Çok Yakından

152 9 12
                                    

Gecenin bir saati, evin bu halde olması, etraftaki kan ve Aslan'ın eli... Melek yerden destek alarak kalkmaya çalışır. Ayağı kayar ve tekrar doğrulamadan yere dizüstü düşer. Aslan ona yardım etmek için bir adım atınca Melek, eliyle dur işareti yapar. Yavaşça yerden doğrulur. Aslan'a doğru yürürken, Melek'in tokayı saçına taktığını görür. Hızla gelip ciddiyetle Aslan'ın eline bakar. Aslan ise gözünü ondan bir kez olsun ayırmaz. Çünkü süsler hakkında ondan yorum bekliyordur. Ama hiçbir şey beklediği gibi gitmez.

Melek, Aslan'ın gözlerine kaşlarını çatarak bakar ve tokatı basar.

-Ne bu halin? Peki evin hali? (Üzerine doğru eğilip koklar) İçki mi içtin sen? (bir tokat daha atar) Geç kaldım ben. Terketmedim evi.

-Melek, ben...

-Sen ne sen! Ben burda ölüp ölüp dirildim. Delirdin mi sen? Telefonu da kırmışsın.

Aslan dayanamaz ve o da bağırmaya başlar.

-Bunu bana sen mi söylüyorsun? Hı? Sen... Beni tüm gün evde meraktan öldüren... Ama aramızda fark var, sen ölüp ölüp dirilmişsin. Ben dirilmeden öldüm. Telefonmuş. Beni en fazla kaç defa aramış olabilirsin sen? Benimkileri gördün mü? Peki cevap verdin mi? Ben sana erken gel dedim! Bugüne kadar hiç gelmediğin saatte geldin. Ve ben bugüne kadar hiç olmadığım yalnızlığı hissettim. (Kollarını sıkıca tutup kendine çeker) Ben sana alıştım Melek. Alıştım! Eve gelinde senin bana kapıyı açmana, neşeli sesinle hoşgeldin demene alıştım. Benim annem hiç olmadı. Kapıyı açınca neşeyle gülümseyeninden. O gün seni annem yaptım. Babam hiç olmadı. Sırtımı dayayabileceğim türden. O zaman da babam yaptım seni.

Bağırmaktan yorulmuş, nefes nefese kalmıştır. Melek'in dirseklerinden kan damlıyordur. Sıkarkenki acı, Melek'in yüzünden anlaşılır. Aslan, bunu farkedince bırakır Kollarını. Hızlı adımlarla kendi odasına çıkar.

Melek, olduğu yerde duyduklarından sonra kalakalmıştır. Gülse mi, ağlasa mı bir türlü karar veremez. Ama yüzünde küçük bir tebessüm belirir. Kalbinden geçen düşünceler onu mutlu eder.

-"O bana aşık. Hem de sırılsıklam. Gözlerinin ağlamaklı olması... Melek, yıllardır beklediğin adım. Kendini affettirmelisin. Kesinlikle."

Aslan, onun kendisine karşı olan ilgisinin farkındadır. Hatta bütün bunları ona dikkat ederek yapmıştır. Aklında bu düşünceyle kendini atar yatağı. İçkiden dolayı kafayı vurduğu gibi sızar.

Bir süre sonra Melek gelir odaya kapıyı tıklayarak. Ses gelmeyince girer odaya. Aslan'ın uyuyuşunu görüp gülümsemeyle izler. Yanına oturup ellerini ılık bezle bir güzel temizler. Pansuman yapıp sargı beziyle sarar. Aklına küçüklük anıları gelir.

# Melek, bir erkekle cinsiyet eşitliği hakkında tartışır. Aslan, uzaktan onları izlerken oğlanın yanlış konuşmaları gözüne batar ve gidip yakasından tuttuğu gibi eliyle yumruğu çakar burnuna. Yere düşen oğlanın üstüne çıkıp tam yumruk atacakken oğlan, kafasını çevirince yumruk çakıl taşlarına gelir. Melek, onları ayırdıktan sonra Aslan'ın parmaklarını temizler ve sarar.

-Melek, çok acıyor. Öpecek misin?

-Niye öpecekmişim?

-Çünkü borçlusun. Senin için yaralandım.

-Yaralanmasaydın. Yardım istedim mi?

-İyi öpme. Ben de acıdan...

Melek, elinin üstünü öpüp yanından gider. Utangaçlığını o zamandan bu zamana taşımış. #

Elini tutup öper Melek. Saçındaki papatya tokasını çıkarır ve Aslan'ın avcunun içine koyar. Tekrar kapatıp yatağına düzgün uzandırıp üstünü örter.

Gözistan [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now