NEDEN OLMASIN Kİ? (Tamamlandı)

Göktuğlarda

  Göktuğ'yla 5 yıldır aynı sitede yaşıyorduk. Söze nasıl gireceğimi düşünürken kapının önüne gelmiştim. Kapıyı çaldım. Kapıyı Selin'in açmasını beklerken birden Göktuğ'yu görünce şaşırdım:
- Selin yok mu ?
- Bu gecelik izin verdim. Baş başa kalalım diye.
- Gece sizdeyim yani.
- Evet. Neyse sen çık terasa ben geliyorum. Ne içersin?
- Şarap var mı?
- Ya da kahve.
- Peki. Sıkı yönetimde gibiyiz zaten.
- İyileşene kadar böyle.
- Peekkiiii...

   Terasa çıktım ve iki kişilik hasır koltuğa oturdum. Bir süre sonra elinde kahvelerle Göktuğ da geldi:
- Evet. Anlatmaya başla bakalım. Kimdi o kız? Niye sizdeydi? Dinliyorum...
- Kapıda da söylediğim gibi. İrem, Ceylin'in okuldan arkadaşı. Aynı bölümdeler. Biz de olma amacına gelirsek de ...
  Bir süre duraksadım çünkü ne diyeceğimi bilemiyordum. Kelimeleri toparlayıp konuşmaya devam ettim.
- Mert'ten hoşlanmış. Biz de tanışmak istedik.
Göktuğ biraz şaşırmıştı ama yine de konuştu:
- Aşkım. Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama Mert ve çöpçatanlık aynı cümlede geçemez bile.
- Evet biliyorum aşkım ama İrem çok iyi bir kız ve gözlerinden bile Mert'e değer vereceği anlaşılıyor. Hem onları tanıştırmak için de bir planımız var.
- Anlat. Umarım makul bir plandır.
- Öyle öyle. Şimdi biz zaten yarın bizim kafede buluşacağız. Biz bir bahane bulup masadan kalkacağız ve Mert'i tek bırakacağız. Ve bu sırada İrem gelecek. Diğer masalarda dolu olacak. İrem gelecek ve diyecek ki " Merhaba hiç boş yer yokta buraya oturabilir miyim?" diyecek. Oldu bitti.
- Kolay gibi gözüküyor ama Mert kızdan hoşlanırmı.
- Hoşlanır. İrem gerçekten iyi bir kız güzel de...
- Tamam. Şimdi bunları düşünmeyelim. Bizden konuşalım.
- Konuşmasak mı artık ? Göktuğ nerdeyse 6 yıldır beraberiz. Artık konuşarak bir yere varamayacağız.
- Peki. Ne yapmak istersin.
- Bilmem ki...  Odana mı insek?
- Uğraşmasak mı inmeye?
- Olur...