazılıyor ve daha sonra bölüm...
Yani anlamışsınızdır siz...

Hadi öpüldünüz bağğy... 💙

KAYIPWhere stories live. Discover now