BÖLÜM 1: BTS ve CANIM ARKADAŞIM

25 2 1
                                    

Sabah uyanır uyanmaz daha gözlerimi açmadan elimi telefonuma atarım. Gene aynı şekilde uyandığım sabahlardan biriydi. Okulum 2 hafta önce bittiği için erken uyanmak gibi bir derdim yoktu. Gözlerimi kırpıştırdım. Zorla gözlerimi açtıktan sonra elimdeki telefona baktım ve bir sürü mesaj gelmişti. Hepsi de en yakın arkadaşım olan Melike'den gelmişti. Melike ile yaklaşık 10 yıldır arkadaştık hatta en yakın arkadaştık. Evlerimiz birbirimize yakındı. Bütün yazları beraber geçirirdik. Ben İstanbul'da Kore Dil ve Edebiyat'ı okuyordum kendim de İstanbul'lu olduğum için ailem ile birlikte yaşıyordum. Melike ise üniversiteyi Ankara'da Hukuk kazandığı için artık sadece yazları birbirimize çok fazla zaman ayırabiliyorduk. Böyle olunca da tabii sabah 100 tane mesaj göndermiş. Ben de kusura bakmayın ayı gibi uyuduğum için hiç farketmemişim. Bir mesajda sevgilim Arda'dan gelmişti ona da cevap verdim. Uyanır uyanmaz göreyim diye erkenden günaydın mesajı göndermiş canım benim. 

Melike'ye de cevap yazdıktan sonra yatağımdan istemeyerek zorla kalktım ve banyoya gittim. Hala gözlerimi doğru düzgün açamıyordum. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Annem: 

-Sonunda uyanabildin uykucu şey, dedi.

-Eee napalım tatilin keyfini çıkarıyoruz işte, dedim.

Sonra masaya bir baktım Melike'de masada oturuyordu. Ben cevap vermeyince mesajlara eve gelmiş. Annem de zaten çok sever Melike'yi. Hemen oturtmuş sofraya ağzına tıkıyor Melike'nin börekleri. Melike'de yazık teşekkür etmekten, börekleri yemekten mahvolmuş. Beni görünce hemen ayağa kalktı:

-Nerdesin kızım sen ya? Sabahtan beri 100 tane mesaj gönderdim. Bugün BTS'in filmine gideceğiz unuttun mu, şaşkın kız seni?

Ben bunu tamamen unutmuştum. BTS deyince gözlerim hemen parladı, açılmayan gözlerim açıldı. BTS'e ben ve Melike bayılırdık. Her gün yüzlerce defa dinlerdik ve benim odamın her yerinde posterleri vardı. Benim BTS'de en sevdiğim kişi... HEPSİYDİ. Hiçbirini birbirinden ayıramazdım hepsini inanılmaz seviyordum. Keşke şu an masada onlar da bizimle beraber otursalardı. Zaten Kore Dil ve Edebiyat'ı okuduğum için Korece de biliyordum hepsiyle konuşurdum. Korece konuşmak istemezlerse İngilizce de biliyordum. İngilizce de konuşabilirdik. Bütün röportajlarını izliyordum, internetten deli gibi onları takip ediyordum. Korece ve İngilizce bildiğim için de hiç sıkıntı yaşamıyordum.

-Kızım o bugün müydü ya benim kafam tamamen uçmuş gitmiş ya, dedim.

-Şaşkın kız sen nasıl A.R.M.Y'sin böyle şey unutulur mu? Bak ben yabancı değilim ama başkaları duyarsa senle çok fena dalga geçer haberin olsun, dedi.

Gerçekten de haklıydı ben ne biçim bir ARMY'dim. Böyle şey nasıl unutulurdu. Çok uyumaktan kendimi bile unutacaktım neredeyse artık. Karnımdan gurultular yükselmeye başlamıştı. Karnımı tuttum. Kimse duymamış zannediyordum ama annemle Melike kahkaha atmaya başladılar. Utandım, yüzüm kızardı. Annem:

-Otur kız otur hadi kış uykusundan uyandın bu kadar aç olman normal, dedi.

Melike'de yan da kıs kıs gülüyordu. Ona pis bir bakış attım. Pis bakış atmam hiçbir şeyi değiştirmedi kahkaha atmaya başladı. Umrumda değildi çünkü önümde muazzam bir sofra vardı. Hemen yemeye başladım. Kıtlıktan çıkmışçasına. Melike:

-Kızım az yavaş ye. Kaçıran yok önünden. Bu şekilde yersen Arda sana bakmaz haa, dedi.

Annem de gülümsedi. Annemle Arda'yı tanıştıralı 1 ay olmuştu. Annem Arda'yı çok sevmişti. Çok efendi çocuk demişti onun için. Arda da İstanbul'da Psikoloji okuyordu. Psikoloji'ye hep bayılmışımdır ama Kore aşkı olunca tabii ben de Kore Dil ve Edebiyat'ı seçmiştim ama onu seçmesem kesin Psikoloji'yi seçerdim. Arda ile konuşurken bazen bahseder Psikoloji'den. Freud falan o kadar güzel konuşur ki sabaha kadar dinleyesiniz gelir. Zaten dinlerim ben de <3 <3.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 29, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KPOP STARI: TÜRKİYE'DEN GÜNEY KORE'YEWhere stories live. Discover now