~39~

5.7K 557 117
                                    

Sadece sanki Yoonginin sakladığı birşeyler var ve bu şeyler seninle ilgili. Yani bence  bildiği tek şey senin melez olman değil"

Söyledikleri doğruydu bunu bende hissediyordum. Hissetmeyi bırak artık buna emindim.

"Ben gitmeliyim Sierra...ha bu arada yeni odan 999. oda Artık yalnız olacaksın"

"Biliyorum Blake. Teşekkür ederim ve yalnız olmak beni korkutmuyor önemli olan yalnız kalmak değilde bu durumda kendim olarak kalmayı başarabilmem. Umarım herşey güzel olur"

Yüzündeki hüzünlü gülümsemeyle geriye bakmadan hızla olduğumuz yerden ayrılmıştı.

~

Gerçekten bay Clifton'a teşekkür  edebilirim. Burası çok güzeldi. Hafif karanlık  loş bir ambiyansı vardı. Üstelik belkide yalnız olmak o kadar da kötü olmayacaktı. Yani güçlerim üzerinde çalışmam için yeterince vakit olacaktı.

Zaten yerleştirmem gereken eşyam ve ya kıyafeyim yoktu. O yüzden yapılacak birşey de yoktu. Fakat şu sessizliğe bakılırsa şuan yemek zamanıydı ve aslında bende birşeyler yesem hiç fena olmayacaktı. Önce duş alsam daha iyi olacak sanırım. Çok büyük olmasada odanın küçük ama güzel banyosu vardı.

Ahhh Sierra bakalım daha seni neler bekliyor....

~

Siyah kapüşonu kafama geçirerek dikkat çekmeden masaların arasıyla ilerliyordum ta ki oturanlardan birinin beni eliyle işaret ettiği o ana kadar.

Sanırım her kimse beni tanımıştı ve işte o an birşeylerin yolunda gitmeyeceğini anlamıştım çünki masalardaki herkes oturduğu yerden dönerek bana bakıyordu. Vee bu sanki bir ucubeymişim gibi hissettiriyordu.

Birbirlerine doğru eğilerek konuştukları şeyleri tahmin ediyordum fakat duymak istemiyordum. Bana sanki ölmeyi hakeden biriymişim gibi olan bakışlarını görmek  istemiyordum. Bakışlarından kaçınmak için kapüşonumla yüzümü daha fazla kapatarak yürümeye devam ettim.

Kapüşonümü birinin çektiğini hissetmiştim ve hemen ardından yüzümün biranda açılmasıyla bu sefer daha dikkatle bana dönmüştüler.

Arkamdaki kişi herkimse belkide bunu bilerek yapıyordu. Sinirle yumruğumu sıkıp geriye döneceğim sırada konuşmuştu"Yürümeye devam et"

Aslında başka biri değilde onun olmasına sevinmiştim. Sağıma döndüğümde benimle birlikte tam yanımda yürüdüğünü görmüştüm ve bunun verdiği hiss şuan üzerimdeki ucubeymişim gibi bakan tüm bakışları yoketmişti sanki.

Önüme döndüğümde bize doğru yürüyen birini farkettim. Sinirliydi... belkide biraz kızgın. Bakışlarında nefret vardı ve belkide şuan tanımlayamayacağım bir sürü duygu.

Tam yanımdan geçecekken omzuma sert bir şekilde çarparak geçip gitmişti.

"Dikkat et. Sana fazla yaklaşmalarına izin verme ve bana doğru gel"

Bana dönmeden ileriye bakarak hızlı hızlı söylemişti. Anlaşılan burda sorunsuz gün geçiremeyecektim.

Sonunda boş bulduğumuz masanın  birine geçip oturduk. Eğer birilerinin yanına oturursak beni oracıkta öldüreceklermiş gibi hissediyordum.

"Diğerleri nerde Yoongi? Yani bizim bölük"

İçeceğini masaya bırakarak gözleriyle tam çarpazımızda olan bir yeri işaret etmişti.

"İşte orda oturuyorlar"

Tekrar içeceğinden bir yudum alarak etrafa bakarak bıkkınca nefes vermişti.

Light in The Dark |MYG|+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin