•4

1.8K 118 47
                                    


Saat öğlene gelirken uyanmış ve Yixing ile sana kahvaltı hazırlamıştın. Elena ise saat 13'e gelirken hala uyuyordu.

Yixing sana onun bütün gece uyumadığını söylediğinde biraz endişelenmiştin. Bu kızla tanışalı daha 1 gün olmamasına rağmen kendini sevdirmişti.

Saat 15'e gelirken artık Elena'yı uyandırman gerektiğini düşündün.

"Ella," dedin kanepede yatan kızı dürterken. "Ella uyan hadi."

Genç kız şöyle bir hareket etti ve uyku mahmurluğuyla konuştu. " Ünlü düşünür Elena Wu der ki, uyumak ya da uyumamak... işte bütün mesele bu." Ve sana arkasını dönüp uyumaya devam etti.

"Ama tatlım akşam oldu uyan artık." dedin kızı omzundan tutup hafifçe sarsarken.
"Dünya nimetlerine aldırmayın, uyuyun."

"Ella ama ya!" kızı sertçe sarsıp kaşlarını çattın.
"Uyku, bütün iyiliklerin anasıdır."

Kapıya yaslanmış çırpınmanı izleyen Yixing ise gülüyordu. O kadar şirin görünmüştünüz ki onun gözüne. Uzun zamandır gülmediği kadar çok gülmüştü.

"Ben gidiyorum ya!" Çaresizce konuşup kapıya doğru yürürken, yatan kız tekrar konuştu.
"Ben senin beni uyandırmama ihtimalini sevdim Y/N."

Derince nefes verip Yixing'e döndün.
"Ben çıkıyorum. Çalıştığım kafede gece vardiyasındayım. Bu uykucu sana emanet."

"Elbette matmazel. Gözüm gibi bakacağım."
___________________
MINI KAOS

Yaklaşık 1 ay önce evinin yakınlarındaki bir kafede işe başlamıştın. Gündüz ve akşam nöbetleriniz vardı saat 19'da ise kafeyi kapatıyordunuz.. Bugünün de senin akşam nöbetine gelmesi iyi olmuştu.

Kafeye girip personel odasında üstünü değiştirdin.
"Selam Unnie!" Tzuyu heyecanla sana selam verdi. "Nasılsın?"

"İyiyim Yu. Sen nasılsın?"

Tzuyu senden 2 yaş küçüktü. Ailesinin durumu iyi olmadığı için çalışıyordu. Bu gün akşam vardiyasında onunlaydınız.

"Haberi duydun mu unnie? Delinin teki kendini bıçaklatmış."

Bıçaklatmış? Yixing de bıçaklanmıştı. O olamazdı, değil mi?

"Nasıl ya?" şaşırarak sordun.

Tzuyu sana bakarak televizyonun sesini açtı.

"Dün Seoul'de şaşırtıcı bir olay yaşandı. Bir adam karşısındakine zorla kendini bıçaklattı. Görüntüler sizinle."

Spikeri sonuna kadar açık ağızla dinlemiş ve görüntüleri korku dolu izlemiştin. Mobese kayıtları Yixing'i bulduğunuz parktaydı. Aynı saat aralığı ve bıçaklanan adamın üstündeki kıyafetler - uzun bir ceket, siyah bir tişört, siyah bir pantolon- aynıydı. Adam, Yixing'di.

Bunu anladığında bir yere tutunma ihtiyacı hissetmiştin.

"Bıçaklanan adamın nerede olduğu henüz bilinmiyor. Akıl sağlığından şüphe ediliyor. Sıradaki haberimiz sizlerle."

Önündeki sandalyeye tutunmasaydın, yere düşecektin. Tzuyu'nin seni sakinleştirmeye çalışıp başarılı olması sonucunda 1 saat kadar geçmiş ve işinize dönmüştünüz. Ama senin aklın Elena'daydı. Onu kendini bıçaklatan bir adam ile yalnız bırakmıştın. Ah, neden kızın telefon numarasını almamıştın ki?

Düşünceler eşliğinde yeni gelen müşteriye yöneldin.

"Ne alırsınız?"
"Hmm, bir limonata ve Elena lütfen."
"NE!?"

Lovely But Dangerous |PCY OC|Onde histórias criam vida. Descubra agora