❁ Ephrosene ❁

472 24 1
                                    

Saat öğlene yaklaşırken Effy duşlardan çıkmıştı. Leo istemesede Effy'i iyileştirmişti.
Bu kadar yararlı bir gücünün olması ve onu kullanmak istememesi Effy'e saçmalık geliyordu.
Saçlarının suyunu sıkarak göle doğru ilerledi. Birkaç Su Perisi suyla oynuyor, bir grup melez de kano yarışı yapıyordu. Üstündeki tişörtü çıkarıp kenara koydu ardından suyun bedenini sarmasına izin verdi.
Su yer çekimine karşı gelerek kızın vücudunu örttü.
Musluk suyu kesinlikle bu etkiyi yaratmıyordu. Gölün içindeki balıklar, hafif hafif esen tatlı rüzgar ona yaşadığını hatırlatıyordu.
Percy kardeşinin yanına gitti. Onun daha önce suyu yönetebildiğini bilmiyordu. Biyolojik annesinin bir nemf olduğunu biliyordu ama hiç Su Nemf'i olabileceğini düşünmemişti.
"Kendini geliştirmişsin." Kız aniden gelen sesle havada tembel tembel oynattığı su topları şapırtıyla düştü.
"Eh, biraz işte." Diyerek gülümsedi.
"Geçen gün için özür dilerim, sadece sevdiğim insanlara karşı korumacı olabiliyorum."
"Önemli değil abi, kimse kalbimi kıramaz. Hem Leo'ya karşı bir şey hissetmiyorum. " Dedi ona güven vermek istercesine.
"Beni endişelendiren Nico." Dedi sonunda Percy.
"Niye ki?" Diye anlamamazlıktan geldi.
"Onun sevdiğini bildiğim tek kız ablası Bianca."
"Biliyorum." Diye mırıldandı. Aslında bilmiyordu, yada bilmek istemiyordu. Sanırım bunca zaman sonra abisi ve rüyalarında gördüğü hayali karakter dışında birinden sevgi görmek istiyordu.

Yine de mantık onun için her şeydi. Çünkü ne zaman hayal kursa her şey Arap saçına dönüyordu. "Keşke" demesine gerek kalmadan olayları geriye dönüp değiştirebiliyordu fakat bu sefer daha kötüsü karşılıyordu onu.
Birbiriyle su savaşı yapan en fazla 11 yaşındaki melezler yanlışlıkla Percy ve Effy'i ıslamıştı. Hepsi korkuyla onlara bakarken Effy hepsine küçük patlayan su baloncuğu fırlatmıştı böylece su savaşı başlamıştı.
~
Effy, akşam yemeği için her zamanki yerini almıştı.
Hamburger midesine doğru yol alırken hızlıca yerinden kalkıp tepsiyi bıraktı. Ağaç eve giden yolda ara sıra arkasına bakmaktan kendini alamıyordu. Biri onu izliyor gibi hissediyordu.
İçindeki ateş sönmemiş birkaç parça külden tekrar alevlenmeye başlamıştı. Üşüyen vücudu ormanın derinine gittikçe ısınıyor aynı zamanda ona gitmemesini söyleyen sesleri bastırılıyordu. Ağaç evi çoktan geçmiş hızlı adımları koşmaya dönmüştü.
Effy, yanındaki dereyle yarışırcasına koşuyordu, kız daha önce hiç bu kadar özgür hissetmemişti.
Karşısında yanan ateş tüm gücüyle Effy'i yanına çağırıyor, dostça bir tavırla yanına gelmesini rica ediyordu.
Effy karşı gelmedi.
Ne kadar olduğunu bilmediği bir süre ateşin vücudunu sarmasına izin verdi. Derisi yanıyordu ama kız bu acıyı seviyor gitmek istemiyordu.
~
Gün ağarmaya başlıyordu. Güneş ışıkları ormanın sık dalları arasında belirdikçe ateş sönmeye başlıyordu.
Kız sıcaklıktan son anına kadar yararlandı.
Kulübeye doğru dönerken bütün vücudunun mayıştığını hissediyordu. Az ilerdeki kulubesi çok uzak geliyordu bu yüzden temiz bir yere uzanmakla yetindi.
~
Çevresinde duyduğu seslerle gözlerini açtı. Saat öğlen gibiydi, az ilerde abisi ona sesleniyordu.

"Effy, tanrılara şükür! Yaşıyorsun." Dedi Annabeth.

"Oh, tabiki yaşıyorum. Merak ettirdiysem özür dilerim biraz kestireyim-

"Efstethia 3 gündür kayıpsın." Kız ağzını açarak abisine baktı.

"Kranos'un yanında zaman değişik akar." Diye kıvırmaya çalıştı.

"Sana yine mi zarar verdi?" Annabeth dikkatlice kıza dokundu. Her yanı yanık içindeydi.

"Sanırım?" Oturduğu yerden kalkmaya çalıştı fakat 3 gündür hareketsiz yattığı için her yeri tutuktu. Yanık içindeki bacaklarına toprak pek iyi gelmemişti. Kız çığlık atmamak izin dudaklarını ısırdı.

"Jason, Leo yardım edin!"

"Seni suya taşıyalım." Dedi Annabeth.

Su Effy'nin tenine değdiği gibi kız çığlık atmaya başladı. Toprakta sürünmek yanıklara pek iyi gelmemişti. Kız debelenmemeye çalışıyor ama suyun hala vücudunda gezindiğini hissediyordu.

"Percy, dur yaralar daha kötüleşiyor." Genç kızın hıçkıracak nefesi kalmamıştı.

"Leo..." Kızın mırıldanışı Leo'yu mıknatıs gibi çekmişti. Effy elini uzattığında ne istediğini anlamıştı.

"Yanıkları ateşle geçiremeyiz."

"Suylada geçmiyor ama." Dedi Piper.

"Kampa kadar dayanamaz." Diye mırıldandı Annabeth.

"Deneyeyim, kötü olursa bırakırım." Percy'e onay isterce baktı. Deniz'in oğlu kafasını salladı.

Tenine yayılan ısı onu gülümsetti fakat devamında kanının kaynadığını ve binlerce iğnenin aynı anda battığını hissetti. Leo korkuyla kızdan uzaklaştı.

Oysa yaralar iyileşmişti bile.

"Ben, ben özür dilerim. Canı ı yakmak idtememiştim..." Çocuk grldikleri yöne doğru koşmaya başladı.

Eff ayağa kalkarak tutulan belini esnetti.

"Neden onun yanına giderken haber vermedin?" Diye sordu Percy kırgın ve endişeli bir tonda.

"Aniden önümde solucan feliği belirdi bende gitmek zorunda kaldım, özür dilerim..."

"Neyse, biraz dinlensem iyi olur." Dedi kız.

~

Gözlerini kapatmış düşünürken duyduğu tıkırtıula bir eli kolyesine, diğeride komedindeki hançere gitti.

Gelenim Nico olduğunu görünce hançeri yerine bıraktı.

"Korkuttum mu?"

"Uyuyordum." Nico gözlerimi kıza dikmişti.

"Düşünüyordun."

"Uyuyordum." Dedi çatık kaşlarıyla.

"Tartaurus'un ateşini bilirim, yani en azından daha önce yanmış birini gördüm. Senin yanıkların daha farklıydı."

"Gerçekten bunu mu tartışacağız, yanıklarımın hangi ateşla yakıldığını mı?" Diğerlerine ormandaki ateşten bahsetmek istemiyordu.

"Evet." Deyince Nico'ya bakıp gözlerini devirdi.

"Beni babam yakmadı, ordan kaçmaya çalışırken ateşe düştüm. Oldu mu?"

"Hala yalan söyşüyorsun." Nico kızın içini okumaya çalışırcasına derin bir şekilde bakıyordu.

"İstediğine inanabilirsin fakat beni tanımadan yalan söyleyip söylemediğimi anlayamassın." Effy elini Nico'nun buz gibi olan yanağına koydu. Uzaktan bakan biri öpüşeceklerini düşünebilirdi, Nico'da öyle düşündü.

Effy yine onu şaşırttı.

"Ama ben seni tanıyorum. Sana saldırmaya çalışanlara ayna gösteriyorsun ve sevebildiğin anlaşılmasın diye kaçıyorsun." Çocuk kaşlarını çattı.

"Merak etme Nico, yalnız değilsin..." Kız dudaklarını, siyay dağınık saçların bulunduğu alına bastırdı.

Bu öpücük aşk barındırmıyor, ama tanıdık bir his yaratıyordu.

Uyuyan Güzel #NicodiAngeloFanFicWhere stories live. Discover now