Altında kocaman olmuş gözleriyle kendisine bakan adama çevirdi bakışlarını. Kusursuz yüzü ve yılların değiştiremediği yumuşak yüz hatları doğru kişiyi kurtardığını anlamasına yetmişti. Korkmuş bakışlar ve titreyen göz bebekleri genci hafifçe gülümsetti

"Ben Kim Namjoon efendim, babanızın emriyle sizi korumakla görevli yardımcınızım." yakışıklı adamın altında rahatsızca kıpırdanmasıyla okun sıyırdığı kolunu diğer eliyle destekleyip ayaklandı Namjoon. Namjoon'un üstünden kalkmasıyla rahat bir nefes alıp ayağa kalkan adam kıyafetine bulaşmış toprağı silkti. Kıyafetinde gördüğü ufak yırtık yüzünü asmasına neden oldu

"Ah bunu yeni diktirmiştim." toprak olan saçlarını da söylenerek eliyle karıştırdı. Kıyafetindeki küçük yırtık canını fazlasıyla sıkmış olmalıydı ki elini yarasına bastırmış acı çektiği aldığı ağır nefeslerden bile belli olan Namjoon'u umursamadan yoluna devam etti.

꧁꧂

Zaman geçiyor, Namjoon onu her şeyden herkesten sakınıyordu. "Onu gözünden bile sakın" demişti efendisi. Ama sanırsam bu konuda pek başarılı değildi çünkü gözlerini alamıyordu onun güzel yüzünden.

Kendisini zerre umursamaması canını yaksa da ona kendisini zorla sevdiremezdi ya. Oluruna bırakmıştı her şeyi. Hem o kralın müstakbel damadıydı aklını başına toplasa iyi ederdi Namjoon.

Ama şimdiye kadar kimseye bağlanmamış kalbi onun ufacık bir gülümsemesiyle can buluyor, kendisine söylediği belki başka biri tarafından iltifat bile sayılmayacak ufak sözlerle delicesine atmaya başlıyordu. Gönül ferman dinlemiyordu işte. Nasıl olduğunu aklı almıyordu ama Namjoon olmaması gereken birine aşık oluyordu

"Aish, babam hangi akla hizmet beni bir prensesle evlendirmeye kalkar" uzun ince parmaklarını saçlarına daldıran adamı izledi Namjoon. "Evlendiğim prensesle aynı anneden olmayan bir prens tahta geçtiği taktirde boku yerim, bilmiyor mu bu herif ?"

"Lütfen sakin olun, efendim" öfkesi yüzünden yüzü kızaran adam kollarını tutan Namjoon'u sertçe ittirdi.

"Benim canım tatlıdır anlıyor musun, Kim Namjoon. Bir saray entrikasına kurban gitmeyeceğim. Sırf babamın rütbesi yükselecek diye kendimi tehlikeye atamam"

"Belki prensesin öz kardeşlerinden biri tahta geçer ve siz de sarayda yüksek bir mevkiye kavuşursunuz. Hep kötü olanı düşünmeyin. Tam zıttı olsa bile ben sizi korurum. Sizin için her şeyi yaparım" tüm samimiyeti ile söylediği sözler adamın yüz ifadesini yumuşatmış dudaklarına ufak bir gülümseme kondurmuştu.

Aslına bakılırsa Namjoon'un kendisine olan düşkünlüğünün farkındaydı adam. Arada bilerek canı yanmış gibi yapıyor ve onun telaş içindeki yüzünü eğlenerek izliyordu.

"Gerçekten mi? Benim için her şeyi yapar mısın?" bir kaç adımla Namjoon'un bir nefes kadar yakınına geldi. Etkilenmesine engel olamayan Namjoon kafasını sağ tarafına çevirip gözlerini kaçırdı ve sessizce fısıldadı

"Her şeyi, her şeyi yaparım"

"Güzel" keyifle kıkırdadı adam. "Öyleyse buradan kaçmama yardım edeceksin. Kendi kazandığım paralarla beraber... "

"N-ne? Ya babanız? Çok üzülür giderseniz"

"Umrumda mı sanıyorsun?!? O beni prensesle evlendirmeye kalkarken kendi itibarından başka neyi düşündü söylesene! " sesini yükseltti hiddetle. "Yardım edecek misin etmeyecek misin?!? Etmeyeceksen oyalama beni!"

destiny ಇ taekook ✔️Où les histoires vivent. Découvrez maintenant