Gözistan [TAMAMLANDI]

Melek İşi

İş çıkış saati yaklaşmıştır. Selim, işini bitirmiş telefonu alıp Aslan'ı aramaya karar verir. Aslan da o sırada yedikleri ekmek arasının parasını ödüyordur.  Telefon çalınca müsaade isteyip açar.

-Alo, Selim nasılsın?

-İyiyim ben. Siz nasılsınız?

-İyiyiz. Sahil kenarında ekmek arası yedik Melek'le. Eve geçiyoruz. (Selim'in yüzü düşer) Hayırdır sen ne yapıyorsun?

-Ben müsait misiniz diye soracaktım. Yol üstü bir uğramak istiyorum. Melek'le bir konu hakkında konuşacağım.

-Gel. Biz de geçeriz şimdi eve.

-Tamam.

Telefonu kapattıktan sonra Selim, masasını toplar ve eşyalarını alıp arabasına biner.

*
Aslan, parayı ödeyip Melek'e arabanın kapısını açar. Onu oturtturduktan sonra kendi geçer direksiyona. Melek daha arabayı çalıştırmadan sorar.

-Kimdi o?

-Selim'di. Seninle bir konu hakkında konuşacakmış. Eve gidiyor. Biz de o gitmeden varalım.

-Ne konuşacak ki?

-Bilmiyorum.

Aslan, arabayı bir hızla evine sürer. İçinden konuşacakları konuyu düşünüyordur. Melek'ten daha fazla meraklı olduğuysa yüzünden açıkça anlaşılır.

*
Leyla, Umut'a süt hazırlarken Ayhan da ona meyve sepeti hazırlıyordur. Ne kadar Leyla'ya çalışma dese de onu dinlemediğine alışmıştır Ayhan. Leyla çikolatalı sütü mutfak masasında oturan Umut'a verir.

-Yenge senin elinden bu süt bir ayrı güzel.

-Hadi bakalım. O zaman afiyetle iç.

-Teşekkür ederim.

Umut sütünü içerken Ayhan da tabağı Leyla'ya uzatır.

-Şimdi sıra sende. Hadi içeri geç bu tabağı alıp. Ben de burayı toparlayayım geliyorum. Açarız güzel bir film. Değil mi Umut?

-Tamam ben bekliyorum içeride sizi.

*
Eve vardıklarında kapının kilidini açarken Selim'in arabasının ışıkları çarpar kapıya. Arabadan inince kapıyı kapatıp yaklaşır onlara.

-Yetiştim size.

-Evet bak kapıda yakaladın. Hadi gelin içeri geçelim.

Salona geçtiklerinde Melek onlara içecek bir şey isteyip istemediklerini sorar. Aslan ise Türk kahvesi ister. Çünkü Melek onu yapmakla uğraşırken konu açılmadan Selim'in ağzını yoklayacaktır. Konu hakkında Aslan'ın içini sıkan bir şey vardır.

Melek kahveleri nasıl istediklerini öğrenip yapmak için mutfağa geçer. Aslan da Selim'i oturtturur.

-Hayırdır inşallah. Melek'le konuşmak istedin. (Biraz durur) Şaşırdım.

-Onun için de, bizim için de çok iyi bir seçenek sunacağım ona.

-Ne gibi?

Selim'in o sırada telefonu çalar. Arayan abisi Ayhan'dır. Bu yüzden direkt oturduğu yerde müsaade isteyip açar telefonu.

-"Efendim abi? Benim küçük bir işim var halledip hemen geleceğim.. Evet. Tamam size iyi seyirler." Kusura bakma. Abimdi. Onu aramayı unutmuşum.

-Yok sorun değil. Eee?

-Aslında ben...

Selim tam konuşmaya başlayacakken gelir Melek. Kahveleri uzatır. Həbsi kahvesini de tepsiden alır ve bir köşeye oturur. Merakla Selim'in yüzüne bakar. Aslan da öyle.